17 AĞUSTOS, ACININ İSTATİSTİKLERİ!

Cengiz Akgün

17 Ağustos 1999 deprem felaketi Türkiye'nin hafızasına kazınan, acı bir dönüm noktası olmuştur.

Merkez üssü Gölcük olan 7,4 büyüklüğündeki deprem, sadece binaları değil, umutları ve hayatları da yerle bir etti.

Aradan geçen yıllara rağmen, o günün yarattığı derin izler hala taze.

Kimileri çocuklarını, eşini, yakınlarını, annesini, babasını yitirdi.

Kimileri enkaz altında ağır yaralandı, sakat kaldı, evini, ocağını kaybetti.

Gördük ki depreme yönelik ciddi hazırlıkların olmaması nedeniyle felaket yaşandı.

İstatistikler, bu büyük felaketin boyutlarını gözler önüne seriyor:

İşte o karanlık gecenin bazı acı bilançoları:

Can Kaybı:

Resmi rakamlara göre 17.480 kişi hayatını kaybetti.

2010 yılında yayınlanan Meclis Araştırması Raporu'nda bu sayı 18.373 olarak güncellendi.

Yaralı Sayısı:

23.781 kişi yaralandı.

Maddi Hasar:

285.211 ev ve 42.902 iş yeri hasar gördü.

Diğer Kayıplar:

505 kişi sakat kaldı.

53 ilköğretim ve lise okul binası yıkıldı.

8 hastane ağır hasar gördü.

Bu rakamlar, sadece birer sayıdan ibaret değil; her biri, kaybedilen bir canın, yıkılan bir yuvanın, sönen bir umudun simgesi. Depremin ardından yaşananlar, toplumun dayanışma gücünü ve acil durum yönetimindeki eksiklikleri de ortaya koydu.

Tabir yerinde ise bağıra çağıra gelen depreme karşı neredeyse hiçbir hazırlık yapılmamıştı.

Yaşadığımız kent Gebze’de bu büyük felaketi sarsıcı şekilde yaşadı.

Gebze bölgesinde 48 kişi hayatını kaybetmiş, 1377 kişi ise yaralanmıştı.

Yıkımın yaşandığı yer ise Darıca’da ki Eriş Sitesi idi.

Gebze'deki konutların %0,48'i hasar görmüştü.

Bugün 26 yıl sonra Gebze’de depremi yaşamış binaların kaç tanesinin bir deprem esnasında ayakta kalıp kalmayacağı muamma!

Olası bir Marmara depremi öncesi Kocaeli ve tabi ki Gebze’de ne tür hazırlık olduğunu bilen yok.

Her zaman ki gibi yine deprem sonrasına dönük kimi çalışmalar olduğunu görüyoruz.

Oysa önemli ve yaşamsal olanı deprem öncesine ciddi şekilde çağın ve bilimin gereklerine göre hazırlıktır!

Bugün, deprem gerçeğiyle yaşamayı öğrenmek, gelecekteki felaketlere karşı daha hazırlıklı olmak zorundayız.

İstatistiklerin bize öğrettiği en önemli ders, tedbirli olmanın ve sürekli öğrenmenin hayati önem taşıdığıdır.

17 Ağustos 1999'da hayatını kaybedenleri saygıyla anarken, benzer acıların bir daha yaşanmaması için hepimize büyük sorumluluklar düştüğünü unutmamalıyız.