2024 YILINDA NE DEĞİŞECEK?

Cengiz Akgün

Bir yılı daha bitirmek üzereyiz.

Şöyle geriye dönüp baktığımızda aslında ne çok şey yaşadığımız anımsıyoruz.

Saatler, günler ve haftalar için de ne çok yaşanmışlıklar var.

Hem birey olarak hem de toplumsal olarak.

Ne ilginçtir ki hep olumsuzluk peşimizi bırakmamış.

Ülkenin içinde bulunduğu ağır sorunlar nedeniyle yaşantımızın nasıl sürekli ters yüz olduğunu görüyoruz.

Dibe vurmuş ekonomi sebebiyle milletçe iki yakamızı bir araya getiremiyoruz.

Tabi bu bozuk düzenden beslenen, semiren bir avuç mutlu azınlık hariç!

Onlar servetlerini katlayarak mutlu mesut bir yaşam sürüyorlar.

7 bin 500 TL alan emekli, 11 bin 402 TL alan işçi, çalışan için 2023 yılı tıpkı daha öncekiler gibi zor oldu.

Yüksek enflasyon altında alım gücü düşen çalışan kesim 2024 yılından da fazla bir beklentisi yok.

Çünkü yoksulların sırtından yükselen mevcut sömürü düzeni aynen devam edecek!

Asgari ücrete ve emekliye 3-4 bin TL zam ile sefalete mahkûmiyet resmileştirilecek.

Toplumun çalışarak geçinen geniş kesimine uygun görülen azında azıyla parayla yaşamak için yeni bir yıla merhaba diyeceğiz.

Bu durum kimileri için ‘kader’ veya ‘imtihan’ olarak görülüp sineye çekiliyor.

Yani bu yaşamda kendisine müstahak görülen her türlü olumsuzluğa, yoksulluğa ve acıya gönüllü olarak onay veriyor.

Çoluk çocuk tarumar ve kötü şartlarda bir yaşam sürmek zorunda kalıyor.

Oysa öte yanda ona bu berbat yaşamı ‘mükafat’ şeklinde sunanlar bir eli balda öteki eli balda hayat sürüyorlar.

‘’Keşke bizde sizin gibi yoksul olsak’’diye de makara geçiyorlar.

Bir ülkede gelir dağılımı ve insanlar arasında yaşam kalitesi seviyesi eşit ise orada adalet vardır.

Orada çocuklar yatağa aç girmez, babalar yarın eve nasıl ekmek götüreceğim endişesi içinde kahrolmaz.

Yoksulluk asla yazgı olmaz.

2024 yılında ülkemizde pekte değişeceğine inancım toplumun önemli bölümü gibi benimde neredeyse yok gibi.

Yine de geleceğe dair güzel şeyleri umut etmek, tasarlamak gerekiyor.

Yaşam elbette sadece bizden ibaret değil yarın ki kuşaklar da var.

Aslında onların nasıl yaşayacağına da bir şekilde bizler yön verip belirleyici oluyoruz.

Onlara dair en azından bir şeyler yapmak, ‘’Biz yaşayamadık bari onlar mutlu yaşasın’’dememiz gerekiyor.