Milli Eğitim Bakanlığı 2016 yılında başarı, üstün başarı ve ödül alan personel listesini yayınladı. Bu listedeki başarılı, üstün başarılı ve ödül alan kişiler nasıl belirlendi, değerlendirme kriterleri neydi kimse bilmiyor. Bu 1472 kişi eğitim-öğretim alanına nasıl katkılar yaptılar, bunlarla ilgili açıklamalar yok. Sadece illerin adları ve ödüllendirilen eğitimciler var. Bu doğrultuda illerin dağılımlarına baktığımızda da belirli illerde ödül verme anlamında inanılmaz bir yığılım varken, İzmir, Balıkesir, Diyarbakır vb illerde, hiç bir eğitimcinin başarılı olamaması düşündürücü değil mi? Aslında sadece, ödül dağıtılan illeri yazsak daha doğru olurdu.

                               Ödüllerin, yandaş sendika üyelerine verildiği, çok aşikar şekilde ortada. Ödüllerin %80’i Milli Eğitimlerdeki idareci düzeyindeki eğitimcilere verilmiş durumda. Bu ödüller, objektif kriterlere göre verilmemiştir. Baktığımızda, adam kayırmadan başka bir şey değildir. Büyük bir keyfiyet içinde verildiği, hakkaniyet durumunu içermediği, çoğu ilde ödül alan idarecilerin yönetici atama sınavlarında barajın altında kaldığı biliniyor. Ödüller genel olarak AKP’nin eğitim alanındaki politikalarını yürüten politik kadrolarına verildiği gözüküyor. Eğitimde piyasalaşma ve dinselleşme faaliyetlerini canı gönülden yürüten kadroların ödüllendirilme halidir bu. Bu ödüller işin ilginç yanı kimseye şaşırtıcı da gelmemiştir. Bu durumu eleştirenlere sizler ne kadar saftiriksiniz, başka ne olabilir ki değerlendirmeleri genel eğitim camiasında kabul görür haldedir. Bu durum bile, bir çürüme halidir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın özellikle müdür, müdür yardımcısı, şube müdürü ve milli eğitim müdürlerine, ödüller vermesi rastlantı değildir. Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki bu idareciler sözlü sınavla atandı, kimlerin nasıl atadığını, nelerin yaşandığını biliyoruz. Dolayısıyla bu ödüller, atadıkları kişileri başarılı çalışıyor, üretiyor, gösterme gayretidir. Ne yapılırsa yapılsın Milli Eğitim Bakanlığı’nın durumu ortadadır.

                               Milli Eğitim Bakanlığı’nın bir yüzü de ceza alanlar, sürülenler, açığa alınanlar, ölenler, baskıya uğrayanlar, sitematik mobingden hasta olanlardır. Milli Eğitim bakanlığı baskı ve cezaya uğrayan eğitim emekçilerinin listesini de yayınlasa, hangi sendikaya üye oldukları ve ne için mücadele ettikleri, neye maruz bırakıldıkları ortaya çıkar. Milli Eğitim Bakanlığı eğitim alanındaki sorunları çözemez durumdadır. Çözüldüğü sanılan ya da ertelenen her durum sorunları artırır durumdadır. Verilen ödüller bile o kadar sorunlu bir şekilde verilmiş durumdadır ki ödüllendirme gibi bir durum bile gayri ahlaki bir sorun yaratmıştır. Değerler eğitimi içinde incelenip örnek olarak çocuklara anlatılmalıdır. Ödül ve ceza… rastgele