Genel başkan olsam adaylıkta atamaya giderim

Bu sefer partisinden meclise aday gösterilen, sıralamadan ötürü KBB Meclisi’ne de giren ve KBB Başkanvekilliğini üstlenen Yaşar Çakmak, 2018’de doğru karar verildiğini söyledi: “Ben siyasi parti genel başkanı olsam, ben de adaylarımı atayarak belirlerdim.”

“Samimi bir duruş sergileyip düzgün işlerin içinde bulunalım diye bir niyetimiz var. Yeni hedeflere yöneleceğimiz seçimler olacak. Bizim niyetimiz insanı nasıl mutlu edebiliriz, koşullarını nasıl iyileştirebiliriz. Daha önceki tecrübelerimi siyasi olarak hayata geçirmek istiyorum…”

“NEDEN?” DİYE SORMADIK

2018 yılındaki genel seçimlerde AKP’den Kocaeli Milletvekili aday adayı olan günümüz KBB Başkanvekili Yaşar Çakmak fazla detayına girmedi ama 2018’de milletvekili aday listesine girmemesinin doğru bir parti kararı olduğunu söyledi. Bir gazetecilik refleksi gereği, “Neden?” diye soracaktık, caydık.

AKP’DE PARTİ TABANINDA DA

YER YER TARTIŞILAR BİR KONU

Memlekette siyasi partiler yasası mevcut haliyle zaman zaman tartışma konusudur. Milletvekili, belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliklerinde adaylığa atama bir tarafa gerek il ve ilçe teşkilatlarının ana kademeleri, gerekse kadın ve gençlik kolları kongrelerinde tek ve genel merkez tarafından atanan adayla seçime giden AKP’nin tutumu hayli tartışılır.

SANKİ PEŞİNDEN ATLI KOŞTURUYOR!

Hatta öyle ki Gebze Bölgesi’ndeki dört ilçenin kongrelerinde kongre divanının aday listelerinin kabulü için birkaç dakikayla sınırlı çok kısa süre tanıması da göz önünde tutulduğunda uygulamanın demokrasi bir tarafa, partilerin tüzüğü ve siyasi partiler yasasıyla ne kadar örtüştüğü de tartışılır.

SİYASET BİLİMCİ ÇAKMAK’I KONUŞTURDUK

Şu çok nettir ki o kongrelerden birinde ikinci bir liste divana verilse, yine engellense yasalardaki yeri açıktır. Listesi ret edilen yargıya başvurursa kuvvetle muhtemel kongreyi iptal ettirir. Yaşar Çakmak ile röportajımızın bu bölümünde KBB Başkanvekili Yaşar Çakmak’tan çok siyaset bilimci Yaşar Çakmak’ı konuşturduk…

ATAMA DA… RASTGELE OLMUYOR

-       Partiniz kurumsalından başlayalım. İl, ilçe teşkilatları, kadın ve gençlik kolları başkanlıkları. Her başkanlığa atama aday? Halkın seçtiği makamlara adaylık, yine atama aday?

-       Adaylığa atama oluyor ama öyle rastgele olmuyor. Acaba oraya değer katar mı? Geçmiş deneyimiyle nasıl bir karakterdir? Neticede temayül yoklamaları oluyor, görüşmeler oluyor.

AK PARTİ’NİN YÖNTEMİ DOĞRUDUR

-       Ön seçim daha doğru değil mi?

-       Ön seçim her zaman doğru bir yöntem değil. Ben şu anda AK Parti’nin uyguladığı yöntemi doğru buluyorum. Niye? Bunu sadece bu uygulanıyor, bunu savunayım diye söylemiyorum. Neticede AK Parti bilimsel davranıyor.

-       Ben iki sene önce milletvekili aday adayı da oldum, listeye de giremedim. Girememekten yana bir gocunmam da yok. Doğrusu da oydu. Girememeliydim zaten.

-       AK Parti ile birlikte bütün kurumlar böyledir. Vitrine koyduğu ürün kaliteliyse, müşteri karşısında albenisi varsa, müşteri tarafından talep ediliyorsa kar elde eder satış yapar, oy alır, iktidar olur.  

ADAY DOĞRUYSA PARTİ KAZANMIŞTIR

-       AK Parti de zaman seçmenin beklentilerini karşılayacak; dürüst, çalışkan, gayretli, doğru adaylar koymuşsa orada hep kazanmıştır. Ola ki bunu atladığı durumlar olmuşsa orada kesinlikle gol yemiştir, kaybetmiştir. Bu çok net bir şey.

BÜYÜKAKIN VE BÜYÜKGÖZ

ÇOK DOĞRU ADAYLARDI

-       Mesela Kocaeli Büyükşehir için söyleyeyim. Kocaeli’de Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tahir Büyükakın kariyeriyle, kişiliğiyle, vizyonuyla ve misyonuyla son derece doğru bir karardır. Dolayısıyla sadece AK Parti tabanından değil çok farklı kesimlerde de oy almıştır. Kariyeri, geçmişi herkesin farklıdır ama Gebze’de Zinnur Büyükgöz Başkan için de aynı şeyi düşünüyorum. O da çok doğru bir isimdir. Gebze’nin isteklerine, ihtiyaçlarına cevap verebilecek bilgisi, donanımı, kariyeri olan bir arkadaşımızdır. Halk da böylesi adaylarla karşılarına çıkıldığında bunu karşılıksız bırakmıyor.

SEÇMENİN KARŞISINA UYGUN

ADAYLA ÇIKMAK İSTERİM

-       Siz buna illa, ‘Ön seçim yapıldı. Filanca aday adayı ön seçimde daha fazla oy aldı’ diye yaklaşırsanız yanlış olur. Ön seçimlerinde nasıl yapıldığı, kulislerinin de nasıl yapıldığını bilen birisi olarak söylüyorum. Ben de bir siyasi partinin başkanı olsam neticede büyükşehirlerde de, ilçe ve beldelerde de, Türkiye genelinde her yerde gösterdiğim adayın kabul görmesini seçilmesini, beğenilmesini ve güzel hizmetler etmesini beklerim. Uygun adayla seçmenin karşısına çıkmak isterim, ön seçimle değil.

-       Teşkilatın istediği, ön seçimden çıkan aday her zaman doğru aday olmayabilir. Genel merkezler burada müdahale hakkını kullanıyorlar, kullanmalılar.

İLÇE BAŞKANI ATANSIN DİYEN

GAZETECİLER DE OLDU

-       Hatta bazı gazeteciler, Gebze’de de oldu örneğin. İlçe başkanlarının atanması gerektiğini söylüyor. Bu bir görüş. Siyaset pek çok konusu olan, çok konuda çok sayıda insanın görüş beyan ettiği bir şey. Yeri gelir, atanabilir de. Neticede doğru bir kişiyi atamışsa toplum, ‘İyi ki bu kişiyi atamışsın’ der. Yanlışsa cezasını verir.

Burada her türlü riski de tabi ki genel merkez üstlenir. Men dakku dukka. Ne içersen onu biçersin.

KBB Başkanvekili Yaşar Çakmak, 24 Haziran 2018’de gerçekleşecek genel seçime iki ay kala adaylık için yaptığı resmi başvuru sonrası dönemin AKP Gebze İlçe Başkanı İrfan Ayar ile.

Bilimi uygularsanız

karşılığını alırsınız

-       Adaylığa genel merkez ataması, o siyasi partinin genel merkezi için risk değil midir? Aday gösterilen seçilemez, seçilirse başarılı olamazsa sorumluluk kimdedir?

-       Eğer bilimsel, uğraştığınız alanın kurallarına uygun hareket ederseniz karşılığını fazlaca alırsanız. Ticarette de, siyasette de, gazetecilikte de böyledir. Yani iyi röportaj yapıyorsanız, iyi fotoğraf çekip okuyucuya doğru ulaşıyorsanız iyi gazeteci olursunuz. Fotoğrafınız kalitesiz, silik, konuşmalar ve sorular doğru değilse okunmaz. Okunmuyorsa, yine gazetecilik yaparsınız ama..

-       Neticede aşçısınız. Aynı malzemeler veriliyor size. Birisi harika, diğeri saçma sapan bir tabak çıkartıyor ortaya. Neticede bir süreç yaşıyoruz. Yarın ne olacağını bilemeyiz ki. Yarına çıkıp çıkmayacağımız belli değil. Bir bakarsınız, atanan birisi çok yüksek performans gösterir, bir bakarsınız aynı performansı adaylığa seçilerek gelip halk tarafından da seçilen gösterir. Ben siyaset teorisi okudum. Siyasal bilimler mezunuyum. Bunların hepsini çok detaylı konuşabiliriz.

GENEL MERKEZ HERKESİN OYUNU İSTER

-       Örneklemeler, seçime katılanın görüşünü yansıtır. Diyelim ki Gebze’de herhangi bir partinin teşkilatı belirlenen adaylardan birisine oy verir, ‘Bu ilçe başkanımız olsun’ der. Ama genel merkezin tercihi tamamen dışında olur. Çünkü partilerin genel merkezlerinin hitabı sadece o partililer ile sınırlı değildir. Diğer partilere oy veren seçmenden de oy almak isteyecektir ve başka bir aday da önerebilir. Bunu tartışmak çok fazla anlamlı bir konu değil bence.

Gebze basınıyla

Yaşar Çakmak, aday adaylığını açıklamasından sonraki süreçte Gebze yerel basınıyla bir araya geldi. Çakmak, “Ben ilkokul, ortaokulu ve liseyi Gebze’de okudum. Aslen Giresunluyum. Fakat bu bölgenin insanıyım. Bölgemize hizmet etmek için yola çıktım. Bu anlamda çalışmalarımıza ilk olarak başvurumuzu yaparak başladık. Önümüzdeki süreçte de yoğun bir tempoda partimiz için çalışmalara devam edeceğiz” demişti.

İktidar partisinde aktif

siyaset önemli bir fırsattır

-       Aynı zamanda iktidar partisinin meclis üyesi ve KBB Başkanvekili olmak nedir?

-       Güzel bir şeydir. Sorumluluk üstleniyorsunuz. Yapmak istedikleriniz ki siyaset bir iddia, hizmet ideal ve arzusudur, aşkıdır. Yapmak için bir fırsatınız var. At binenin kılıç kuşananın. Süreniz bitmeden evvel süreyi doğru kullanır, hedeflerinizi doğru tespit eder ve o hedefleri de hayata geçirirseniz kendinizi başarılı görürsünüz. Ve bunu seçmene ve ilgililere doğru aktarabilirseniz size bir şans daha tanırlar. O zaman hedeflerinizi belki daha fazla katlayarak hayata geçirme fırsatı bulursunuz. Ben tabi ki muhalefet partisinin meclis üyesi olmaktansa iktidar partisinin meclis üyesi olmayı tercih ederim.

ASLOLAN İNSANDIR

-       Toplumun tüm kesimlerine hitap etmek gibi bir mecburiyetiniz de var..

-       Gayet tabi ki baştan söylediğim gibi iktidar partili olmaktan sebep bütün insanları kucaklamak durumundasınız. Benim için aslolan bu şehirde yaşayan insandır. Bunun içerisine engellisi de girer, farklı siyasi görüşten olan da girer. Ve bu şehirde yaşayan hayvanlar da girer. Çevre, börtü böcek, her şey bu alanın içine girer. Dolayısıyla benim aldığım kararların sürdürülebilir olması lazım. Doğayı, gelecek nesilleri düşünen olması lazım. Ve buranın katma değer, eğitim, kültür sanat seviyelerini yükseltecek düşünceler olması lazım.

-       Hepsi beraber olabilir mi?

-       Olması için çabalayacağız. Neticede tarife nedir: Kaynaklar kıttır, ihtiyaçlar da çoktur. Siz kıt kaynaklarınızı uygun bir şekilde taksim etmelisiniz. Hepimizin maaşı belli ve o maaşımızla her ay bir hindi alma şansımız var mı? Gıdaya, kıyafete, kiraya, doğalgaza, eğitime harcayacak. Belki yatırım olsun diyerek çocuğunun geleceğine yönelik tasarrufları olacak. Ama buna siz karar verirsiniz ve o kararın karşılığını görürsünüz. Tasarrufta bulunur, para biriktirip yatırım yaparsanız ileride siz rahat edersiniz. Çoluk çocuğunuz rahat eder. Çarçur eder, kredi kartı kullanıp size ait olmayan bir geliri harcarsanız sıkıntısını siz çekersiniz.