İTHAL MARKALAR YERLİ ÜRETİME ENGEL OLUYOR Forklift ve Traktör Düzenlemelerinde Çifte Standart
Son dönemlerde motor egzoz emisyonlarına dair yapılan düzenlemeler, Paris İklim Anlaşması'na uyum sağlama amacı taşıyor. Ancak bu düzenlemelerde dikkat çeken bazı çelişkiler, özellikle Türkiye’deki forklift üreticileri üzerinde adaletsiz bir baskı oluşturuyor. Traktör ve forklift motorlarına dair getirilen düzenlemeler arasındaki fark, yerli üreticilerin karşı karşıya olduğu haksızlığı gözler önüne seriyor.
Traktörler ve Forkliftler Arasındaki Farklı Uygulamalar
Faz 3 motorların ithalatı ve üretimi için traktör sektörüne getirilen düzenlemeye göre, belirli bir tarihe kadar bu motorları ülkeye getirmek mümkün. Sonrasında ise getirdiğiniz motorları piyasaya arz etmek için bir yıl daha süreniz var. Bu süre, üretici firmaların stoklarını yönetmesi ve ürünlerini piyasaya sürmesi için yeterli bir esneklik sağlıyor.
Ancak aynı Faz 3 motorun forkliftlerde kullanımı söz konusu olduğunda, bu esneklik ortadan kalkıyor. Forkliftler için olan düzenlemede, motoru 31.03.2023 tarihine kadar ithal edebilir ve piyasaya arz edebilirsiniz deniyor. Fakat bu tarihten sonra forklift üreticilerine herhangi bir ek süre tanınmıyor. Yani 31.03.2023’te getirdiğiniz forklift motorunu aynı gün forklifte takmak ve satmak zorundasınız. Aksi takdirde ürününüz elinizde kalıyor.
Bu Çifte Standart Neden Var?
Bu düzenlemenin sebebi olarak Paris İklim Anlaşması gösteriliyor. Fakat aynı motor için traktör ve forklift sektörlerine farklı düzenlemelerin getirilmesi oldukça çelişkili bir durum. Traktörler için bir yıl gibi bir süre tanınırken forkliftler için bu sürenin olmaması, gerçek sebebin çok daha farklı olduğunu düşündürüyor.
Aslında burada bir endüstri politikası söz konusu. Avrupa menşeli forklift ithalatçıları, Türkiye’de yerli üretimin önünü kesmeye çalışıyor. Yerli üreticiler, bu tür katı ve adaletsiz düzenlemelerle rekabet edemez hale getiriliyor. Özellikle Türkiye’de forklift üretimi yapan firmaların üretim ve satış süreçleri üzerinde büyük bir baskı oluşturuluyor. Bu da yerli sanayinin büyümesini ve güçlenmesini engelliyor.
Forkliftlerin Piyasadan Toplatılması: Haksız İhbarlar
Daha da endişe verici olan durum, forklift sektöründeki bu aktörlerin yerli üreticileri ihbar ederek piyasadan forkliftlerin toplatılmasına yol açmasıdır. Bu ihbarlar, forkliftlerin güvenlik açısından hiç bir sorunu olmamasına rağmen, yalnızca süreye dair bu adaletsiz düzenlemelere uymadıkları gerekçesiyle gerçekleştiriliyor. Düzenleme, yerli üreticilerin ürünlerini piyasaya sürmelerini zorlaştırdığı gibi, rekabetin önünü kesmeye çalışan firmalar tarafından bir silah olarak kullanılıyor.
Sonuç: Yerli Üreticinin Önü Kesiliyor
Forklift üreticilerinin karşılaştığı bu çifte standart, Türkiye’deki yerli üretimi baltalayan bir düzenleme olarak karşımıza çıkıyor. Traktör ve forklift motorları için uygulanan bu tutarsızlık, rekabet koşullarını ciddi şekilde bozuyor. Paris İklim Anlaşması gibi küresel girişimlerin arkasına sığınılarak yerli üretimin önünün kesilmesi kabul edilemez. Bu durumun düzeltilmesi ve yerli üreticilere hak ettikleri eşitliğin sağlanması gerekiyor.
Kaynak:Cengiz Akgün
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.