Sendikanın tanınması en mantıklı yoldur

Baldur Süspansiyon’da işverenin işçilere grevi sona erdirmelerine yönelik mesajlarına işçilerin örgütlü olduğu Birleşik Metal-İş Sendikası da kayıtsız kalmadı. İşçilere gönderilen karşı mesajda işverene de atıfta bulunuldu: “Grev kanuni bir hak olup talep ettiğimiz hakları alana kadar sürecektir. Fabrikanın kapanacağı tehdidi yerine işçilerin haklarının ödenmesi ve sendikaların tanınması her iki taraf için de en mantıklı yoldur. Sendikamız üyelerinin taleplerinin yanında yer almaya devam edecektir. İşveren ile bireysel görüşmeler yapılması yanlış ve zararlı olacaktır. İşveren fabrikasını çok daha iyi koşullarda çalıştırabilir. Bunun yolu sizlerin hakkını tanımasıdır. Aksi halde her iki tarafın zararı daha da büyüyecektir. Bizlerin bir tas bulguru yararken, onların ambarları yanmaktadır. Bu yangının söndürülmesi işverenin sendikamızla, yani hepinizle anlaşması ile mümkün olabilir.”

Mesajda ayrıca şu görüşlere yer verildi: “Baldur işvereni tarafından sizlere gönderilen mesajlarda ve telefonla ulaşarak iletilen bilgilerde sizleri yanıltmaya ve tuzağa düşürerek güvencesiz şekilde çalıştırmaya devam etmeyi, kurulu olan işçi haklarına ve iş güvenliğine aykırı, insan onuruna yakışmayan çalışma koşulları sürdürülmek istenmektedir.

Bu tuzaklara çok dikkat etmek gerekir. Örneklerle açıklayalım;

ASGARİ ÜCRETE YÜZDE

21.55 ORANINDA ZAM YAPILDI

Üyelerimize gönderilen mesajların birinde ücretlere asgari ücretin üzerinde, yüzde 13 oranında zam yapılmasının teklif edildiği yazılıdır. Arkadaşlar, asgari ücrete yüzde 21,55 oranında, yani işverenin arttırmayı teklif ettiğini söylediği oranın iki katına yakın bir artış yapılmıştır.

MASADA HİÇBİR TEKLİF SUNMADILAR

Bir başka yalan da sosyal haklarda yapılması planlanan artışın 01 Ocak 2021’den itibaren yapılacağının söylenmesidir.

Toplu sözleşme görüşmeleri 2020 yılı kasım ayında sona ermiştir. Greve 25 Aralık’ta çıkılmışken 2021 yılı ocak ayı artışı teklifi yapıldığı söylenmektedir. Bu yalanlara kimse kanmamalıdır.

Baldur işvereni sizlerin Anayasal sendika hakkınızı tanımamış, masada hiçbir teklif sunmamıştır.

İSPANYA’DA BEŞ KATI

MAAŞLA ÇALIŞIYORLAR

2017 yılı ocak ayında Çalışma Bakanlığı’nın verdiği yetkiyi haksız davalarla dört yıl uzatmıştır. Sizlerin haklarını tanımayan işveren, sizlerin yaptığı işleri İspanya’da size ödediği ücretin yaklaşık beş katı kadar ödeyerek yaptırmaktadır. Üstelik oradaki işçiler haftada ortalama 38 saat çalışmaktadır. Bizler üretim baskısı altında sürekli ezilerek ağır ve güvencesiz koşullarda, mesai yapmadan geçinemeyecek şartlarda çalışmamalıyız.

Unutmayınız ki işçi ile işveren eşit haklara sahip değildir. İşçiler işverene karşı daha savunmasızdırlar.  Kendilerini güvence altına almalarının yolu ise bir arada hareket ederek anayasal haklarını savunan sendikaları ile birlikte olmaktır.

GREVİN DOĞASI GEREĞİ, İŞÇİ DE ZARARDA

İşveren, bizlere haklarımızı verip sendikamızı tanımak yerine fabrikayı kapatmakla tehdit edecek kadar gerçeklikten kopmaktadır. Bizler fabrikanın üretim yapmasını isteriz. İşçilerin işlerini yapmasını, evlerine ekmek götürmesini isteriz. Sadece ezilmeden, hakları yenmeden ve sağlıklı çalışma koşullarında çalışmalarını temin etmek amacındayız. Haklarımızı tanımamakta direnen işveren zarar etmekteyse işçiler de ücretlerini alamamakla zararlıdır. Bu durum grevin doğasında vardır. Grev ise işçilerin işverene karşı tek silahıdır. Elimizdeki tek silahtan vazgeçmeyi asla düşünmemeliyiz.

MAAŞLARI DAHİ ÖDEMEDİLER

Yaşanan bir başka haksızlık da greve çıkıldığı gün ödenmesi gereken maaşları dahi ödemeyip, canının istediği işçiyi kapının önüne haksızca koyduğu yetmezmiş gibi fabrika bahçesini çimle kaplamakla, para yok diye ücretinizi dahi ödemeyip sizlerle adeta alay etmektedir.”