Petrol-İş’li kadınlar temsil hakkı istedi
Petrol-İş Gebze Şubesi Kadın Komisyonu’nun 8 Mart etkinliğinde şube üyesi kadınlar temsil hakkı için konfederasyon ve sendikadan çaba içinde olmalarını istedi.
Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesi’nde Kadın Komisyonu’nun geleneksel hale gelen 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü şubede düzenlenen programla tekrarlandı. Kadın Komisyonu Başkanı Beriha Pehlivan ve Şube Başkanı Eyüp Akdemir’in konuşmalarının ardından komisyonun açıklaması, Firdevs Buzdemir tarafından okundu. Açıklamada, şube üyesi kadınlar temsil hakkı için konfederasyon ve sendikadan çaba içinde olmalarını istedi:
MİRASA SAHİP ÇIKMALIYIZ
“8 Mart bizlere, emekçi kadınlara, tüm işçilere bırakılmış bir mirastır. Patronlar sınıfı 8 Mart’ı kadınlar günü ilan etmiştir. Hediyeler alınıp verilen bir gün haline getirmeye yeltenmiştir. Patronlar sınıfının mücadele tarihimizi, gücümüzü, sınıf bilincimizi yok etmesine karşı bize bırakılmış bu değerli mirasa sahip çıkmalıyız. 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Gününü yaşatmalıyız.
EMEKÇİ KADINLARIN GÜNÜDÜR
Çünkü 8 Mart işçi sınıfının mücadelesinden doğmuş bir gündür. Uluslararası Emekçi Kadınlar Günüdür ve bugünü bizlere miras bırakanlar mücadeleci emekçi kadınlardır. 8 Mart patronlar sınıfının kadınlarının değil bizim, biz işçi ve emekçi kadınların günüdür. Emeği yok sayılan, fikri değersiz görülen, evin tüm yükü omuzlarına yıkılan, çocuk bakımını üstlenen, erkeklerle eşit iş yapsa da eşit ücret alamayan, yoksulluk çeken, evlatlarının geleceği için endişe eden kahırlı emekçiler başka; bir dedikleri iki edilmeyen, işçileri sömürerek sefalet içinde yaşayan patronlar sınıfının kadınları başkadır. Bunu hiç unutmamalıyız.
ÇİFTE EZİLMİŞLİK ALTINDAYIZ
Emekçi kadınlar olarak hayatın ağır yükünü taşıyoruz. Evde, sokakta ve işyerinde şiddetin, tacizin, aşağılanmanın, mobingin hedefiyiz. Medya kadın cinayetleri ve tecavüz olaylarını yürekleri dağlayan ayrıntılarla tekrar tekrar servis ediyor ve şu gerçeğin üzerini örtmeye çalışıyor: Emekçi sınıfların kadınları hem kapitalist sömürü düzeni hem de erkek egemen anlayış nedeniyle çifte ezilmişlik altındadır. Bu düzende emekçi kadınlar sömürülmekte, bedensel ve cinsel saldırılara maruz kalmakta, aşağılanmakta ve değersizleştirilmektedir.
DESTEK GÖRMEYİNCE…
Bu nedenle Petrol-İş Kadın Komisyonu olarak işçi ve emekçi kadınların sorunlarının yok sayılmasına, taleplerinin görmezlikten gelinmesine karşı mücadele etmek zorunda olduğumuzu vurguluyoruz. İşe evlerimizden, işyerlerimizden ve sendikamızdan başlamamız gerektiğini biliyoruz. Sendikamızın örgütlü olduğu fabrikalarda erkek işçiler yoğun. Temsilci, delege olmak isteyen kadın arkadaşlarımız yeterince desteklenmiyorlar. Bu nedenle kendilerini geri çekebiliyorlar. Gerçek şu ki; kadınlar kendilerine güvenmedikçe, işyerlerinde haksızlıklara karşı mücadele etmedikçe, sendikalarında örgütlenmedikçe, temsil edilmeyi sağlamadıkça işçi sınıfı kazanamaz. Bizim talebimiz konfederasyonumuzun ve sendikamızın kadın temsiliyetini arttırması yönünde çaba içerisinde olmasıdır. Özellikle içinden geçtiğimiz şu karanlık dönemde bu talebimiz daha da artmaktadır.
KARANLIK BİR DÖNEM
Ekonomik krizin yükünün sırtımıza yıkıldığı, yoksulluğun, işsizliğin arttığı, insanların çaresizliğe, intihara sürüklendiği, taleplerinin yok sayıldığı, işçilerin kazanılmış haklarına saldırıların arttığı, grevlerin yasaklandığı, en demokratik hakların bile rafa kaldırıldığı bir dönemden geçiyoruz. Böylesi karanlık dönemlerde diğer bütün sorunlarımız gibi kadına yönelik şiddet, taciz ve cinayetlerde de artış olduğu görülüyor. Daha fazla örgütlü olsaydık, sesimizi daha çok duyurabilseydik, taleplerimizi elde etmek için birlikte hareket edebilseydik sorunlarımız azalmaz mıydı?
YAPACAK ÇOK ŞEY VAR
Şunu biliyoruz ki sendikal örgütlülüğün zayıf olması bu sorunlarla daha fazla karşılaşmamız anlamına da geliyor. Biz bu sorunları yaşamak istemiyoruz. Bunun için yapacak çok şey var. Sendikamıza sahip çıkmak ve örgütlülüğümüzü güçlendirmek son derece önemli bir görev olarak önümüzde duruyor. İşyerimizde birlikte olursak, sendikamızla birlikte olursak, evlerimizde ve sokakta yalnız kalmayız. Çünkü her zaman dediğimiz gibi: Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz!”
Petrol-İş Kadın Dergisi tarafından hazırlanan 8 Mart belgeselinin izlenmesinin ardından Arzu Somuncu, günle ve kadınla özdeşleşen “Ekmek ve Güller”i; Nuran Güler, “Ben isterim ki” adlı metinleri; Halime Apaydın, “Kadın olmak” adlı şiiri okudu. Plascam çalışanı Aysel Karaçay, kadın ve emek temalı şarkıları seslendirirken kendisine gitarıyla Habil Oy eşlik etti. Program, ikramla sona erdi. (Haber Merkezi)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.