Kahveciler Odası kirayı ödeseydi kapatmazdım
Pandemi sürecindeki kahve yasakları ile kahvehanelerde yaprak dökümü başladı. 16 yıllık Kardeşler Kahvehanesi’nin sahibi Davut Korucu, Kahveciler Odası’na da tepkili: “Kira desteği verilseydi işyerimi kapatmazdım.”
Her ne kadar içlerinde kütüphane yer almasa da, o dönemin yapısına has olarak kıraathane gibi faaliyet göstermese de kahvehanecilik bir Osmanlı geleneği olarak kabul edilir. Bir memleket gerçeği olarak pek çok kriz dönemi gelmiş geçirmiş, ama varlığını sürdürebilmiştir. Hatta Gebze ve emsali kozmopolit ilçelerde özü kahvehane olan hemşeri dernekleriyle hiçte eşit olmayan koşullarda rekabete, ister istemez veya bilinçli bilinçsiz girseler dahi, ayakta kalmayı bilmişlerdir.
HATIRLARINI BÜYÜKGÖZ DE SORMADI
Ancak pandemi sürecinde günümüz gelenekleri üzerinden varlığını okey, tavla, 51 ve misali oyunlara bağlı olarak sürdüren kahveci esnafı, bu oyunların pandemi sürecinde yasaklanması ile birlikte hayli ağır bir darbe aldı. Ki o kahveler ki gerek genel gerek yerel seçim dönemlerinde çok defa siyasi partilerin adaylarının toplantılarına da ev sahipliği yaptı çünkü kiralanması maddi açıdan en elverişli mekânlardı. Gebze’de Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz son yerel seçimde adaylık döneminde çok sayıda kahve toplantısı da düzenledi. Ama gel gör ki aynı Büyükgöz başkanlığındaki Gebze Belediyesi bırakın kahveci esnafına hal hatır sormayı, pandemi döneminde ilaçlama desteği bile vermedi.
ONLAR İÇİN VERİLEN ÖNERGE
DİKKATE BİLE ALINMADI
Gebze Kahveciler Odası’nın bir süre önce Gölcüönü Meydanı’ndaki basın açıklamasına, siyasi erk tarafından yanıt bile verilmedi. Çayırova Belediye Meclisi’nde CHP’li üye Salih Işık bu esnaf grubuna belediyeden hiç olmazsa çay, şeker gibi temel ürünlerle destek verilmesi önerisinde bulundu. Belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi oralı bile olmadı… Bu şart ve koşullarda “yaprak dökümü” kaçınılmazdı. 16 yıllık Kardeşler Kahvehanesi de “Gebze esnaf tarihi”ndeki yerini hayli dramatik şekilde aldı…
16 YILLIK KARDEŞLER KAHVESİ TARİH OLDU
66 yaşındaki Davut Korucu, Gebze’nin yerel eşrafından. Manav. 2004 öncesi ara ara kahvecilik yaptı. 2004 yılından itibaren de Menzilhane Caddesi üzerindeki Kardeşler Kahvesi’ni işletti. Pandemi sürecinde, kahvehanelere getirilen oyun yasağından ötürü kısa bir süre önce kepenk indirdi.
BİR ZAMANLAR GELİRİ GİDERİNİ KARŞILIYORDU
Kiracı olarak faaliyet gösterdiği yerde, ayda 1800 TL kira bedeli verdi. 900 – 1000 TL arası elektrik, 300 TL civarı su, 200 TL civarı doğalgaz gideri vardı ki vergiler, muhasebecilik bedelleri, çay su da cabası. Pandemi sürecine kadar aylık ortalama 5-6 bin TL arası net geliri vardı. Gelirleri, giderini karşılıyor ve geçimini sağlıyordu.
KANGRENE DÖNÜŞMEDEN, PARMAĞINI KESTİ
Kahvelerde oyun yasağının getirilmesi ile birlikte çay ve türevlerinin satışı bıçak gibi düştü. Günlük 50 çaya kadar geriledi. Öyle ki pek çok kahvehanede olduğu gibi ocağı çalıştırmaya gerek görmeden, piknik tüpü üzerinde çay demlemeye başladı. Emekli ve üç çocuk babası Davut Korucu son zamanlarda borçlanmaya başladı. Tabiri caizse; “Elindeki kan kaybı kangreye dönüşmeden, elini kaybetmeden, parmağını kesip attı!” Hali hazırda 5 bin TL tutarındaki elektrik, doğalgaz, su, kira ve muhasebeci borçlarını ödeme telaşında.
HEMŞERİ DERNEKLERİ KAYNAŞMAYI DA ENGELLEDİ
Bir diğer tarafından bir “Osmanlı geleneği” olan kahvecilik kültürünün yok olup gitmesini üzüntüyle gözlemleyen Davut Korucu, kahvehane gibi işleyen hemşeri derneklerine de iki farklı bakış açısıyla tepkili. Ticari açıdan, rekabet eşitsizliğinden tepkili. Çünkü derneklerde vergi muafiyeti var. Sosyal açıdan tepkili. Hemşeri dernekleri bu kadar, özellikle köyüne kadar yaygın değilken kahvehane alışkanlığı olan yurttaşlar memleket farkı gözetmeksizin kahvehanelerde bir araya gelerek kaynaşırdı. Hemşeri derneklerinin kahveciliğe başlaması ile birlikte her “Oralı, buralı, şuralı” kendi hemşerilerini temsil eden “Oralılar buralılar şuralılar” derneklerine gitmeye başladı ve Gebze ölçeğinde, kaynaşmanın önüne adeta set çekildi.
MUHASEBECİYE ÇALIŞIYORUZ!
Yılların esnafı Davut Korucu’nun bir isyanı da vergi dairesine vergi öderken bedelli bir aracının, muhasebecinin olması: “Vergi öderken, muhasebeye de karşıyım. Benden her ay 140-150 TL muhasebe hizmet bedeli alıyor. Bana de ki, ‘Senin yerin 65 metrekare. Yıllık 1 milyon TL.’ İkiye böl. Muhasebeciyi çıkartayım aradan. Öte yandan defter tasdiki 700 TL, senelik. Ne kazanıyorum ki, her yerden para veriyorum. Kanun getirsin. Belediye niye var başımızda, gelsin denetlesin. “Senin vergin bu” desin. 200 metrekare yer çalıştırırsın farklı ama, hep aynı vergiyi ödüyorsun.”
(Haber Merkezi)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.