Sel mağdurlarına geç de olsa…
İlimizin, sağanak yağış sonrası oluşan sel felaketinden etkilenenlerin başında Kandıra geliyor. Kandıra ilçesinde, 2010 yılında yaşanan sel felaketi de bunu ispatlamıştı. O yıl, sanayi esnafı çok mağdur olmuştu ve uzun süredir de ödeme yapılmasını bekliyordu.
O hak sahiplerine, alacakları nihayet ödendi…
O sel felaketi sırasında mağdur olan sanayi esnafı İdare Mahkemesi’ne tazminat davası açmıştı. Mahkeme davaları kabul ederek sanayi esnafının uğramış olduğu zararının yüzde 60’nı İSU’nun, yüzde 40’nı ise Kandıra Belediyesi’nin ödemesine karar vermişti. İki kurum verilen kararları temyiz ederek üst mahkemeye taşımış, ancak Danıştay idare mahkemesi kararını onaylamıştı.
Sıra, alacakların tahsiline gelmişti, ama kaynak olmaması gerekçesiyle esnafa para öden(e)miyordu. Esnaf, bu kez mahkeme kararlarını icra takibine koyup belediyenin mallarını haciz ettirmişti.
Ve o alacaklarının esnafa ödendiği bilgisini aldım. Bu gelişme, hem mağdur olan esnaf hem de ilçedeki politik gerginliğin azalması açısından önemlidir. Belediyenin, basınla ilişkisini kuran biriminden yapılan açıklamada ‘’sanayi esnafının yüzü ödemeyi alınca güldü’’ ifadesine yer veriliyordu.
Diyelim ki, gerçekten de o esnafın yüzü güldü…
Diyelim ki, mağduriyetleri gerçekten yeterli oranda giderildi…
Diyelim ki alacakları ya da aldıkları afet tazminatı yeniden ayağa kalkmalarını sağlayacak…
İyi de, aradan geçen bunca zaman içinde kaybedilenleri kim, nasıl ve hangi koşulda tazmin edecek. Sadece parasal destek sağlamakla sorun halloluyor mu ?
O sanayi esnafının içinden bazıları, 4 yıldır yeni bir düzen kurup iş yapamamıştı. Dolayısıyla yaşadığı sosyal ve psikolojik travmanın bedeli yoktu. Yani, ödeme geç de olsa yapıldı ama yaraya merhem olduğu söylenemez.
Bu ve benzeri felaketlerin ardından yıllar sonra yapılan ödemelerin kamuoyuna lütufmuş gibi sunulması kabul edilebilir değildir.
Bir önceki Belediye Başkanı Cengiz Kan da AKP’liydi. Yani aynı siyasal anlayışın önceki başkanı ödemeyi geciktirmek için elinden geleni yapıyor, sonra gelen başkanı ise yasa gereği konulan haciz üzerine ödeme zorunluluğunu yerine getiriyor.
Yetmiyormuş gibi bunu da ilgili dairesi aracılığıyla kamuoyuna ‘’lütufta bulunmuş’’ gibi sunuyor.
Tam bir kasaba politikacısı stratejisi…
Gücünüz yetiyorsa siz de ödemeseydiniz, neden ödediniz ki ?