2007 yılında Darıca'da öğretmenlik yaparken öğrencileri gözü önünde öldürülen öğretmen Hüseyin Cebe anısına…

Bir öğretmen ölürse, okul kapısında asılı teneffüs zili ölür. Ölür pencere önüne konan kuş sesleri. Bacada tüten duman ölür. Bir öğretmen ölürse, bahçedeki çiçek ölür. Ölür daldan dala uzayan yapraklar. Topraktaki çimen ölür.

Bir öğretmen ölürse, binlerce öğrenci ölür. Ölür ön sıradaki çalışkanlar, arka sıradaki utangaçlar… Teneffüste bir o yandan bir bu yana koşuşturan haylaz çocuklar ölür. Evet, dayak yediğimiz oldu. Hatta mesleği hak etmeyenler de bulundu aralarında. Fakat öyle öğretmenler vardı ki “Hüseyin Cebe” gibi, onlardan daha çoktu bu hayatta.

Bir öğretmen ölürse, çocukların öğretmen olma hayalleri ölür. Peşi sıra ölür doktor olma, bilim insanı olma… Ölür Matematik, fen bilgisi, coğrafya… Ve bir öğretmen ölürse, karatahtada tebeşir, beyaz tahtada kalem ölür. Ölür yaşatmak için güzellikleri, Hüseyin Cebe Öğretmen, öğrencilerinin arasında ölür.

Oysa ne kadarda çok ölmüştük hayatta. Türk’üz diye Kürt’üz diye Ermeni’yiz diye… Sonra ne çok ölmüştük Aleviyiz diye, hatta aynı takımı tutmuyoruz diye zaman zaman. Aynı düşünceyi paylaşmıyoruz diye çoğu zaman. Ne kadar da çok ölmüştük.

36 yaşındaki Hüseyin Cebe öğretmen, Nisan 2007 yılında görev yaptığı Darıca’ da ki Okulunda, ‘’meslektaşı’’ Necati Kumaş tarafından öğrencilerin gözü önünde kurşunlanarak öldürülmüştü. Necati Kumaş’ın, Hüseyin Cebe öğretmen ile o yılın Ramazan ayında, oruç tutmadığı için tartıştığı ve bu olaydan sonra defalarca ölüm tehdidinde bulunduğu ortaya çıkmıştı. Necati kumaş dediğini yaptı. Hüseyin öğretmenin bedenine altı kurşun sapladı.

Birkaç yargılama sonrası Hüseyin Cebe öğretmeni öldüren ‘’meslektaşı’’ Necati Kumaş ‘’akli dengesi yerinde olmadığı’’ gerekçesi ile serbest bırakıldı. Haliyle ailesi sordu:  ‘’ Madem ceza ehliyeti yoktu, madem akli dengesi yerinde değildi, yıllarca öğretmenlik görevi nasıl yaptırıldı?’’

Hüseyin öğretmen Aleviydi, ilericiydi, Eğitim-Sen üyesiydi. Bu yıl Hüseyin Cebe Öğretmen’ in öldürülmesinin 7. Yılı, 7 yıldan buyana adaletine yandığımın ülkesinde bir kişi bile ceza almadı. Ama o, hep güler yüzü, elinden düşürmediği bağlamasıyla aklımızda, mücadele eden Eğitim ve bilim emekçilerinin arasında ve görülmesi gereken davasıyla elleri adaletin yakasında kaldı.