Gebze Yeni Haber Gazetesi olarak uzun bir aradan sonra yeni bir dosya haber çalışmasını manşetimizin yanı sıra üç tam sayfaya yayarak; lojistik sektörünün nitelikli iş gücü sorunu üzerinden yaptık. Ayrıca, mülteci sorununa da kısmen dokunmuş olduk. Karadağ Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Nizamettin Karadağ, mülteci TIR şoförlerinin kabusu haline gelen kod 102’nin kaldırılması halinde benzer konumda çok sayıdaki meslek erbabının inşaat başta olmak üzere farklı işkollarından asıl işine dönüp sektörün nitelikli eleman ihtiyacına yanıt vereceğini söyledi. Karadağ ayrıca şunları kaydetti:
HASARIN BEDELİNİ ALACAĞIZ AMA
Firma olarak; sürücünün ehliyetinde 102 kodunun yer alması gerekçesiyle hasarın sigorta şirketlerince neden karşılanmadığına dair, CİMER’e de başvurduk. CİMER; Hazine Dış Ticaret Müsteşarlığı’na, onlar da Sigorta Genel Müdürlüğü’ne iletmiş sormuş. Biz o hasar bedelini kanuni yollardan alacağız, inanıyorum. Çünkü biz haklıyız ve kanun, mesnedi olmayan bir kanun. Fakat bu süreçte birçok Suriyeli işini kaybedecek.
Ayrıca 102 koda dair sorunun giderilmesi halinde inşaatta, kaynakta, tamircide çalışan Suriyeliler de mesleklerine geri dönecekler. Nakliye sektörü rahatlayacak.
İHTİYAÇ VAR Kİ 65 OLAN
ÜST SINIR 69’A YÜKSELDİ
Günümüzde mevcut koşullarda niteliksiz insanlar da maalesef TIR şoförlüğü yapıyor. Hatta ağır vasıta kullanma yaşı üst sınırı ülkemizde 65 idi. Şoför sıkıntısından ötürü devlet üst sınırı 69 yaşa kadar yükseltti. Yani akli melekelerini yitirmek üzere olan insanlara bile TIR kullansın diye cevaz verildi. İnanılmaz derecede bir ihtiyaç var ki devletin ortak aklı buna izin verdi. Bu kadar ihtiyaç varsa, elinde 100 bine yakın TIR şoförü mülteci varsa, bunlardan istifade etmek gerekmez mi? Bilmiyorum, bu nasıl bir strateji.
Suriyeli TIR şoförü arkadaşlarımız da tedirgin. Çalışmaya devam edin. Türkiye’de mahkemeler bağımsız. Biz davayı kazanırız, diyoruz. Adam TIR kullanıyor. Kafası, işten çıkartılma olasılığı ile karma karışık.
DEVLETE YÜK OLMAKTAN ÇIKIYOR
Öte yandan Türkiye bu insanlara Hazine’den yardım ediyor. Sigortalı bir işe girdiğinde, devlet o yardımı kesiyor. Yani hem özgüven kazanıyor. Kendi parasını kazanıyor, sosyal güvencesini kendisini edinip karşılıyor. Devlete yük olmaktan çıkıyor. Ayrıca devlet bu kişiye çalışma iznini bir yıl süreli veriyor. Bizim şirketin adına, çalışanımız için bir yıllık oturma izni çıkıyor. Bir yıl sonra tekrar uzatma isteğimizde devlet tekrar değerlendiriyor. Eğer bu insanın Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışmayan hareketleri ve suça karışmışlığı varsa, zaten oturma izni iptal ediliyor. Yani her şey o kadar çok kontrol altındaki, ona rağmen 102 kodu sürdürülüyor.
İNANILMAZ BİR STRATEJİ
33 sigorta şirketinin 31’i yabancı. Çoğunluğu AB ülkelerine mensup şirketler. Bunlar hem mültecilerin bizde kalmasını istiyor. ‘Sakın bize gelmesin, al sana para’ diyor. Hem de bu insanlara hasarları ödemeyerek Türkiye’den çıkmalarını sağlıyor. Biraz komplo teorisi gibi gözüküyor ama inanılmaz bir strateji. Çünkü Avrupa Birliği’nde ciddi düzeyde nitelikli işgücü açığı var. Bunu ikili görüşmelerde duyuyoruz, söylüyorlar. Hatta bazı arkadaşlarımıza Almanya öneride bulunmuş: Biz size burada nakliye şirketi izini verelim ama bütün şoförlerinizi dışarıdan getireceksiniz.
TIR ŞOFÖRLERİNİ ASIL İŞİNE ÇEK
AMELİLİĞİ DE ERBABI YAPSIN
Alman vatandaşı, şoför olmuyor. Dışarıdan insan getirecek. Üçüncü dünya ülkelerine de çok güvenmiyor. Afrika yerine, Türkiye’yi yapı olarak, ahlaki olarak kendisine daha yakın buluyor. ‘Türkler gelip burada şoför olacaksa, eyvallah’ diyor. Onun tabi kıstaslarını koymuş. Üç yıla kadar biraz farklı bir konu. Çocuğunu getiremez, geçici izin aldı falan filan. Yani böyle şeyler varken bizim ülkemizde varsayalım ki 100 bin değil 10 bindir. Çok ciddi bir rakam. Bu insanların inşaatlarda amelelik yapması, yanlış. Ameleliği insanlarımız çok rahat yapabiliyor ama TIR şoförlüğü yapamıyor. TIR şoförlerini aradan çek de ameleliği bari yapabilen yapsın.”
**
KAMUOYUNDA YANLIŞ BİR ALGI VAR
“İŞKUR’a TIR şoförlüğü
için başvuran birileri yok”
“Suriyeli mültecilerin, Türkiye Cumhuriyeti’ndeki yurttaşların işlerini yaptığına dair bir algı var. Uluslararası İşgücü Genel Müdürlüğümüz bunu çok güzel şekilde düzeltmiş. Biz müracaat ettiğimizde, herhangi bir Suriyeli’yi işe aldığımızda bir hafta içinde aynı statüde İş ve İşçi Bulma Kurumu’na müracaat eden bir Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı çıktığında Suriyeli’nin iş akdi feshediliyor. Bildiğim ve çevremizden sorguladığımız kadarıyla İş ve İşçi Bulma Kurumu kayıtlarından yurt içinde ağır vasıta ehliyeti olup da TIR şoförü olarak müracaat eden birilerinin olmadığını öğrendik. Zaten ciddi düzeyde işgücü açığımız var. İşgücü açığının da ivedilikle kapatılması gerekiyor. Burada emniyet teşkilatımız yol kontrollerinde arkadaşların belgelerini gördüğünde hiçbir sorun yaratmıyor. Bizim bir tek sorunumuz, mevzuat güncellemesi ile ilgili ehliyetlerin arkasında bizim ülkemizde tıbbi engelli yurttaşlar için kullanılan 102 kodudur.”
Haber merkezi