Emek Partisi (EMEP), 12 Eylül darbesinin 40. yıl dönümü ile ilgili açıklama yaptı. Darbenin AKP iktidarıyla sürdüğü belirtilen açıklamada toplumsal ve siyasal kesim üzerindeki baskılara dikkat çekildi.
12 Eylül darbesine ilişkin açıklama yapan EMEP İl Başkanı Arzu Erkan, darbenin üzerinden 40 yıl geçtiği hatırlatarak, “12 Eylül AKP iktidarıyla devam ediyor” dedi.
Yazılı yapılan açıklamada darbe döneminde 230 bin kişinin işkenceli sorgulardan geçerek yargılandığı, 571 kişiye idam cezası verildiği, 50 kişinin idam edildiği, çok sayıda insanın iltica etmek zorunda kaldığı hatırlatılarak “Güvenlik devletinin takibine takılanlar kamusal haklarından men edildiler. Başlıca sendikalar kapatıldı, parlamentodaki partilerin kapılarına kilit vuruldu liderleri gözetim altına alındı. Çok sayıda yayın yasaklandı, gazeteciler yüzlerce yıllık ceza talebiyle yargılandılar. Cuntanın iktidarda olduğu süre boyunca ağır bir sansür ve yasaklama icra edildi” denildi.
12 Eylül’ün sadece hak ihlalleri, baskı ve özgürlüklerin yok edilmesinden; işkence, idam ve hukuksuzluktan ibaret olmadığının altı çizilen açıklamada “Cunta 24 Ocak kararları denilen iktisadi pakette ifade bulan neoliberal politikaların Türkiye’de uygulanabilmesi için muhalefetin susturulması, işçi ve halk hareketlerinin durdurulması için iktidara el koymuş ve böylece sermayenin yeniden üretim ve dolaşımının önündeki engelleri ortadan kaldırmaya soyunmuştur” denildi.
"12 EYLÜL DEMOKRATİK HAKLARI VE SİYASAL ÖZGÜRLÜKLERİ YOK ETTİ"
12 Eylül darbesinin ilk olarak toplumsal muhalefetin ön saflarına şiddet uygulamasının tesadüf olmadığı vurgulanan açıklamada, “Muhalif kurumların yanına alabileceklerini teslim almış, grevleri, toplu gösteri hakkı başta olmak üzere demokratik hakları, yanı sıra siyasal özgürlükleri yok etmiş, sosyalistlere, muhaliflere, işçi önderlerine karşı adeta bir sürek avı yürütmüştür. Bir Anayasa oluşturduktan sonra parlamenter sistemi yeniden tesis ederek kışlasına geri çekildiğini iddia eden asker o kışlaya gerçek anlamda asla dönmemiştir. MGK’de yasama organının yasal ama uygunsuz bir kurumu olarak karar alma süreçlerini yönlendirmiştir” denildi.
“TEK ADAM REJİMİ 12 EYLÜL MİRASININ EMİN ELLERDE OLDUĞUNUN GÖSTERGESİDİR”
12 Eylül sisteminin kendisinden sonraki gelişmeleri belirleyen bir rol oynadığı, hem devleti hem de toplumsal ilişkileri yeniden düzenlemeye soyunduğu vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Neoliberal kapitalizmin gereksinimlerini gözeten bütün iktidarlar 12 Eylül’ün mirasını doğru anlayarak Anayasadan başlamak üzere kurumların ihtiyaç oldukça yeniden düzenlenmesinde, emekçilerin hak ve kazanımlarını ortadan kaldırmak pahasına rahat davranmışlardır. Bugün içinde yaşadığımız siyasi sistem de bu bakımdan 12 Eylül cuntasının açtığı yolda ilerleyerek kurulmuştur. 12 Eylül darbecileri meydanı sivillere terk ettiklerinde bile fikirleri iktidarda kalmıştır. Bugünkü tek adam rejimi 12 Eylül mirasının emin ellerde olduğunun göstergesidir. Aynı sadakatla emekçilerin hakları budanmaya devam edilmekte, muhalif kesimler susturulmaya çalışılmakta, sansür aynı yoğunlukta işlemektedir ve aynı hukuksuzluk bakidir. İktidar politikalarını eleştiren, kabul etmeyen, bu politikalara karşı mücadele etmek isteyen, hak ve özgürlük talep eden her toplumsal ve siyasal kesimi AKP iktidarı saldırı hedefine koymaktadır.”
“GERİCİ KUŞATMAYI DAĞITACAK OLAN ORTAK MÜCADELEDİR”
Gerçek demokrasiyi kazanmanın güvencesinin birlik ve birleşik mücadele olduğuna işaret edilen açıklamada “Dün 12 Eylül rejiminin halka, işçi sınıfına, emekçi kitlelere, ezilenlere yönelik işlediği suçlara karşı nasıl mücadele edilmişse tek adam yönetiminin gerici, faşist bir sistem kurma çabalarına karşı da mücadele devam edecektir. Bu gerici kuşatmayı dağıtacak olan ise emek ve demokrasi güçlerinin birlikteliği ve ortak mücadelesidir” denildi.