Bak şu memleketin haline 2002 yılından beri onca farklı söylemle kandırıldık.

Önce barış, özgürlük ve kardeşlik naraları dinledik.

Ardından din, iman kardeşliği sosu piyasaya sürüldü.

Onun süresi uzun sürmedi.

Balyoz, Ergenekon daha ismini sayamadığım çok sayıda davalar ülke gündemini sarstı.

Birgün kalktık milli gelirimiz artmış ancak vatandaşa yansıyan her hangi bir gelir artışı olmamıştı.

Komşularla sıfır sorun dönemi başladı onunda ömrü fazla uzun sürmedi.

Anlayacağınız topluma söylenenle, uygulamalar arasında her zaman farklılıklar yaşandı.

Nereden bakarsanız bakın, ilk söylenen söz “kandırıldık” denilerek işin içinden çıkılmaya çalışıldı.

Aslına bakarsanız kandırılan güç sahipleri değildi...!

Vatandaşın ta kendisi kandılmıştı.

Yaşananları iyi bir gözlemci orta oyununa dönüştürmesi  çok zor olmazdı.

En son perdeye gelince “kardeşim Esad” dönemi hafızalardan silinmedi.

Herşeyin bir kullanma süresi vardı.

“Kardeşim Esad” bir anda “Diktatör Esed” oldu!

Neyse bütün bu gelişmeler çok hızlı yaşandığı için yeni bir dönemin kapıları aralandı.

AKP liderliğinde “Yurtta sulh cihanda sulh” ilkesi fazla sınırlayıcı geliyordu.

Devlet büyüğümüz bölgede lider istikrar getiren Dünya Gücü olmalıydı...!

Şimdi ise daha büyük düşünmek gerekliydi.

Dünya devleti olamadık, Dünya savaşı çıkarma devleti olalım.

Dışarıda bunlar yaşanırken içerisi de boş bırakılamazdı.

Salı günü sabah erken saatlerinde Yeşil Artvin’in Kafkosar yaylasında operasyon başlatıldı.

Bir dönem “milletin A..... na koyacağız” diyen Cengiz İnşaata altın arama izni verilmişti.

Konu yargıya taşındı yargı süreci devam ederken iktidar gücünü arkasına alan Cengiz İnşaat halkın yaşam alanlarını kirletmek için çok acelesi vardı.

Siyanür ile elde edilen altın Dünya harikası Artvin’in Kafkosar yaylası Cerat tepe bölgesinde altın madeni çıkartılması için şirket yetkilileri asker ve polis eşliğinde zırhlı araçlarla bölgeyi korumak isteyen vatandaşlara şiddet uyguladı.

Herşeyi tüketen ve kirleten bir zihniyet halkın en küçük demokratik talebini şiddetle bastırmaktan başka çözüm yolu bilmiyor!

Toprağını yaşadığı çevreyi temiz tutmayı vicdani bir görev kabul eden Artvin halkının yanında olduğumuzu belirtmek isterim...

Doğa bize dedelerimizden emanet çocuklarımıza bırakabileceğimiz en büyük mirastır.

Herşeyi yağmalayan karanlık güçlere karşı mücadele etmek namuslu tüm aydınların görevidir...!