Onları unuttuk mu ?
İzmit’in tarihinde isimleri altın harflerle yazılı olan Görev şehitleri Belediye Başkanı Leyla Atakan, Belediye Meclisi üyeleri İsmail Kolaylı, Feridun Özbay ve Abdurrahman Yüksel bugün ölümlerinin 45. yılı dolayısıyla bir kez daha anılacak.
Ama, sanki unutturmak istercesine bir anma.
Yani, sadece mezarı başında ve mevlit okutularak anma.
Oysa, o insanlar, bu kentin daha çağdaş kent olması adına mücadele vermişler ve bu mücadele sırasında yaşamlarını yitirip, kent açısından çok az sayıda insana nasip olacak biçimde ‘’görev şehidi’’ sayılmışlardır.
Okullarda bu konuda neden bir anma ya da görev şehitlerini anımsatma etkinlikleri yapılmaz ya da yapılamaz ?
Günün herhangi bir saatinde, halka açık toplantılarda Atakan, Kolaylı, Özbay ve Yüksel’in kim oldukları, neler yaptıkları ve trafik kazasında can vermelerinin nedenleri bu kent halkına niye anlatılmaz, anımsatılmaz.
Ne olmuştu da onlar görev şehidi sayılmışlardı ?
Belediye Başkanı Leyla Atakan, Belediye Başkanı Vekili İsmail Kolaylı, Belediye Meclisi üyesi Abdurrahman Yüksel ve Encümen üyesi gazeteci Feridun Özbay'ın da içinde bulunduğu otomobil 10 Şubat 1971 günü görev için gittikleri Değirmendere'den İzmit'e dönerken yol üzerinde duran treylere çarpınca yaşamını yitirmişti.
Onlara kısaca değinelim…
İl Genel Meclisi üyeliği ve CHp İl Başkanlığı da yapan Leyla Atakan ve görev şehidi arkadaşları, 3 yıl kadar süren görevlerinde şehrin su sorununu çözdü, büyük bir altyapı hamlesi başlattı, imar planı olmayan şehirde gecekondu önleme alanı oluşturuldu, kooperatiflere arazi tahsis etti.
En büyük projeleri Kocaeli Sanayi Fuarı oldu. İzmit Körfezi'nin bitimindeki bataklık alanda 2 Nisan 1969’da çalışma başlatılıp dolgu yapıldı ve 28 Haziran 1969 günü fuarın şimdiki yeri olan 35 bin metrekarelik alanda 3. Kocaeli Sanayi Sergisi açıldı. O alan şimdi Kocaeli Fuarı olarak değerlendiriliyor.
O ekibin çalışmaları, üretken ve halkçı belediyecilik anlayışının filizlenmesini sağladı. İzmit´in sosyal ve kültürel yaşamında kalıcı izler bıraktılar.
O dönemin politikacıları ve insanları artık önemli oranda hayatta değil. Ama, kente kazandırdıkları eserler bugün halen kullanılabiliyor.
İşte, sadece bunlar bile mezar başı ve akşam mevlidinde dua okumaktan öteye daha fazla sosyal etkinliklerle anılmalarını gerektiriyor.
Yeni nesillere de çalışmaları ve kent halkına kazandırdıklarıyla anımsatmak gerekiyor. Ama, böyle yapılmıyor.
Bu yüzden ‘’Onları unuttuk mu ?’’ dedim.
O Belediye Başkanı’nın adının bir okula, bir caddeye ve bir kültür merkezine verilmiş olması,
O Meclis üyelerinin isimlerinin sadece birer caddede yaşatılıyor olması,
Ya da yılda bir kez ailelerine onur plaketi vermek yetmez.
O isimler, evet dualar edilerek anılmalı, mezarlarının başında anma töreni yapıp akşam saatlerinde ruhlarına ithaf edilen mevlid okutulmalı, buna karşı çıkan yok.
Ama, sadece bu kadar değil.
Madem ki görev şehitlerimiz sayılıyorlar,
İsimleri, kentin tarihi ve kültürel yapısı içinde değer kazanmış hale getirilmelidir. Kendilerinden sonraki nesillere aktarım için yazın alanında mutlaka kalıcı eserler yaratılmalıdır.
Mümkünse, o dönemin çalışmaları ve o çalışmaları gerçekleştiren isimler için kısa metrajlı bir film hazırlanmalı ya da varsa bu filmin kopyaları çoğaltılıp yeni nesillerle buluşturulmalıdır.
Umarım, onları unutmamışızdır…