İnanıyorum O Halde Varım

İnanıyorum O Halde Varım

İnanıyorum O Halde Varım: Nörobilimle sosyal davranışı buluşturuyorÜsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nden Nöroloji Uzmanı Prof.Dr....

İnanıyorum O Halde Varım: Nörobilimle sosyal davranışı buluşturuyor

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nden Nöroloji Uzmanı Prof.Dr. Oğuz Tanrıdağ, son kitabı “İnanıyorum O Halde Varım-Beyin Çağının Yeni İnsan Teorisi”nde nörobilimle sosyal davranışı birleştirerek okuyucuya farklı bir perspektif kazandırıyor. “İnsan sosyal bir varlıktır” görüşünü gözlemin ötesine taşıyan kitap, insanın sosyal açıdan deneysel olarak test edilebildiğini öğrenmek isteyenler için muhteşem bir kaynak oluşturuyor.

Üsküdar Üniversitesi Nörobilim Anabilim Dalı Başkanı ve NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof.Dr. Oğuz Tanrıdağ, kaleme aldığı, “İnanıyorum O Halde Varım-Beyin Çağının Yeni İnsan Teorisi” isimli son kitabında alışılmış beyin kitaplarının dışına çıkarak okurlarına çok daha geniş bir perspektif sunuyor.

Nörobilim ve sosyal davranış bir arada inceleniyor

Üsküdar Üniversitesi Yayınları’ndan çıkan kitabında Prof.Dr. Oğuz Tanrıdağ, nörobilimle sosyal davranışı bir araya getiriyor. “Beyinden yola çıkarak davranışlarla ilgili ya da davranışlardan yola çıkarak beyinle ilgili yorumlar yapma, geleneksel bilgi dallarının ve bunlar içinde oluşmuş bilim dallarının kabullerini zorlayan ve bu nedenle yabancı madde etkisi ve alerji uyandıran uğraşlardır” diyen Prof.Dr. Tanrıdağ, insanın fizyolojik yapısından daha farklı ve daha karmaşık bir varlık olduğunu belirterek şunları söyledi:

“İnsan varoluşunu sorgular, hayatın anlamını araştırır, sonsuzluğu merak eder. Binlerce yıl süren tekâmülü sırasında durumlar, düşünceler, duygular ve davranışlar şeklinde adlandırabileceğimiz farklı varoluş seyahatlerinden geçmiştir. Bu seyahatler sırasında beyinden yola çıkarak davranışları inceleyen ya da davranışlardan yola çıkarak beyin hakkında yorum yapan fakat birbirini yok sayan iki literatür ortaya çıkmıştır.

Bunlardan biyolojik yaklaşım, beyni baş tacı ederek insanı genlerden ibaret kabul etti. Diğeri ise dinamikçi yaklaşarak davranışları baş tacı edip insanı davranışlardan ibaret gördü. Bu iki literatürün birbirinden kopuk oluşu, “Beynin Bilinemez, Keşfedilemez, Anlaşılamaz” gibi bir sonuca götürdü. 21. yüzyılda yapılmaya başlanan beyin araştırmaları bu yanlış düşünceleri tartışılır hale getirdi. Sosyal bilimlerin farklı alanlarındaki araştırmacıları, artık insan davranışlarıyla ilgili bilgilerini yeterli görmeyip beyin bilgilerinin kapsamlı öğretildiği eğitimlere yöneliyorlar. Bu ilgi, sosyobiyoloji adında yeni bir bilgi alanını ortaya çıkardı.

Bu kitap, biyolojik bir hikâyenin kültürel bir şekle girmesinin, yüzbinlerce yıldır süren maddi bir şekillenmenin son on bin yıl içinde kimliğe kavuşma­sının kısa tarihidir. Bu kısa tarihin içinde insanın kimlik kazanma öyküsü düşünebilmeyi, kültür yaratmayı, sosyalleşmeyi, ahlak sahibi olmayı, kimlik iddiasını ve yeniden öğrenebilmeyi kapsamaktadır.”

“Beyin Bilgisinin Felsefi Kökenleri”, “Beyin Çağının Bilim Dünyasında Durum”, “Beyin Çağının Kültür Anlayışı: Beyin Kültürü”, “Beyin Kültürünün Tarihi Kökleri”, “Beyin Kökleri Evrime Nasıl Bakar” gibi beyni farklı açılardan ele alan kitapta “Beyin ve Ahlak”, “Beyin ve Kimlik”, “Beyin ve Politika” ve “Beyin ve Sosyoloji başlıkları yer alıyor.

Prof.Dr. Nevzat Tarhan: “İnsanın sosyal varlık olduğunu kanıtlayan bir kaynak”

Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Nevzat Tarhan da kitabın “takdim” bölümünde “İnsan sosyal bir varlıktır” görüşünün artık bir gözlem ötesinde ampirik olarak ve laboratuvarda test edilebildiğini öğrenmek isteyenler için bu kitabın iyi bir kaynak olacağını belirterek “İnsan bedeninin parçalarından daha büyük, daha farklı ve daha karışık bir varlık. Varoluşunu sorguluyor, hayatın anlamını araştırıyor, sonsuzluğunu merak ediyor. Binlerce yıl içinde vahşi yaşamdan tekamül ederek bugüne geliyor. İşte bu seyahatte 5D yolculuğundan geçiyor: Durumlar, düşünceler, duygular, değerler ve davranışlar. Prof.Dr. Oğuz Tanrıdağ’a nörobilimle sosyal davranışı birleştiren ufku için teşekkür borçluyuz” dedi.


HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.