İlk milli helikopterin motoruna "güç veren" kadın mühendis
TÜBİTAK MAM çatısı altında çalışmalar yürüten Doç. Dr. Havva Kazdal Zeytin, ilk milli helikopter motorunun en kritik parçası olan türbin kanatçıklarının yerli ve milli olarak geliştirilmesindeki rolüyle kadınlara ilham veriyor
Doç. Dr. Havva Kazdal Zeytin, AA muhabirine yaptığı açılamada, Rize'nin Muradiye köyünde dünyaya geldiğini ve ilkokulu bitirene kadar köyde yaşadığını söyledi.
Zeytin, İstanbul'da bir iş yeri açan babasının ailesini de yanına aldığını anlatarak, "1973 yılında çıktım Rize'den. Muradiye İlkokulu’ndan çıkıp İstanbul Nişantaşı'nda okula başlayınca sudan çıkmış balık gibi oluyorsunuz. Konuşmamda düzgün değildi, Karadeniz ağzıyla konuşuyordum. Ortaokula başladığım zaman sınıfta ayırt ediliyordum ama çok kısa sürede adapte oldum." diye konuştu.
İstanbul Teknik Üniversitesi Metalurji Mühendisliği Bölümünden mezun olduğunu, yüksek lisansını da aynı üniversitede yaptıktan sonra özel sektörde çalışmaya başladığını aktaran Zeytin, "24 yaşında kadın mühendis olarak 150 işçinin çalıştığı bir alüminyum piston fabrikasında işe başladım. Dökümhanede 2,5 yıl kadar çalıştım. Tek kadın mühendistim. Orası bana çok şey kattı." ifadelerini kullandı.
"İÇİMDEKİ ARAŞTIRMA DUYGUSU ÇOK YÜKSEKTİ"
Zeytin, daha sonra Dilovası'nda Türkiye'nin en büyük alüminyum fabrikalarından birinde 1,5 yıl çalıştığını dile getirerek, "Üretim planlamada çalıştım ama bana yeterli gelmiyordu. İçimdeki araştırma duygusu çok yüksekti. TÜBİTAK MAM Malzeme Enstitüsünde açılan ilana başvurdum. 1991'de Malzeme Enstitüsünde çalışmaya başladım." dedi.
TÜBİTAK MAM Malzeme Enstitüsünde 30 yıldır birçok projede görev aldığını belirten Zeytin, şöyle devam etti:
"Çok çeşitli projelerde çalıştım ama en büyük projemiz 2005'te Kalkınma Bakanlığı’ndan bir destekle otomotiv çelikleriyle ilgiliydi. Bu projeyle çelik çalışmaya başladık. Çok güzel işler yaptık, yüksek mukavemetli ve hafif çelikler yaptık. Bunlar özellikle otomotiv için çok önemli. Buhar türbin kanadı projesi vardı, bir dövme firmasıyla birlikte yapmamı istediler. 'Türkiye'de kimse yapamaz.' deniliyordu. 2012'de alıp 2013'te ilk buhar türbin kanatlarını teslim ettik."
"2015'TE UÇAK MOTOR TÜRBİN KANATLARININ PROTOTİPİNİ TEK KRİSTAL OLARAK ÜRETTİK"
Zeytin, havacılıkla ilgili milli projeler başlayınca Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın TÜBİTAK üzerinden SAVTAG projesi açtığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz de projeyi kollamaya başladık fakat dökümhanemizin altyapısı yetersizdi. Bir fizibilite raporu hazırladık ve bütçe istedik. İlk desteğimiz 2013'te TÜBİTAK MAM'dan geldi. O bütçeyi aldıktan sonra dökümhanemizdeki vakum indüksiyon ocağımızı sipariş ettik. Ocağımız geldikten sonra 2015'te uçak motor türbin kanatlarının prototipini tek kristal olarak o cihazda ürettik. Turboşaft motor geliştirme görevi TEI'ye, o motorun türbin kanatlarının geliştirilmesi görevi de TÜBİTAK MAM'a verildi. Biz bir konsorsiyumla projeye girdik. Ben de kritik metaliz malzemeler grubunun lideriydim ve bu görev bana verilmişti. Proje yazılmasından, Ar-Ge planlamasından, ekipmanların alınmasından, seçilmesinden, teknik şartnamelerinin hazırlanmasından, eğitiminden ekibin kurulmasına kadar ben sorumluydum."
"BİLİM KADINLAR İÇİN GÜZEL BİR ALAN"
Zeytin, kadının dünyadaki rolüne değinerek, "Kadın olarak metalurji gibi ağır sanayide çalışmak hiç kolay değil. Hele dökümhane, çelikhane gibi gerçekten ağır sanayinin en ağır koşullarında çalışmak kolay değil ama bunu da başarabiliyorsunuz. İnanmak çok önemli." diye konuştu.
Türk kadınının zeki ve çalışkan olduğunu vurgulayan Zeytin, "Hayatı tek başına idame ettiren çok kadın var ama şans verilmemiş. O kadınlar iş hayatına katılsa ben ülkemizin çok daha hızlı kalkınacağını düşünüyorum." dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.