İLKSAN MEB’in kitaplarını basmalı

Geçen dönem Türk Eğitim-Sen’den ilçe temsilcisi seçilen ancak il genelinde çoğunluğu edinen Türk Eğitim-Sen üyelerinin hâkim olduğu ikinci tur seçimde ilçe delegeliğinde kalıp bu dönem Eğitim-İş’ten aynı göreve aday olan Adem Eliçora’ya, “İstifanızın bu tutum veya İLKSAN’a eleştirileriniz üzerinden İLKSAN ile ilgisi var mı?” diye de sorduk. “Hayır ama gerekçesini açıklamıyorum” diye yanıtladı.

TAŞINMAZLARI DEĞERİNDE SATILMALI

Hep zarar açıklayan İLKSAN’ın kapanacağını, Varlık Fonu’na devredilip arazilerine el konulacağını öne süren Eliçora, “Otelleri satılacak ama kime satılacağını ben söyleyemem” dedi. İLKSAN’ın kapatılması durumunda taşınmazlarının değerinde satılması gerektiğini ve sandığa gelir olarak yazılması gerektiğini savunan Eliçora şöyle devam etti:

BİREYSEL EMEKLİLİĞE GEÇİRİLMELİ

“Satış sonrası üyeler arasında birikimin kalan kısmı devlet güvencesiyle tamamlanmalı. Herkes ödediği parayı hakkıyla geri alabilmeli. Varlık fonuna devredildikten sonra şimdiye kadar ödenen ücretler değerinde bireysel emekliliğe geçirilmeli. 

YÖNETİMLERE SÜRE GETİRİLMELİ

İLKSAN devam edecekse bir yayınevi satın almalı ve Bakanlığın matbuu evraklarını hatta ücretsiz ders kitaplarını basmalı. Para kazandırılarak ayakta tutulmalı. Bu başarılabilir. 1992’den beri aynı zihniyetli yönetim kurulu yönetiyor. Daha nereye kadar yönetecekler. Bir sınırlama getirilmeli.  En fazla iki dönem delegelik ve yönetim kurulu üyeliği getirilmeli. Siyasiler elini çekmeli ve sandığı, sandığın sahipleri yönetmeli.”

MAAŞLAR AÇIKLANMALI

Yönetim kurulu üyelerinin maaşlarının da açıklanması gerektiğini savunan Adem Eliçora, “İLKSAN şeffaf olmalı. Ne yazık ki seçimler yapılırken bile sandık üyeleri siyasi düşünüp oy kullanıyorlar. Bu çok üzücü bir durum. Sandık üyeleri sandık hakkında bilgili olmadığı için sandığa sahipte çıkmıyor. 

İLÇE TEMSİLCİSİNİN

SESİ DUYULMUYOR

Ben hala İLKSAN Çayırova temsilcisiyim. İlimizden bile yıllardır aynı insanlar il temsilcisi olarak gitmiş. Ben ne yazık ki il temsilcisi olamadım. İlçe temsilcisinin sesini de kimse duymuyor. Gerçi il temsilcisi olunca da duymayacaklar muhtemelen.”

 **

20 liralık avantaj için

milyonlarca lira harcandı

İLKSAN’ın 1943 yılında, “Büyük insan” diye tanımladığı dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ve İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç tarafından kurulduğunu anımsatan Eliçora, “Emekli Sandığı’nın bile 1949’da kurulduğu ülkemizde, ilkokul öğretmenlerini güvenceye almak için, Emekli Sandığı’ndan altı yıl önce kurmuşlar sandığı. Bu bence müthiş bir öngörü. Devlet memurlarını güvenceye alamamışken Bakanlık olarak bünyesindeki öğretmenleri güvenceye almışlar” dedi. 

1985’E KADAR ÖĞRETMENLER YÖNETTİ

İLKSAN’ın ilerleyen yıllarda amacından uzaklaştığını ve bir rant kapısı haline geldiğini kaydeden, her ay 25 milyon TL tutarında bir kaynağın öğretmen maaşlarından kesilerek aktarıldığı İLKSAN’ın 1985’e kadar öğretmenler tarafından yönetildiğini, 1985’te çıkartılan bir yasa ile yedi kişilik yönetimden dört, üç kişilik denetleme kurulundan iki kişinin Bakanlıkça atandığını hatırlatan Eliçora şöyle devam etti:

SANDIK ÜYESİ OLMAYAN

YÖNETİME GİRDİ

“Yönetim kurulu üyelerini Bakanlık marifetiyle siyasetçilerin belirleyip gönderdiği İLKSAN’da sandığa üye olmayan insanlar dahi yönetime girdi. Kurum oteller, araziler aldı. Oteller açtı. Yatırımını hep bu alanlara yaptı. Bence en büyük hata budur. Bir yardımlaşma, dayanışma sandığı neden otel satın alır ki? Hatırlanacağı üzere zamanında Emekli Sandığı da İstanbul’da Hilton Oteli’nin sahibiydi.

20 LİRALIK AVANTAJ İÇİN

Kartal’daki İLKSAN Konukevi’nde sandık üyeleri 80 TL’ye konaklayabiliyor. Aynı standartta bir otelin konaklama bedeli ise 100 TL. Aradaki fark sadece 20 TL. Kaç üye Kartal’daki konuk evinde konaklamaya ihtiyaç duymuş? 20 TL’lik bir avantaj için oraya milyonlarca lira harcama yapmaya değer miydi?

HESAP ÖDEMEDEN GİTSİN DİYE…

Oteller; birileri İstanbul’a gelince konaklasın. Yesin içsin ve hesap ödemeden gitsin diye açılmış. Taksim’de, İstiklal Caddesi üzerinde de bir örneği var, aynı durumda. Sandığın paraları, ‘Yazık’ denilecek şekilde harcanmış.”

Kimdir

1978 yılında Zonguldak’ın Gökçebey İlçesi’nde, baba mesleğinden ötürü Hacı Musa Köyü İlkokulu’nun lojmanında dünyaya geldi.

19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Fizik Öğretmenliği bölümü mezunu.

Sınıf öğretmenliği hakkını sertifikalarla tamamlayarak edindi. 2002 yılının mart ayında ilk ataması Ağrı’ya yapıldı ve altı yıl boyunca görev yaptı.

Kocaeli’de ilk görev yeri Dilovası’nda dört yıl çalıştı.

2012’den bu yana Çayırova Mehmet Akif İlkokulu Müdür Yardımcısı.

Evli ve iki çocuk babası.