Yıllardır dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım.

Bu gidiş doğru bir gidiş değil.

İktidar sözcüleri her fırsatta aynen şöyle ifadede bulunmuşlardı.

“10 yıllık iktidar dönemimizde şu veya bu şekilde bizimle paydaş olanlar gelecek 10 yılda bizimle olmayacak. Diyelim ki liberal kesimler şu ya da bu şekilde bu süre içerisinde paydaş oldular. Ancak gelecek dönem onların arzu ettiği gibi olamayacak çünkü Türkiye ve ihya edilecek, gelecek onların istediği doğrultuda olmayacak.”

Açık açık bu konular söylendi ve yazıldı.

Bu iktidara destek verenlerin yakınmaya hakları yok.

Daha demokratik bir ülke ancak demokratik düşünce eylemiyle olur.

Basının düşmüş olduğu noktayı ibretle izliyoruz.

Bizim gibi gazetelerin ve gazetecilerin bu işi yapmaması için nasıl numaralar çevriliyor.

Artık güveneceğimiz kurum kalmadı.

Türkiye çok tehlikeli bir yolda ilerliyor.

Salı günü Çayırova Belediye Başkanı Şevki Demirci’nin hakkımızda açmış olduğu dava duruşmasına gittik.

Davalı olduğumuz haberi Gebze’de bizden başka dört gazete yapmıştı.

Bu gazetelerin bir kısmına öğrendiğimiz kadarıyla başka mahkeme takipsizlik kararı verdi.

Haberin kaynağı olan gazeteci, Şevki Demirci’nin bizim yazdığımız haberdeki sözleri söylediğini ısrarla ifade etti.

Bu durumu bizde yargılandığımız mahkeme heyetine anlattık.

Yargıcın yaklaşımı aynen şöyle “Beni başkası ilgilendirmez.”

Bir başka önemli konu ise Şevki Demirci’ye yakın bir gazeteci bize açılan dava ile ilgili 30 bin TL’lik tazminattan söz ediyor.

Demek ki bu davanın tarafları belli olmuştur.

Bizim davayı kaybedeceğimizden çok eminler.

Herhalde bildikleri bir şey var.

Bilmedikleri ve anlamadıkları konu ise bizim gücümüz siyasetçilerden gelmiyor.

En büyük gücümüz vicdanımızdır.

Bekleyip göreceğiz.

Eğer ihtiyaç hâsıl olursa bu gazetecileri de tanık olarak gösterebiliriz.