HER BAŞLANGIÇ YENİDİR
Türkiye önemli bir sıkışma yaşıyor.
Ülkenin ve büyük kentlerin geleceği açısından seçimler önemli yer tutmakta.
Seçimler yaklaştıkça kutuplaşma ve sert tartışmalar gündeme bomba gibi düşüyor.
Artık kutupların her birisi kendi içerisinde çatışmaya başlıyor.
Önümüzdeki süreçten ciddi derecede kaygı duyan insanlardanım.
Bu ülkede huzurun ve istikrarın iyice bozulmasından, memleketin yeniden ekonomik krizler içerisinde girmesinden, insanlarımızın daha da yoksul, bir o kadar borçlu, batık ve yaşama küskün hale dönüşmesinden kaygı duyuyorum.
Aklı başında, objektif araştırma yapan insanların analizlerini takip ediyorum.
Bir umut ışığı, bir çıkış yolu görmeyi çok arzu ediyorum.
Şimdilik veriler çok iç açıcı değil.
Siyaset bu haliyle yola devam ederse, geçmişin tekrarı kaçınılmaz olur.
Hiç kimse hayal kurmasın.
Gündemi değiştirmeyen, insanlara yeni bir şeyler sunmayan siyaset, hem kendini çürütecek, hem de toplumsal yıkımı hızlandıracaktır.
Sokaktaki vatandaş bölünmüşlüğün haritasını çok net ortaya koyuyor.
Herkes kendi siyasal kulvarına sıkışmış durumda.
Diyarbakır BDP’nin, İzmir CHP’nin, Ankara AKP’nin.
Bu durum değişmediği sürece Türkiye’nin normalleşmesi mümkün değil.
Toplum olarak çözüm üretemiyoruz.
Bunun da nedeni, siyasi parti liderleri çıkış yolu göstermiyor.
Tek yaptıkları iş, gerilim üzerinden varlıklarını sürdürmek.
Bu haliyle, kim kazanırsa kazansın, toplum olarak hep birlikte kaybedeceğiz.
Çünkü ortak akıl, hiç kimsenin umurunda değil.
Herkes günü kurtarmanın peşinde...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.