Hürriyet AKP’li ve MHP’li meclis üyelerine seslendi

İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet son meclis toplantısına konu olan EYT’li personel tazminatlarıyla alakalı basın toplantısı gerçekleştirdi. Başkan Hürriyet’e basın toplantısında İzmit Belediye Başkan Vekili Çetin Sarıca, İzmit Belediye Başkan Yardımcıları Ünal Özmural, Dilek Yalçın, İzmit Belediyesi Koordinatörleri Hakan Yalçın, Ozan Aksu, İzmit Belediyesi Meclis Üyesi Devrim Bal ve İzmit Belediyesi Muhtar Hizmet Masası Koordinatörü İsmet Kanık eşlik etti.

“BİRÇOK BELEDİYE İÇİN CİDDİ MİKTARLAR”
Hürriyet toplantıda yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı; “Yakın zamanda çıkan yasayla birlikte emeklilikte yaşa takılan işçi arkadaşlarımız emekliliklerini istediler. Bizde ciddi sayıda bir personelimizi EYT Yasası kapsamında emekli ettik. Birçok belediye için de ciddi tazminat miktarları gündeme geldi. Birçok belediye bu tazminatları ödemekle ilgili kaynak arayışına girdi. Sayılar hem yüksek hem de birçok arkadaşımız eski personel olduğu için alacakları tazminat miktarları da yüksek.

“TEK KALEMDE ÖDENEBİLECEK RAKAMLAR DEĞİL”
30 milyonlar, 40 milyonlar ve daha fazla ödemeler yapan belediyelerimiz var. Bizim de toplamda öngörebildiğimiz EYT’li arkadaşımız ciddi sayıdaydı ve tahmini 40 milyon liranın üzerinde tazminat çıkma ihtimali vardı. Bu böyle tek kalemde her belediyenin ödeyebileceği bir şey değil. Dolayısıyla birçok belediye kredi kullanmak suretiyle bu tazminatları ödeme yolunu seçti. Bizde bu tazminatları ödeyebilmek için, işçilerimizin parasının değeri düşmesin ve tek kalemde ödeyebilelim diye emekli ettikten sonra meclisimize kredi yetkisi konusunu getirdik.

“SEÇİM VE EKONOMİK KRİZ BAHANE EDİLDİ”
Kredi yetkisi aldık ancak bir yandan yaşanan ekonomik şartlar bir yandan siyasi ayrımcılık bir yandan seçim atmosferi derken bu kredi bir türlü çıkmadı. 3 aydan fazla geçti İller Bankasının yollarını aşındırıyoruz. Çoğu zaman artık randevu almaksızın çat kapı gidiyorum. Zorlayabildiğim kapıları zorlamaya çalışıyorum. İller Bankası avantajlı olduğu için önceliğimiz oradan kredi kullanmak. Ne yazık ki İller Bankasından bu krediyi bir türlü kullanamadık. Seçim bahane edildi, ekonomik kriz bahane edildi falan bir türlü olmadı.

“İLLER BANKASI VE KAMU BANKALARI KAPILARI KAPATTI”
Seçim geçince belki seçimden sonra olur dedik ama seçimden sonra da ne yazık ki İller Bankası kapıları kapattı. ‘Biz bunun için ne yazık ki kredi verebilecek durumda değiliz. Kredi vermiyoruz’ dediler. Kredi verdikleri belediyeler var mı onu henüz bilmiyoruz. Bu konuda ayrımcılık var mı onu da bilmiyoruz. Bu arada durmadık kamu bankalarını zorladık. Kamu bankaları da yüzümüze kapattı kapıları. Özel bankaları zorladık. Özel bankalar da çok uzun zamandır nakit akışları ve ekonomik krizden dolayı birçok kesim ve kuruluşa kredi musluklarını kapatmış durumda. Özel bankalardan da bu krediyi kullanamadık.

“İNSANLARIN BU PARAYA İHTİYACI VAR”
Bir yandan işçilerimiz emekli oldu. Birçoğunun emekli maaşı da bağlanmadı. Buradan da mağduriyet yaşadılar. SGK’da yoğunluk dendi devlet tarafından. Bu insanlar hem tazminatını almaksızın emeklilik isteyerek SGK’ya başvurdular. Emekli maaşının bağlanmamasının yanı sıra bu insanlar bir de tazminatlarını alamama riskiyle karşı karşıya kaldılar. Biz de bu insanlara tazminatlarını hızlı bir şekilde vermek istedik. İnsanların parasının değerinin de erimemesi istiyoruz. Bu insanlar belki çocuk evlendirecek, ev alacak, araba alacak, yatırım yapacak, geçinecek en nihayetinde ve bu paraya ihtiyaçları var.

“KAMU BANKALARI ÇİFTE STANDART UYGULADI”
Personellerin çoğu eski personel. Ödemek için gerçekten çok kapı zorladık. Bu miktarlar hiçbir belediyenin bütçe planında olmayan bir ödeme. Her belediye bunun için zorlanıyor. Bu süreç içerisinde kamu bankaları çifte standart uygulayarak bazı AKP’li belediyelere tazminatları verdiler. Mesela Körfez Belediyesinden emekli olan personellerin tazminatlarının ödenmesi için kamu bankası olan Vakıfbank’tan rahatlıkla kredi kullandırılırken bize hayır dendi. Ne özel bankalar ne İller Bankası bu krediyi bir türlü kullanamadık.

“BİZ YATIRIM ŞARTIYLA SATIŞ TALEBİMİZİ MECLİSE GETİRİYORUZ”
Şikayet etme hakkımız yok bizim çözüm üretmemiz gerekiyor. O zaman biz de arazi satışını gündeme getirdik. Bu tazminatların ödenmesinde kullanılmak üzere bir arazimizin satış yetkisini almak için meclise gündem getirdik. Bugüne kadar meclise getirdiğimiz bütün gayrimenkul satışlarında hep şartlı bir satış talebiyle geliyoruz. Böyle bir zorunluluğumuz yok aslında. Diğer belediyelere baktığınızda çatır çatır satıyorlar. Hiçbir yatırım sebebi göstermiyorlar. Kendi belediyelerinden çatır çatır ‘Evet’ alıyorlar. Biz böyle sorumsuzca değil hep bir ihtiyacımızı belirterek yetki istedik.

“ENGELLEME TAKTİKLERİNİN NEDENİNİ BİLİYORUZ”
Son meclis toplantısında EYT tazminatı ödemek için satışını istediğimiz satış yetkisine ‘Hayır’ dendi. Bu ‘Hayır’ da yalan ve yanlış bilgilerle aktarıldı. Bazı arkadaşların tuzu kuru. Keyfi kararları çok fazla veriyorlar İzmit Belediye Meclisinde. Bu keyfi kararların bedelini de ne yazık ki biz değil vatandaş ödüyor. Biz niyetleri biliyoruz, geciktirme, oyalama ve engelleme taktiklerinin nedenini biliyoruz.

“SİYASİ İKBAL DÜŞÜNCESİYLE HAREKET EDİYORLAR”
Ekonomik olarak bizi zora sokmak istiyorlar. Zorda olalım ki başka yatırımlara ödeme yapamayalım. Biz sürekli yeni proje üreten bir kurumuz. Kaynakları projelere aktarmak yerine sonradan ortaya çıkan bu tazminatlara aktardığımızda işlerimizde gecikmeler ve aksamalar olabilir. Bundan da birileri siyasi ikbal düşüncesiyle hareket ediyorlar.

“BU TAZMİNATLARIN ÖDENMESİ GEREKİYOR”
‘Bak işte yapamadılar’ gibi bizi ekonomik anlamda başarısız kılıp buradan da hem işçiler nezdinde hem işlerimiz nezdinde sürekli karalama kampanyası yapıyorlar. Yanlış bilgilerle algı yönetmeye çalışıyorlar. Biz bu algılara kapılmadan bugünün net konusu EYT tazminatı diyoruz. Bu tazminatların ödenmesi gerekiyor. Hala da emeklilik maaşı alamayan bir de üstüne tazminatını alamayan insanlar var. Birçok ihtiyacını karşılayacak işçilerimiz var. Dolar uçuyor, her şeye zam geliyor, paranın değeri düşüyor.

“İSRAFIN ÖNÜNÜ AÇARAK ELİMİZİ ZORLAŞTIRDILAR”
Biz taksit taksit ödemek zorunda kalıyoruz. İlk taksitleri bir şekilde ödedik ama o ödediğimiz para başka bir yatırımdan kıstığımız paradır. Bu sefer müteahhit de mağdur oluyor. Öyle olunca iş uzuyor. İş uzayınca ek fiyat farklarıyla beraber yaptığımız işin bedeli de büyüyor. Geçmişte ısrarla anlatmıştık. Kamyonları bize aldırmadıkları için daha fazla para harcatmışlardı. Tasarruf yapmamız mümkünken israfın önünü açarak ekonomik olarak elimizi zorlaştırdılar. Aynı şeyi yine yapıyorlar ve bu tazminatları ödeyemeyelim ki öbür işlerimiz dursun diyerek yalan yanlış bilgilerle bu satışa ‘Hayır’ dediler.

“EMEKÇİLERLE DALGA GEÇERCESİNE HAREKET EDİYORLAR”
Buna şiddetle karşı çıkıyorum. Körfez Belediyesi ek bütçe yaptı. 234 milyon ek bütçe istedi. Bunun sadece 137 milyon lirası gayrimenkul satışı. 50 milyon da kredi gösteriyor. 50 milyonun 30 milyonunu kamu bankasından kullandı zaten. 20 milyonu daha kullanacak. Onlara gelince tüm kredi muslukları açık. Satışa gelince meclisten evet oyu alıyorlar. Ama bize bin dereden su getiriliyor ne yazık ki. Ne kredi veriliyor ne de yer satışı onayı. Halkla emekçilerle dalga geçercesine değişik algılarla ve yanlış bilgilerle oyalanıyoruz.

“BİZ BUGÜNE KADAR SADECE ARAÇLAR İÇİN KREDİ ÇEKTİK”
Biz bugüne kadar sadece araç alabilmek için kredi çektik. Zaman zaman tazminatlar için ya da Halk Süt gibi projeler için krediler istedik ama o kredileri kullanmadık, sadece taşıt kredisi kullandık. Bunun 27 milyon lirası ödendi bitti. Kalan 39 milyon liralık kredimiz var. Onun dışında hiçbir kredi kullanmadık. Biz bugüne kadar 350 kişi emekli ettik. Nevzat Doğan’ın döneminde emeklilik konusunda mağdur edilen 9 kişi de dahil olmak üzere ayrımcılık yapmadan hepsini emekli ettik. Toplamda 33 milyondan fazla emekli tazminatı ödedik. Bunun için de bir kredi kullanmadık. Herhangi bir yer de satmadık. Öz kaynaklarımızı kullandık.

“EMEK VE ALIN TERİ SÖZ KONUSU”
Ama şimdi bu EYT için ödenecek tazminatlarda artık tıkandık. Kredi istedik. Derdimiz arazi satmak değil ama kaç ay geçti kredi alamadık. Alternatif yaratmamız gerekiyor. Elimizde var olan bir araziyi buna vakfetmek istedik. İnsanların ekmeği ve alın teri söz konusu. Bu insanları mağdur etmeye kimsenin hakkı yok. Keyfi karar veren AKP’li ve MHP’li meclis üyelerine sesleniyorum: Sizin o emekçileri mağdur etmeye hakkınız yok. Ya kredi konusunda destek olacaksınız. İller Bankasına bir telefonunuz yeter. Ya da bu arazi satışına onay vereceksiniz.

BAŞKAN TEK TEK ANLATTI
Mecliste ısrarla algı yönetmek ve halkı kandırmak adına yalan bilgi paylaşıyorlar. ‘Biz size arazi satışı yetkisi verdik, siz parayı nereye kullandınız’ diyorlar. Daha önce yetki verseniz neden bir daha meclise getirelim. Bizim EYT tazminatları için satışını istediğimiz yeri daha önce sosyal tesis yapmak istemiştik. Bu projenin detaylarını da paylaştık. Bu yatırımı yapabilmemiz için kaynağa ihtiyacımız var. Elimizde 2 başka parseli satarsak anca bu sosyal tesis yatırımını karşılayabiliriz dedik.

“BÖYLE BİR PARA OLSA ARAZİLERİN SATIŞINI İSTEMEM”
O yüzden satışını meclise getireceğiz dedik ve getirdik. Ama ne yazık ki sosyal tesis yapmak üzere bu parsellerin satışına hayır dediler, müdürlüğe iade ettiler. İki parseli, üçüncü parselde sosyal tesis yaptırmak adına sattırmadılar. Bunun kaynağı oluşturulamadığı için sosyal tesisi yapamadık. Şimdi de ‘Hani sosyal tesis yapacaktınız, niye satıyorsunuz?’ diyorlar. Sosyal tesis yapmak üzere kaynak yaratmamıza izin verilmedi ki. 40 milyondan fazla bir yatırımdan bahsediyoruz. Böyle bir para olsa zaten arazilerin satışını istemem.

“SAÇMA VE GERİCİ ANLAYIŞLA KREŞ YAPTIRMADILAR”
Sonrasında bizim araç kredileri ile ilgili tıkandığımız ve Yenimahalle’de kreşimiz ve halk ekmek projemiz de gündeme geldi. Yenimahalle’de bir kreş yapmak istedik ve AKP’li arkadaşlar buradaki meclis üyelerinin de destekleriyle birlikte parkı yıkıyorsunuz diyerek kreş yapmamıza engel olmuşlardı. Niyeti biliyorduk. Ufaktan ufaktan şöyle fısıldadılar: Biz burada CHP’ye iş yaptırmayız. Saçma ve gerici anlayışlarla kreşi yaptırmadılar. O dönemde ihalesini yapmışken iptal etmek zorunda kaldık. O dönemde 3-4 milyonluk bir yatırımdı. Zaman geçti, ekonomi patladı ama Yenimahalle’ye de sözümüz var yapmamız gerekiyor.

“KREŞ VE HALK EKMEK İÇİN ARAZİ SATIŞLARINA ONAY VERİLDİ”
Aşağıda başka bir arazide imar değişikliği yaptık, orayı kreş alanına çevirdik. Fakat yatırım 10 milyonun üzerine çıktı. O dönemde ayırdığımız kaynak şuan ne yazık ki yetmiyor. Dedik ki madem siz engel oldunuz, sosyal tesis için sattırmadığınız iki parseli halk ekmek ve kreş projesi karşılığında kullanmak üzere iki ayrı parseli satmak istiyoruz dedik. Kreş ve halk ekmek için sunulan arazi satışına onay verildi.

“SÜREKLİ SIKIŞTIRMA POLİTİKASI İÇERİSİNDELER”
Biz şu anda araç almaya devam ediyoruz. Kreş projemiz devam ediyor, şu an ihaleye hazırlığı yapılıyor. Halk ekmek projemizi de revize ettik ve mobile çeviriyoruz. Aynı kapasitede aynı üretimin mobil hali 2 tane tır yapıyoruz. Bu mecliste de dorse alabilmek için bir yetki istedik. Yani bu projeler üzerine çalışmalarımız devam ediyor. Bu arada EYT tazminatlarını bekletmemek için mecburen diğer projeler için ayırdığımız gelirleri mecbur başka yere aktarmak zorunda kalıyoruz ve bu sefer de projeler aksıyor. Bu işlerin maliyeti artıyor. Dolayısıyla bizi sürekli bir sıkıştırma politikası içindeler.

“NASIL KÖTÜ BİR NİYETİMİZ OLABİLİR?”
İşçilerimizi mağdur etmemek için acilen tazminatları ödememiz lazım. Biz de 5221 sayılı parselin satışıyla alakalı bir yetki istedik. Kendi belediyeleri şart koşmaksızın 137 milyonluk gayrimenkul satışını rahatlıkla bütçelerine koyarken biz sürekli ya bir yatırım ya bir ihtiyaç için doğrudan göstererek –ki mecbur değiliz- halkımıza da hesap verme gayretiyle anlatıyoruz. Nasıl bir kötü niyetimiz olabilir?”

İSA TURHAN