Mangal tutuştururken yanan da geliyor, yangından etkilenen de
Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Merkezi, yangından etkilenenlerin yanı sıra mangal tutuştururken veya diğer kazalar sonucu yanan hastalara da hizmet veriyor. Yanık tedavisinde yapılan hataların iyileşme sürecini ciddi şekilde olumsuz etkilediğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Özyıldız, özellikle buz uygulanması ve kontrolsüz ilaç kullanımının hastaya zarar verebileceğine dikkat çekti.
3 Nisan 2023'te hizmete giren Kocaeli Şehir Hastanesi'ndeki Yanık Merkezi'nde; poliklinik, 8 yataklı servis, 4 yataklı 3. basamak yoğun bakım ve 1 ameliyathane bulunuyor. Yanık Tedavi Merkezi il dışında başta İstanbul, Sakarya ve Düzce olmak üzere geniş bir bölgeye hizmet veriyor. İdari Sorumlu Cerrahı Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Özyıldız koordinasyonunda çalışmalarını sürdüren merkezdeki uzmanlar, yaklaşık 2 yılda binlerce hastayı tedavi ederek, sağlıklarına kavuşturdu.
Birçok ilden gelen hastalara cerrahi hizmet sunuluyor
Merkezde yürütülen çalışmalar hakkında bilgilendirmelerde bulunan Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Özyıldız, çeşitli kaza, yangın ve patlama gibi olaylarda yaralanan hastaların tedavisi için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi. Kocaeli dışında birçok ilden getirilen hastaların tedavisini, Şehir Hastanesi'nin Yanık Merkezi'nde gerçekleştirdiklerini ifade eden Özyıldız, "Zonguldak'tan Tekirdağ'a kadar olan bölgede, İstanbul'un bakıp yetiştiremediği ve bize yönlendirdiği hastalar da dahil olmak üzere, bu bölgelerdeki hastaların hepsine cerrahi hizmet sunuyoruz. Bunun dışında, 112'nin bize ulaşması durumunda bu hastalar hakkında konsültasyon hizmeti de veriyoruz" dedi.
Hastaların yüzde 50'si il dışından geliyor
Ciddi derecede yanıkları bulunan hastaları takip ve tedavi için merkeze aldıklarını, boş yer olmaması durumunda ise hafif yaralı hastaları da mağdur etmeden başka servislere naklettiklerini aktaran Özyıldız, hastaların yüzde 50'sinin il dışından sevk edilenler olduğunu kaydetti.
"Yüzde 70-80 oranında tam kat yanıklarla gelen hastaları bu merkezde tedavi ettik"
Kocaeli Şehir Hastanesi'nin ve Yanık Merkezi'nin tam donanımlı olduğunu kaydeden Mehmet Özyıldız, "Yüzde 70-80 oranında tam kat yanıklarla gelen hastaları bu merkezde tedavi ettik. Sakarya, Düzce gibi illerdeki bütün hastaları biz tedavi ediyoruz. Vücudunda yüzde 90'ın üzerinde yanıklar olan bir hastamız şu anda yoğun bakımda. Bölgedeki bir alev yanığı sebebiyle oluşmuş. Bir de evli çiftimiz de merkezimizde tedavi görüyor. İhmal sebebiyle, yanıcı şeylerin atılmasıyla vücutlarında yanıklar oluşmuş. Vücutlarında yüzde 50-60 sınırında yanıkları bulunuyor" şeklinde konuştu.
"Çok ilginç vakalar geliyor"
Merkeze zaman zaman çok ilginç yanık vakalarının geldiğini belirten Özyıldız, ağırlıklı olarak sanayi ve inşaat gibi alanlarda çalışan, elektrik akımına kapılma sonucu ciddi derecede yanıkları oluşan hastaların başvurduğunu söyledi. Özyıldız, sobayı yakmak için tiner kullanımı ve mangalı tutuşturmak için kullanılan kimyasal maddeler nedeniyle vücudunda ciddi yanıklar oluşan hastaların da sıkça karşılaşılan vakalar arasında yer aldığını ifade etti.
"Doku sıcaklığı 44-45 dereceye ulaştığında yanık süreci devam eder"
Bu tür yanık vakalarında hastayı öncelikle ısı kaynağından uzaklaştırmanın önemine dikkat çeken Özyıldız, yanan bölgedeki kıyafetlerin kontrollü bir şekilde çıkarılması ve hastanın soğutulmasının gerektiğini ifade ederek, "Hastanın dokusundaki ısı artışı, yanıklara neden olmaktadır. Doku sıcaklığı 44-45 dereceye ulaştığında yanık süreci devam eder. Bu nedenle vücut ısısını 43-44 derecelere düşürmezseniz yanma durmaz. Yaklaşık 8-15 derece arasındaki bir çeşme suyuyla soğutma işlemi oldukça faydalıdır" diye konuştu.
"Buz kullanmayın" uyarısı
Yanıklara ilk müdahale konusunda da önemli bilgiler veren Özyıldız, şu uyarılarda bulundu:
"Yanığı soğutmak için buz kullanılmamalı. Buzun da kendi soğuk etkisi bir süre sonra yanığa yol açacaktır. Çeşme suyu bizim için önemlidir ancak yüzde 10'un üzerindeki grupta yer alan özellikle çocuk, yaşlı yanıklarında çeşme suyuyla yapılan soğutma işlemi hipotermiye ve kardiyak sorunlara yol açabilir. Bu sebeple kontrollü bir soğutma yoluna gitmek lazım. Jellerle soğutulabilir. Yanık hastalarını soğutma, yıkama ve üzerindeki artıkları sabunlu ya da sabunsuz suyla temizleme konusunda hiçbir şekilde tereddüt edilmemelidir. Doktora ulaşana kadar, ıslak ve nemli bir bezle sarılabilirler. Havayla teması kesip nemli tutarak, hastanın ciddi ağrılarını engellemek mümkündür. Bu süreçte başka ek tedavi uygulamalarına gerek yoktur."
"Eczanelerden alınan ilaçlar kontrolsüz kullanılıyor"
Yanık vakası tedavisi için hastaların sürekli bir arayış içinde olduğunu aktaran Mehmet Özyıldız, sağlık kuruluşlarındaki yanık merkezi sayılarının artmasıyla vatandaşların da çeşitli alışkanlıklarından vazgeçeceğini söyledi. Eczaneden alınan ilaçların da kontrolsüz olarak kullanıldığının altını çizen Özyıldız, "İnsanlar eczaneye gidip yanık ilacı istediğinde o yanıkla ilgili ilaçlar hasta yakınlarına veriliyor. Bu ilaçlar zamanlaması ve sıralamasına uyulmaksızın kontrolsüz şekilde kullanılıyor. Bunların yanı sıra 'kocakarı ilaçları' dediğimiz uygulamalarda oluyor. Vatandaşlarımız, bunların yararlı veya zararlı olduğunu tartışmaktansa, takip ve tedavi yapılması için yanık merkezleri doktorlarına güvensinler. Biz onlara mutlaka açıklayıcı, kullanılması gereken veya kullanılmaması gereken maddelerin de neler olduğunu veya onlara ne zarar verebileceğini anlatacağız" ifadelerini kullandı.
"'Yanık işte, verdiler sürdüm' diyor"
Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Özyıldız, hastalara daha faydalı olabilmek için sürekli bilgilerini tazelediklerini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Emin olun, alanı olmayan doktorlarımız dahi yanığı bilmiyor. Biz bile bilgilerimizi her gün tazeliyoruz. Biz bunları eğitim ocağında öğrenmedik. Bu alan Türkiye'de daha yeni yeni oturuyor ve biz ilk temsilcileriyiz. Mesela bazen, 'Kantoron yağı iyi midir? O kötü müdür' diye sorarlar. Hiçbir şey kötü değildir. Her şey iyidir. Bunların kullanılacak yerini ve zamanını, sıralamasını bilmeniz lazım. Eczaneye gidip, yanık ilacı istediğinizde size 5 tane ilaç verilir. Örneğin hasta geliyor, yüzünde ikinci derecede yanık var. Yüzüne Silverdin sürmüşler. 'Neden sürüyorsunuz?' diye soruyoruz. 'Yanık işte, verdiler sürdüm' diyor. Bunu doktor da sürüyor. 'Canlı doku ve ikinci derece yüzey yanıklarına Silverdin sürerseniz, Silverdin'in içerisindeki gümüş aparatları pigment olarak hücre içerisine girer, kalıcı veya geçici siyahlık oluşturur. Neden bunu yapıyorsunuz?' diye uyarıyoruz. Bunu doktor bilmiyorsa kim bilecek?"
"Bocalıyorsun"
Yanık vakalarında bilinçli davranılması gerektiğini yineleyen Özyıldız, "Eczaneden alınan ya da evde hazırlanan, vatandaşların da 'yararlı' diye tabir ettiği her şeyin bir alanı vardır ama bunun yerini, zamanını bilmiyorsanız hepsi kocakarı ilacı oluyor. Senin eczaneden aldığın ilaç da kocakarı ilacıdır, benim için bir şey ifade etmiyor. Çünkü sen onun yerini bilmedikten sonra bocalıyorsun" diyerek sözlerini noktaladı.
Kaynak:İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.