Parasız pulsuz iyilikler: Çocuk  sevmek yaşlı evi temizlemek

Parasız pulsuz iyilikler: Çocuk sevmek yaşlı evi temizlemek

Ailesi ve çevresinin zekâtını gerçek ihtiyaç sahiplerine aktarmak için çabalayıp şimdi 81 ile ulaşan Merve Baş en büyük hayalini de gerçekleştirdi Çayırova Sevgi Evleri'nin gönüllü annesi, “İyilik için para pul şart değil” diyor

** 12 yıl önce önce ailesi, sonra akrabaları ve mahallelisinin fitre zekâtını gerçek ihtiyaç sahiplerine aktarmak için çabalayıp şimdi 81 ile ulaşan Merve Baş en büyük hayalini de gerçekleştirdi

** Çayırova Sevgi Evleri’nde gönüllü annelik yapan, eli ayağı tutmayan yaşlıların evlerine arkadaşları ile birlikte giden çamaşıra bulaşığa giden Merve Baş, “İyilik için para pul şart değil” diyor

 

İyilik yap denize at. Balık bilmezse halik bilir.

Bilir kişi” Ekşi Sözlük verilerine göre;

İyiliğin her zaman bir karşılık bekleyerek yapılmaması gerektiğini anlatan bir atasözüdür.

Yeryüzünde kimsenin haberi olmayacak bir iyilik bile yapmış olsanız onu bilen bir yaratıcı vardır, manasına gelir.

Mesela bozuk parayla çalışan makinelerde para üstünü kutucuktan almayıp bir sonraki kişiye kıyak geçmek. Ya da umumi telefonların üstüne boş kart veya jeton bırakmak. İyilik yapayım derken kişileri hırsızlık yaptım hissine de büründürmek mümkün. Veya açılmamış şişe su veya açılmamış Selpak da bırakılabilir bilumum kritik noktalara ama genelde almazlar pis diye.

EN BÜYÜK HAYALİNİ DE GERÇEKLEŞTİRDİ

12 yıl önce önce ailesi, sonra akrabaları ve mahallelisinin fitre zekâtını gerçek ihtiyaç sahiplerine aktarmak için çabalayıp şimdi 81 ile ulaşan, en büyük hayallerinden birini gerekli soruşturmalardan geçerek Çayırova Sevgi Evleri’nde gönüllü anne olarak hayata geçiren Merve Baş’a da sorduk iyiliğin ne olduğunu ve de önemli bir detay olarak, İslami şartlara göre nasıl yapılması gerektiğini.

İSTİSNA BİR KAİDEYİ

BOZDU, DİĞERİ YERİNDE

Hazreti Muhammed’in en güzel hadislerinden biri olarak tanımlanan, Hazreti Ömer zamanını da anımsatan “Sağ elin verdiğini sol el bilmemeli” gerekliliğinin günümüzün çağımızın bozulan ortamı ve beraberinde getirdiği güven bunalımına dayalı olarak göz ardı edilmek zorunda kaldığını söyledi. Ancak aracı olunan fitre zekât aktarımları başta olmak üzere her tür hayrın gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşmada, aracılığı üstlenenin de yükümlülüğü olduğuna dikkat çekti.

PARA GEREKTİRMEYEN İYİLİKLER

 

Öte yandan iyilik yapmak isteyen kişinin hiçbir ekonomik külfeti olmayan bir çocuğu sevmek, elden ayaktan düşen bir yaşlı çiftin evini temizlemek dâhil olmak üzere çeşitleri bulunduğunu da kaydetti: “En büyük hayalim Sevgi Evleri’nde çalışmaktı. Çünkü ben çocukların her zaman menfaatsiz şekilde küçücük yüreklerine kocaman bir sevgi sığdırabildiklerini bildiğim için her zaman şöyle baktım çocuklara: Benim için en  büyük yatırım çocuklara yapılan yatırımdır.

 YILLARDIR GİDEMEDİM, ÇÜNKÜ…

Çayırova’daki Sevgi Evleri’nden izin aldım. Aslında yıllardır gidemedim Sevgi Evleri’ne, çünkü onların hayat hikâyelerini dinledikçe toparlanamayacağımı biliyordum. Küçük küçük, ufak ufak, yetimlere öksüzlere bazı yardımlarımızı yapıyorduk ama benim için odak nokta çok önemliydi. Güvenlik soruşturmasından geçip gerekli izinlerimi aldım. Bir proje hayata geçirecektim. Sponsorlarımın desteğiyle toplu doğum günü organizasyonu (Bkz: Sayfa 16) yapacağımı söyledim

BENİM GİBİ DÜŞÜNEN

BİRKAÇ ARKADAŞLA

İsimlerini ve hayat hikâyelerini öğrenmeden, 70-80 çocuğa pasta yaptırdım. Organizasyon şirketi ile anlaştım. Palyaçomuz geldi. Çocuklar oyunlar oynadı.  Hepsinin doğum gününü aynı anda kutladım. Benim gibi düşünen ve gerçekten o duyguyu yaşayabilecek birkaç arkadaşımı da yanıma alarak orada bir toplu doğum günü organizasyonu düzenledim.

SADECE SEVGİYE

İHTİYAÇLARI VAR

 

O çocuklara Devletimiz gerçekten çok güzel şekilde bakıyorlar. Çok güzel besleniyorlar ve bütün ihtiyaçları karşılanıyor. Site usulü yapılanmada, ikişer katlı dubleks evlerde sekiz dokuz çocuk barınıyor. Hepsinin tekli bazaları, kıyafet dolapları, odaları var. Sadece sevgiye ihtiyaçları var."

vataaaaan.jpg

VATANA HAYIRLI EVLAT OLSUNLAR: Çayırova Sevgi Evleri’ndeki toplu doğum günü etkinliğinde çocuklara balon ile birlikte Türk Bayrağı hediye ettiğini belirten Merve Baş, “Dilerim ki vatana, millete hayırlı evlat olsunlar. Bayrağımızı, milletimizi, bastığımız toprakları iyi bilsinler. Şu an gençlerimizdeki en büyük sıkıntımız bu.  Dağa çıkan birçok terörist vatanımızın, milletimizin, bayrağımızın kıymetini bilemeyen, gerçekten düzgün yetişemeyen çocuklar oluyor. Kendi toprağına; vatanına milletine sıkıyor” dedi.

 **

 DAL LUNAPARK’IN SAHİBİ ÖZCAN DAL EV SAHİPLİĞİ YAPACAK

 

Pandemi biter bitmez

lunaparka gideceğiz

 

Korona sürecinde mecburi aksamayla birlikte Çayırova Sevgi Evleri’nde gönüllü anne olarak hafta sonu günleri çalışmalar yürüttüğünü belirten Merve Baş, “Sevgi Evleri’nde çalışmaya, o çocuklarla kucaklaşmaya başlayınca her gittiğimde ağlardım” dedi. Sevgi Evleri’nde anneliğin kelimelerle tarif edilemeyecek kadar güzel bir duygu olduğunu, diğer gönülle annelerle irtibat kurduklarını kaydeden Baş ayrıca özetle şunları söyledi:

ABUR CUBUR ALIR FİLM AÇARIZ

 

“Çocuklar bir ihtiyaçları olduğunda veya beni özlediklerinde yardımcı annelerinden görüntülü olarak beni arıyorlar. ‘Özledik, gel’ diyenler oluyor. Zaten ben özlemelerine fırsat bırakmıyordum. Pandemiden önce her hafta sonu çeşitli yaş gruplarından çocuklarla bir araya geliriz.Tabi ki küçük çocuklarla yaptığınız aktiviteleri büyük çocuklarla yapamıyorsunuz.

ÖZCAN DAL’IN SÖZÜ VAR

 

Koronadan önce sık sık dışarı çıkartırdım. Hatta Dal Lunapark’ın sahibi Özcan Dal’ın bana sözü var. Çocukları toplayıp lunaparkta eğlendireceğiz. Pandeminin bitmesini bekliyoruz. Ama ben elimi eteğimi çekmedim. Onların sağlığını tehlikeye atmamak adına çocuklar ile uzaktan, görüntülü de olsa görüşüyorum.”

lunapaaaaark.jpg

FARUK TAŞCI İLE TELEFONLA GÖRÜŞTÜM:  Çayırova Sevgi Evleri’nin Kurucu Müdürü, ayrı zamanda Çayırova Belediye eski Başkanı Faruk Taşçı ile hiç yüzyüze gelemediklerini kaydeden Merve Baş, “Faruk Bey ile bir iki telefon görüşmemiz oldu. Ben Müdür Yardımcısı Halil Aydın ve Halkla İlişkiler’den Özlem Sezgin ile temastayım. Gideceğim zaman haber veriyor, randevu alıyorum. Çocukların eksiklikleri olup olmadığına dair bilgi ediniyorum” dedi.

 

**

Aktif siyasette tercihi

Gelecek Çayırova oldu

 

kimdiiiir-003.jpg

 Merve Baş; 1992 yılında Gebze’de dünyaya geldi. Aslen Amasya, Suluovalı.

Yunus Emre İlkokulu, Kroman Çelik Ortaokulu’nun ardından Gebze STFA Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Web Tasarımı bölümünü bitirdi.

Sakarya Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü mezunu olan Merve Baş aynı zamanda açıktan hukuk fakültesi son sınıf öğrencisi.

TAYSAD OSB’de bir holdingde muhasebe departmanında çalışıyor.

2021 yılına kadar hiçbir siyasi partiye üye olmadı. Bu yılın başlarında Gelecek Partisi Çayırova İlçe Teşkilatı’na kaydoldu. Zeynep Karataş başkanlığındaki Gelecek Partisi Çayırova Kadın Kolları Siyasi İşler Başkanı olarak yer aldı.

 

**

Merve Baş’tan İnciler

 

İNSANLAR HAYIR YAPARKEN

ARTIK GÖRMEK İSTİYOR

 

incileeeeer.jpg

 Sağ elin verdiğini sol elin bilmemesi gerektiği hassasiyetinde olan, kendisini yardımı ulaştardığı kişiden de saklayan hayırseverlerimiz de var. Hazreti Ömer zamanlarındaydı. Tabi ki İslamiyet’in getirdiği düşünce bu ama artık toplum o kadar kötü oldu ki insanlar hayır verirken gözleriyle görmek istiyor.

YARDIM BAHANESİYLE

SARKINTILIK ETMEK İÇİN

Toplum o kadar kötü ki yardım yaparken insanların ifşa olma ihtimali de var. Bir belediyeden bir arkadaşım bana bundan 15 yıl önce, ‘Bir adam benden 40 kişilik özellikle dul kadın listesi istedi. Adreslerini talep edip kömür yardımı yapacağını söyledi. Meğerse adam dul kadınlara sarkıntılık ediyormuş, özellikle dul kadın listesi istedi’ dedi.

TEBESSUM ETMEKTE SADAKADIR

Evinde eli ayağı tutmayan yaşlı çiftlerin veya tek yaşayanların evlerine arkadaşlarımla birlikte temizliğe gittiğimiz zamanlarda oldu.  Müsait olduğum zamanlarda temizlik, bulaşık, çamaşır desteği de verdik. İyilik yapmak isteyen herkes yapar. Sokakta gezen çocuğun başını okşamak da iyiliktir. Peygamber efendimiz, ‘Tebessüm etmekte sadakadır’ diyor. Tebessüm etmek dahi bu kadar güzelken, sevap yazılıyorken her şey para değil.

DERNEKLEŞMEYİ HİÇ DÜŞÜNMEDİM

 

Dernekleşme girişimini hiç düşünmedim. Çünkü ben bunu bireysel yapıyorum. Ve bireysel yapmaktan da mutluyum. Dernekleşmenin bir takım resmi yükümlülükleri, bürokratik işlemleri var..

 

 

 

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.