Otuz üçüncü İstanbul kitap fuarının birinci haftası bugün başladı. Becerebilirsem konuya özgü bir yazı yazacağım aklıma da şöyle bir şey geliyor Türkiye’de kaç evde kütüphane vardır. Böyle bir araştırma yapılsa çok az evde olacağı çıkar. Okumayan yazmayan bir halk olduğumuz bilinir. Milyonlarca değeri olan ev lüks arabalar, telefonlar alırız da bir kütüphane almakta zorlanırız. Kütüphaneyi bir ihtiyaç saymayız Avrupa insanının evlerine aldıkları ilk eşya kütüphane olurmuş işte Avrupalılarla aramızda böyle ilginç bir fark var denir ki okumayan halklar okuyan halkların kölesi olurmuş sadece Almanya’da çalışan üç milyon Türk varmış. Evdeki mutfak ve kiler kadar kütüphane de önemlidir. İnsanın en yakın dostları gönül alıcıları mobilyalar lüks arabalar, telefonlar değil kitaplardır.

        Kitaplardır bize dünyayı dolaştıran bize geçmişimize onlar götürür. Bilgi ve beceri sahibi olmamızı onlar sağlarlar. Can sıkıntılarımızı giderirler. Kitaplar, kitaplar, kitaplar onlar kolektif beyin gibidirler ben Küba’yı CHE’nin kitaplarından İspanya’yı Cervantes’in Don Kişot’un olan ve Rusya’yı da Dostoyevski’yi de Tolstoy’un o dahi hane kitaplarından öğrendim bu ülkenin tarihi yapılarını büyük caddelerini ve meyhanelerini gözü kapalı dolaşırım işte sanata, edebiyata ve bilime böyle önem veriyorlar bu ülkeler. Şu yeryüzünde benim en sadık dostlarım kitaplarımdır. Ben onları dünyanın varına değişmem ben sevgiyi adam gibi konuşmayı, oturup, kalkmayı ve dünyaya bakış açımı bu kitaplardan öğrendim bu yazıyı bile yazmam okuduğum kitapların sayesindedir, kitaplar insanı toleranslı, özverili, ikna edici ederler okumayan insanlar sert, kaba ve inat oldukları gibi kötülük yapmaya da meyillidirler. Bakımı yapılmayan meyve vermeyen çölleşmiş kimselerdir. Türkiye halkının kitaba, kütüphaneye okuyup yazmaya, sanata ve edebiyata ilgisizliğin gerici hükümetler sayesindedir. Türkiye halkının şanssızlığı yönetici insanların genel bir çoğunluğu gerici, muhafazakar çıkarcı olmasıdır. Bu yöneticiler bilirler ki okuyup yazmayan yanlışı doğrudan ayırt eden demokrasiye inanan örgütlenmiş halkı idare etmek çok zordur.