Milletvekili Doğan Demir’den ÇEDES’le ilgisi soru önergesi
Milletvekili Doğan Demir, ÇEDES projesi kapsamında okul ve kurumlara “manevi danışman” adı altında din görevlileri görevlendirilmeye başlandığını hatırlatarak, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in yazılı olarak cevaplandırması talebiyle soru önergesi verdi.
Milletvekili Doğan Demir verdiği soru önergesinde şu görüşlere yer verdi; “Millî Eğitim Bakanlığına bağlı ortaokullar ve imam hatip okulları, Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı il ve ilçe spor müdürlükleri Gençlik merkezleri ile Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Diyanet Gençlik Merkezleri iş birliğinde yürütülmekte olan Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi” (ÇEDES) kapsamında bir süredir ülke çapında toplantılar yapılmakta ve çeşitli kararlar alınmaktadır. Bu kararlardan birisi de Milli Eğitim Müdürlükleri ve il müftülükleri aracılığıyla okullara öğrencilerin ‘manevi gelişimini desteklemek’ amacıyla ‘manevi danışman’ görevlendirilmesi olmuştur. ÇEDES projesi kapsamında okul ve kurumlara “manevi danışman” adı altında din görevlileri görevlendirilmeye başlanmıştır.
Yapılan bu projeler; başta Anayasamıza, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununa, Eğitim Birliği Yasasına, Okul Öncesi ve İlköğretim ile Ortaöğretim Kurumlar Yönetmeliğine ve Türk Eğitim Sistemine aykırı olarak yürütülmektedir. Öğrencilerimiz; okul öncesinden-ortaöğretime kadar yukarıda belirtilen mevzuatlara göre yetiştirilmesi gerekirken, ne yazık ki mevcut mevzuatlara aykırı projelerle, bilimsel ve pedagojik eğitime aykırı şekilde öğrenci kişiliğini olumsuz etkileyen çalışmalar, sınırsız ve keyfi programlar değişik isimli projelerle yürütülmektedir.
ÇEDES, SEDEP vb. projeler Milli Eğitimin Genel Amaçlarında belirtilen; genellik, bütünsellik, bilimsellik gibi ilkeleri yok sayarak yapılmaktadır.
Okullarımızda eğitim öğretim kamu görevlileri aracılığıyla ve ihtisas sahibi kişiler tarafından yürütülmesi bir zorunluluk iken vaiz, imam-hatip ve kuran kursu öğreticisi görevlendirilmesi kamusal ve laik eğitimi tümüyle ortadan kaldırmaya yöneliktir.
Bu durum Milli Eğitimin Amaç ve İlkelerine aykırıdır. Milli Eğitim Bakanlığı, eğitim- öğretim işlerini Müftülükler, Gençlik ve Spor İl ve İlçe Müdürlüklerine bırakamaz.
Okullarda öğrencilerimizin yetiştirileceği her alanda öğretmenlerimiz ve rehber öğretmenlerimiz varken, manevi danışman, aile ve eğitim rehberi gibi alan dışı kişilere izin verilmektedir.
Eğitim Fakültelerini bitirmiş 800 bine yakın öğretmenimiz atama beklerken formasyonsuz ve pedagojik eğitimden uzak kişilere, eğitim kurumlarında eğitim-öğretim işlerinin verilmesi ne akla ne de kanunlara uygundur. Daha vahimi bu projeler, ülkemizin geleceğini tehdit eden, laiklik ve bilimsel eğitimle taban tabana zıt, belli kalıpta bir kuşak yetiştirme amaçlı projelerdir.
Anayasa başta olmak üzere eğitimle ilgili yasa ve yönetmeliklerle aykırılıklar taşıyan, laik eğitim ile adı aynı cümle içinde dahi geçemeyecek olan bu protokolün derhal iptal edilmesi gerekmektedir. Başta eğitim/öğretim ve buna bağlı kurumlar olmak üzere laiklik; inancı, dili, dini, rengi ne olursa olsun nefes kaynağımızdır ve laikliği her alanda savunacağız. Laiklik karşıtı bu tür projelere asla geçit verilemez.
Manevi Danışman görevlendirilmesine dayanak gösterilen ÇEDES uygulaması ile kamu gücü, kamu kaynakları ve kamu olanakları kullanılarak “resmî bir cemaat” oluşturulmaya çalışılmaktadır. Bakanlık eliyle yeni abiler ablalar mı yaratılmaya çalışılıyor? Bunun zararları yakın tarihte ülkece, milletçe görmüş ve yaşanmışken, okullarımızda ve eğitim kurumlarımızda cemaatleşmelerin, cemaat ve tarikatların önüne halen geçilmemiştir.
Millî Eğitim Bakanlığının bu yanlıştan bir an önce dönmesi su götürmez bir gerçektir. Geleceğimiz olan çocuklarımıza, gençlerimize devletimizin ayrım gözetmeksizin kucak açması gerekmektedir.”
Bu bağlamda;
1. ÇEDES, SEDEP vb. projelerle bugüne kadar manevi danışman sıfatıyla kaç kişi görevlendirilmiştir?
2. ÇEDES Projesi Anayasanın, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununa, Eğitim Birliği Yasasına, Okul Öncesi ve İlköğretim ile Ortaöğretim Kurumlar Yönetmeliğine ve Türk Eğitim Sistemine aykırı değil midir?
3. Eğitim Fakültelerini bitirmiş 800.000’e yakın öğretmenimiz atama beklerken, Psikolojik Danışman ve Rehber öğretmenlerimiz dururken formasyonsuz ve pedagojik eğitimden uzak kişilere manevi danışman sıfatıyla eğitim kurumlarında eğitim-öğretim işlerinin verilmek istenmesindeki amaç nedir?
4. ÇEDES, SEDEP vb. projeler Milli Eğitimin Genel Amaçlarında belirtilen; genellik, bütünsellik, bilimsellik gibi ilkeler ile yok mu sayılmaktadır?
5. Okullarımızda eğitim öğretim kamu görevlileri aracılığıyla ve ihtisas sahibi kişiler tarafından yürütülmesi bir zorunluluk iken vaiz, imam-hatip ve kuran kursu öğreticisi görevlendirilmesindeki ısrarın sebebi nedir?
6. Manevi Danışman görevlendirilmesine dayanak gösterilen ÇEDES uygulaması ile kamu gücü, kamu kaynakları ve kamu olanakları kullanılarak resmî cemaatleşmeler oluşturulmaya, bakanlık eliyle yeni abiler ablalar mı yaratılmaya çalışılmaktadır?
7. Anayasa başta olmak üzere eğitimle ilgili yasa ve yönetmeliklerle aykırılıklar taşıyan, laik eğitim ile taban tabana zıt olan bu protokole son verilecek midir?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.