Ekonomik kriz etkilerini her geçen gün ağır bir şekilde hissettirmeye devam ediyor.

Çarşıda, pazarda, sokakta karşılaştığım hemen hemen herkes aynı soruyu soruyor.

Ne olacak bu doların hali?

Çarşıdan, pazardan ve sokaktan kurtuldum diyerek gazeteye geliyorum.

Gördüğüm herkesin sorduğu o sorudan kurtuldum diye sevinirken birden arkamda bir ses.

Gazetemizin hemen karşısında oturan Sayın Nuri Bey’in sesi.

Uzun zamandır Gebze’de ikamet eden Sayın Nuri Bey gazetemizin de sıkı bir okuyucusu.

Her akşam gazete basılır basılmaz matbaadan gazetesi alır ve hemen başlar okumaya

Sayın Nuri Beyin de sorusu aynı, “Ne olacak bu doların hali?”

Diğerlerine verdiğim cevabın aynısını Sayın Nuri Beye diyemem.

Bakalım diyorum.

Gazeteye giriyorum.

Gazetemizin genel yayın yönetmeni Sayın Ahmet Zeki Ayar’ın zaman zaman matbaa işleri için telefon görüşmelerine şahit oluyorum.

Sayın Ahmet Zeki Ayar telefonun karşısındaki kişiye, “Size verdiğimiz bu fiyat teklifi bugün için geçerlidir” diyor.

Neden diye sorduğu belli olan telefondaki kişiye açıklama yapan Sayın Ahmet Zeki Ayar, “Doların yükselişiyle birlikte her an fiyatlar değişiyor” deyince hemen alt kattaki matbaa tesisine iniyorum.

Matbaa ustamız Sayın Turgay Çöpoğlu ile sohbet edeyim diyorum.

Laf gelip dolaşıp Sayın Turgay Çöpoğlu’nun, “Şimdi benim günlüğüm kaç dolara geliyor” diye sormasıyla oradan da uzaklaşıyorum.

Yine yukarı çıkıyorum.

Gazetemizin grafik tasarımcısı olan Sayın Barış Ayar ile sohbet edeyim diye odasına gidiyorum.

Sayın Barış Ayar’ın çok sevdiğim bir huyu var.

Kediler başta olmak üzere tam bir hayvan sever olan Sayın Barış Ayar başta gazetemizin kıdemlisi olan kedisi Müzeyyen olmak üzere gazetenin önünde toplanan tüm kedilere mama alır.

Kedilerin mamalarının da sürekli artmasından şikâyetçi olan Sayın Barış Ayar da aynı soruyu soruyor.

“Dolar artmasından dolayı kedi mamaları da artıyor ne olacak doların hali?” diye soran Sayın Barış Ayar’a da aynısı diyorum.

Şimdi ben buradan sormak istiyorum.

Ne olacak bu doların hali?