Geleceğin bütünsel tıp yaklaşımı: Fonksiyenel tıp
Sağlıkta artık hasta, hastalığı ile değil, hastalığı oluşturan sebeplerle bir bütün olarak de değerlendiriyor.
Türk Alman Jinekoloji Eğitim, Araştırma ve Hizmet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Cihat Ünlü, fonksiyonel tıp kongresinde yaptığı konuşmada, kadın hastalıkları ve doğum alanında sürekli yeni gelişmelerin devam ettiğini belirterek, “Yeni anlayış, hastayı hastalığı ile değil, hastalığı oluşturan sebeplerle bir bütün olarak de değerlendiriyor. Bu yaklaşım ‘fonksiyonel tıp’ diye adlandırılıyor. Hastalığı tedavi ederken, hastalığa yol açabilecek durumların araştırılması ve bozulan fonksiyonların tamir edilmesi hedefleniyor. Fonksiyonel tıbbı kullanarak, kendimizi onarmak, iyileştirmek ve yenilemek için gerek tabiatın aklını ve gerekse vücudumuzda var olan sistemleri kullanarak hastalıkları tedavi edebilir, biyolojik yaşlanmayı tersine çevirebiliriz. Bunun için hayat tarzını değiştirmek, vücutta eksikliği yaşanan vitamin ve minerallerini yerine koymak gerekir” dedi.
Prof. Dr. Yaprak Üstün de, “Fonksiyonel Tıp, hastalıkların, rahatsızlıkların nasıl ve neden oluştuğunu belirlemekte ve her birey için hastalığın temel nedenlerini ele alarak ve bütünü iyileştirerek sağlığa kavuşturmaktadır. Bütüncül tıp uygulamaları, son yıllarda kadın sağlığı alanında da bilimsel çalışmalarda öne çıkıyor. Bütüncül tıp, hastalığın kök nedenini belirlemeye odaklanan sistem biyolojisi temelli bir yaklaşımdır. Her ayırıcı tanı, bireyin hastalığına katkıda bulunan pek çok etmenden biri olabilir. Hastalığın niçin ve nasıl oluştuğunu araştırır. Bu model, hastaları ve hekimleri birlikte çalışmaya teşvik eden bireyselleştirilmiş, hasta merkezli, bilime dayalı bir yaklaşımdır” dedi.
Dr. Penelope McDonnell, gebe kalmayı planlayan bir kadın değerlendirilirken ele alınması gereken konuların diyet, kilo, egzersiz, hastalık öyküsü, stres düzeyi, bağırsak sağlığı ve kullandığı ilaçlar olması gerektiğini belirterek, “Gebelikte yeşillikleri artırmasını tavsiye ediyoruz. Yüksek cıva içeren ton balığı, kılıç balığı gibi balıklardan kaçınılmalı, somon gibi düşük cıva içeren balık tüketmelidir. Obezite sağlıklı bir gebeliğe engeldir ve erken doğuma neden olabilir. Gebelik öncesi yapılması önerilen testler vitamin D, cıva düzeyi, tam kan sayımı, tiroid fonksiyon testleri, kolesterol düzeyi, demir depo testleridir. Haftada 3 kez kalp hızını artıran egzersiz önerilmeli. Gebelik öncesi egzersizi hayatına sokmak önemli. Daha önceden egzersiz yapmayan bir kişi ise günlük 45 dakika yürüme alışkanlığı edinmek mükemmel bir başlangıçtır. Uyku kalitesi ve stres düzeyi değerlendirilmeli. Günde 10-20 dakika meditasyon, bitkisel çaylar, yogayı güzel bir gebeliğe başlamak için öneriyoruz. Kullanılan ilaçlar mutlaka değerlendirilmeli, gerekirse uygun ilaçlarla değiştirilmeli. Tarım ilaçları, toksinler, plastikler, kozmetikler hayattan uzaklaştırılmalı. 1 ay detoks planlanmalı, gebelik öncesi 2 ay kala detoks bitirilmiş olmalı. Diyette en az 2 litre su tüketilmeli. Sebze ve meyve tüketilmeli. Bitkisel detoks çayları içilmeli” dedi.
Naturopatik tıpta ilgilendikleri menopoz süreciyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Dr. Penelope McDonnell, kadınların, menopoza girmeden önce birçok şey yaparak vücutlarını güçlendirebileceklerini belirtti. Menopozal geçiş sürecinde uyku problemleri hastaların önemli bir sorunu olduğuna dikkat çeken Dr. McDonnell, “Horlama posmenopozal dönemde eklem ağrıları ve kalp hastalıklarında artık birlikte gidiyor. Uyku kalitesini artırmak çok önemli. Destek tedaviler magnezyum, melatonin doktor önerisiyle başlanabilir. Akupunktur, epsom, tuz banyoları, egzersiz, uyku kalitesini artırmaktadır” diye belirtti. İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.