Bugünkü köşe yazımın başlığını Saadet Partisi Gebze İlçe Başkanı Mustafa Türel’e ait.

Haftalık olağan ilçe yönetim kurulu toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan SP’li Mustafa Türel hem Gebze Belediye Başkanını hem de Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanına haklı eleştirilerde bulunmuş.

Hem Kocaeli Büyük Şehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın hem de Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz verilen vaatleri yerine getirmediğine değinen Türel, “Trafik olmasın, yollar çukur olmasın, cadde ve sokaklarımız temiz olsun çöplerimiz toplansın, otoparklarımız olsun, yağmur yağdığında sokaklarda sel görüntüsü olmasın.

Gelinen nokta, trafik çilesi bitmediği gibi daha da arttı, yollar adeta köstebek yuvası, cadde ve sokaklar çöpten geçilmiyor, yağmur yağdığında caddeleri, sokakları bırakın kaldırımlarda yürünmüyor.

Gebze’yi yaşanmaz hale getirdiler.

Çok daha farklı bir Gebze olabilirdi.

Oysa ki, denizi, ormanı, köyleri, tarihi, sanayi bölgeleri, genç ve dinamik nüfusu, deniz, hava ve kara taşımacılığının her türlüsünün yapıldığı veya yapılan bölgeye çok yakın olduğu Dünya’nın ender şehir özelliklerini taşıyan güzelim şehri heba ettiler.

Biz inanıyoruz ki artık Gebze halkı sanal âlemde yapılan klavye belediyeciliğine ve makyaj belediyeciliğine önümüzdeki yerel seçimlerde dur diyecek.

Rantı ve adamcılığı değil insanı merkeze alan, çözüm üreten, hizmete odaklanan, ortak aklın hâkim olduğu, ehliyet ve liyakate önem veren, kamu malını çarçur eden bir anlayış var.”

SP’li Mustafa Türel’in söylediklerinin tümüne katılıyorum.

Gebze’nin 20 yılı heba edildiği gibi bugüne kadar Gebze’nin geleceği ile ilgili olarak ne bir proje ne de bir yatırım ortada yok.

Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz’ün göreve geldiği günden beri yaptığı tek bir proje veya elle tutulur icraatı yok.

Varsa yoksa Çoban Mustafa Paşa Cami’nin yanındaki boş arazinin satın alınıp camiye bağışlanması var.

Zinnur Büyükgöz her ağzını açtığında belediyenin borcunu ödemek dışında söylediği bir şeyi yok.

Belediyenin borcunu ödemek dışında Gebze’yi trafiğiyle, sosyal ve kültürel hayatıyla resmen 20 yıl geriye götürmek dışında yapılan hiçbir şey yok.