CHP Kocaeli İl Başkanı Avukat Cengiz Sarıbay, 1 Mayıs işçi bayramı dolayısı ile ilgili bir mesaj yayınlayarak, “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı, emeğe verilen değerin ve gösterilen saygının ifadesidir.” Dedi.
CHP İl Başkanı Cengiz Sarıbay yaptığı açıklamada; “Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de en önemli dayanışma günlerinden biri olan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı, emeğe verilen değerin ve gösterilen saygının ifadesidir. Yaptıkları fedakârca çalışmalarla kaynaklarımızı ürüne dönüştüren işçilerimiz, kalkınmamızın anahtarı durumundadır.
Bugün; hepimiz için, demokrasi ve güvenli bir gelecek için mücadele günüdür. Hepimiz biliyoruz ki emek olmadan hiçbir şey yetişemez. Emeğin önemi, kutsallığı ve ne denli yüce bir değer olduğu anlaşıldıkça; daha paylaşımcı, daha onurlu, ezen ile ezilenin olmadığı, adalet, barış, demokrasi kültürünün egemen olduğu daha güzel bir dünyaya ulaşılacağını düşünüyoruz. Bizler millet olarak; işçinin, emekçinin hakkını alın teri kurumadan verilmesi gerektiğine inanan bir inancın mensuplarıyız. “En kutsal kazanç alın teri ile kazanılan helal kazançtır”. Unutmayalım ki emek sadece 1 Mayıs’lar da hatırlanacak bir değer değildir. Bizim için söz konusu emek ise her gün aynı anlamı taşımaktadır.” Dedi. Sarıbay; “Emeğin çıkarının savaşta değil, barışta olduğunu biliyor, savaştan yana hiç bir politikaya onay vermeyeceğimizi haykırıyoruz. Biz daha çok demokrasiyi herkes için hemen istiyoruz. Ülkemizdeki işsizliğe, yoksulluğa, güvencesiz çalışmaya, baskılara karşı çıkıyoruz. Sağlık ve eğitim, sosyal güvenlik hizmetlerinin paralı hale getirilmesine, sosyal devlet uygulamalarının budanmasına, sosyal yardımlarla sınırlı tutulmasına karşı çıkıyoruz. Bugün ülkemizde emek karşıtı yaklaşımlarla kıdem tazminatlarına göz dikiliyor. Asgari ücret düşük tutuluyor. Esnek ve kuralsız çalışma biçimleri egemen kılınmak isteniyor. Taşeron işçiliğini yaygınlaştırma, işçiyi özel istihdam bürosu aracılığıyla kiralama planları yapılıyor. Özelleştirme adı altında talan sürdürülüyor. Şimdiye kadar uygulanan ekonomik ve sosyal politikalarla, işçiler, kamu emekçileri, emekliler, köylüler, esnaf, yani iktisaden güçsüz geniş halk kesimleri bedel ödemek durumunda bırakılıyor. Biz sosyal adalet, eşitlik ve refah istiyoruz. Tüm çalışanlar için insan onuruna yaraşır yaşama koşulları ve sendikal haklar talep ediyoruz. Özgürlükçü, adaletli, barış içinde bir dünya ve ülke istiyoruz. Emekçilerin hak ve özgürlük taleplerine kulak verilmelidir. Emek karşıtı politikaların ekonomik refah ve toplumsal barış getirmeyeceği bilinmelidir. 1 Mayıs’ta bu helal kazanç üzerine kurulmuş, şiddetin, kavganın, çatışma ve gerginliğin günü değil, birliğin, beraberliğin, dayanışmanın, mücadelenin, barışın, kardeşliğin ve baharın günü olmalıdır. Türkiye genelinde yapılacak kutlamaların, barış, huzur ve sağduyu içerisinde gerçekleştirilmesi hepimizin ortak arzusudur. Gerek sendikalarımızın gerekse işçilerimizin sosyal diyalog içerisinde uzlaşmacı ve katılımcı bir anlayışla toplumsal barışımızı güçlendirme yolundaki çabaları demokrasi kültürümüzün gelişmesine büyük katkılar sağlayacaktır.” Dedi.