Milyonlarca can tek adamın bekasına kurban edilemez
Gebze Kadın Platformu, TBMM idaresi ve yüzde 67’lik halk tavrına rağmen Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından iptal edilen İstanbul Sözleşmesi için yine meydandaydı: “Milyonlarca kadının canı tek adamın bekasına kurban edilemez.”
“Halk istiyorsa sözleşmeden çekiliriz” deyip yüzde 67 oranında halkın, “Sözleşmeden çekilme” demesine ve TBMM iradesine karşın bir imzayla İstanbul Sözleşmesi’ni fesheden Partili Cumhurbaşkanı ve AKP Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın o kararının hükmünün olmadığı, Gebze Kadın Platformu tarafından bir kez daha ifade edildi.
“HALKIN DEDİĞİNİ YAPARIZ” DİYENE
HALKIN NE DEDİĞİNİ HATIRLATTILAR
15 Temmuz Milli İrade Kent Meydanı’nda bir yenisi gerçekleşen basın açıklaması Eğitim-Sen Gebze Şube Kadın Sekreteri Meryem Meriç tarafından okundu. Meriç, “Bugün burada, ‘Halk istiyorsa sözleşmeden çekiliriz’ diyen iktidara karşı halkın yüzde 67’sinin, ‘İstanbul Sözleşmesi yaşatır’ dediğini, kadınların, ‘İstanbul Sözleşmesi’ni uygula’ dediğini yine hatırlatıyoruz” deyip şöyle devam etti:
HAYATLARIMIZA DAİR KARARLARI BİZ ALIRIZ
“Tüm kadınların özgür ve korkusuzca yaşamları sağlanmadan böyle bir yaşamın olanaklarını yaratacak olan hiçbir sözleşme, yasa, uygulamadan el çekmiyoruz. Hayatlarımıza dair kararları biz alırız. Hayatlarımızın ve haklarımızın tek bir adamın kararına, kararnamesine bağlı olmasına izin vermiyoruz. Milyonlarca kadının canı tek adamın bekasına kurban edilemez. Bu sözleşmeyi biz kadınlar dişimizle, tırnağımızla, mücadelemiz ile kazandık. Haklarımızı elimizden almanıza, bizleri şiddete ve öldürmeye mahkûm etmenize izin vermeyeceğiz.
Bugün burada tekrar diyoruz ki kararı kabul etmiyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz.”
GENİŞ KATILIM
Basın açıklamasına CHP, EMEP ve SOL Parti Gebze İlçe Örgütleri ile birlikte Eğitim-Sen, Tüm Emekli-Sen, ÇYDD Gebze, ADD Gebze, Gebze EYT, Gebze Kent Politikaları Derneği, Mor Dayanışma, Dışarıdaki Patiler’den başkan, yönetici ve üyeler katıldı. Sloganların atılıp dövizlerin açıldığı açıklamada kadınların düdük çalıp türlü materyallar ile ezgiler üretmesinden ötürü renkli görüntüler oluştu. “İstanbul Sözleşmesi kadın mücadelesinin kazanımıdır, vazgeçmiyoruz!” başlıklı açıklamada özetle şu görüşlere yer verildi:
HUKUKSUZLUĞUN AÇIK GÖSTERGESİ
“Biliyoruz ki kadınların büyük mücadele ve bedellerle elde ettiği bütün kazanımlar, siyasal iktidar tarafından sistematik olarak saldırıya uğruyor.
TBMM’de onaylanan uluslararası bir sözleşmenin TBMM devreden çıkartılarak, yangından mal kaçırırcasına apar topar bir kişinin kararıyla fesh edilmek istenmesi, keyfiliğin ve hukuksuzluğun en açık göstergelerinden birisidir.
Kadın katliamı boyutuna varan kadına yönelik şiddetin önlenmesinde en önemli ve tek hukuksal dayanağın kaldırılması girişimi, kadın düşmanlığının geldiği boyutu açıkça gösteriyor.
İstanbul Sözleşmesi kadının güvencesidir
Ülkemizde sosyo ekonomik durumu, dini, dili, etnik kökeni vs. fark etmeksizin en az iki kadın sevgili, eş, eski eş, baba, oğul gibi genellikle en yakınındaki erkekler tarafından katlediliyor. Milyonlarca kadın da sıradanlaşan; ekonomik, psikolojik, cinsel, fiziksel gibi türlü erkek şiddetinin tehdidi altında yaşamını sürdürmeye çalışıyor.
SİYASİ İKTİDARIN TUTUMU
Önlem geliştirmekle sorumlu olan siyasal iktidar yıllardır siyasal İslamcılığı da düstur edinerek cinsiyet eşitsizliğini derinleştiren söylem ve politikalar geliştiriyor. Kadın erkek eşitsizliğini açıkça fıtrata bağlıyor; kadını yalnızca aileyle, evle, kocayla, annelikle tanımlıyor.
Öte yandan kadınlara şiddet uygulayan, kadınları katleden erkekler için cezasızlık özel bir politika olarak uygulanıyor. Şiddet mağdurlarının kolluk güçlerine ve yargıya yaptıkları başvurular sonuç vermiyor, gerekli önlemler alınmıyor. Kırıkkale’deki Emine Bulut cinayetinde, cinayetten yarım saat önce Bulut tarafından karakola yaptığı başvurunun ardından hiçbir önlem alınmaması bunun en somut örneğidir.
Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre 2019 yılında 41 bin 363 koruma başvurusu reddedildi.
Türkiye en çok trans cinayeti işlenen ülkelerden biri.
En az 399 olması gereken sığınma evi sayısı sadece 145.
Şiddete maruz kalan kadınların başvuru yapabileceği, 7/24 hizmet veren bir iletişim hattı bulunmuyor.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.