Gebze’den üyeler, Ankara’dan Başkan: Sizi biz yetiştirmedik!
Eğitim-Sen Gebze Şubesi meydana öğretmenlik meslek kanununu protesto için çıktı. Şube Başkanı Eylem Bahadır, benzer amaçla gittiği Ankara’da polis ablukası altındaydı: Sizi biz yetiştirmedik!
KESK Eğitim-Sen Gebze Şubesi’ne bağlı öğretmenler 15 Temmuz Milli İrade Kent Meydanı’na bu sefer öğretmenlik meslek kanununun iptal edilmesi istemi ve talebiyle çıktı. Ancak açıklamanın gerçekleştiği gün, 08 Eylül 2022 Perşembe günü Eğitim-Sen Genel Merkezi’nin şube başkanları ve Ankara’daki üyeleriyle Milli Eğitim Bakanlığı önünde yapmak istediği açıklamaya polis müdahalesi de Gebze’den protesto edilince protesto çifte protestoya dönüşmüş oldu.
Kuşatılan Memleketin Kuşatılan Öğretmenleri Olmayacağız!
Bu yasa bizim yasamız değildir!
Öğretmene Degil, Çetelere Barikat!
Öte yandan Eğitim-Sen Genel Merkezi’nin çağrısı üzerine Ankara’ya giden Eylem Bahadır ile genel merkez yöneticileri ve diğer şube başkanları polis baskısına bu sefer, üstelik sendika genel merkezinden maruz kaldı. Saatler süren baskı sonrası Milli Eğitim Bakanlığı, kendini öğretmenlerin tepkisinden polis marifetiyle korumuş oldu. Eğitim-Sen Gebze Şube Başkanı Eylem Bahadır’dan edinilen bilgiye göre Ankara 1 No’lu Şube, şube binası önünde baskıyı protesto etti ve, “Arkadaşlarımız gelene kadar buradan ayrılmayacağız” resti çekti. Polis ablukası kalkarken genel merkezde esir tutulanlar Ankara 1 No’lu Şube önüne geldi. Basın açıklaması burada gerçekleşti.
28 BRAVO, 18 ÜZGÜN,
1 ŞAŞKIN, 1 “NE GEREK VAR?”
Öte yandan Eğitim-Sen Gebze Şube Başkanı Eylem Bahadır polis baskısını hayli kinayeli bir dille, Facebook’taki sayfasından bir fotoğrafla paylaştı. Bahadır’ın şahsı adına yaptığı, “Sizi biz yetiştirmedik” başlıklı açıklaması, 09 Eylül 2022 11.30 sularında 28’i bravo, 18’i üzgünlük ve biri şaşkınlık emojisi aldı. Bir diğeri de ağlak emoji oldu.
TÜRK EĞİTİM-SEN’Lİ YARIM
ASIRLIK EFSANEYİ DE ÜZDÜLER…
Bu arada üzgün emoji yerleştirenler arasında Gebze Bölgesi’nin efsanevi öğretmenlerinden, meslekte tam yarım asırı deviren, Trabzon Sürmene eşrafından, Türk Eğitim-Sen Kocaeli 2 No’lu Şube üyesi Alaybey Seymen de yer aldı.
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun iptali için Genel Merkezimizin çağrısıyla tüm şube başkanları ile birlikte Bakanlık önünde basın açıklaması yapacaktık. Ancak polis, Genel Merkez'den dışarı çıkışımızı engelliyor.
Gebze’de 15 Temmuz Milli İrade Kent Meydanı’ndaki basın açıklamasında sunu Şube Kadın Sekreteri Meryem Meriç tarafından yapıldı. Basın açıklamasını o gün itibariyle şube başkanvekilliğini de üstlenen Şube Sekreteri Cahit Canan okudu. Basın açıklamasını merkez soldan ana muhalefet CHP; sosyalist soldan EMEP, SOL Parti ve TİP ile sivil toplum örgütlerinden Gebze EYT ve Gebze Kent Politikaları Derneği de başkan, yönetici ve üyeleri ile destekledi.
Kitle “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Çapulcu değil öğretmeniz” ve benzeri sloganlar attı. Günün anısına toplu fotoğraf yine Çamlık Parkı’na cepheli, Gezi’ye atıfla verildi.
Canan açıklamasında, “Öğretmenlik meslek kanunu iptal edilmeli, öğretmenlere angaryaya dönüşen seminer – sınav süreci durdurulmalıdır! Ekonomik ve özlük hak kazanımları ayrımsız uygulanmalıdır” diye başladı. Şöyle devam etti:
“Siyasi iktidar ve Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimin asli bileşenlerinin görüşünü almadan, masa başında hazırlanmış meslek kanunu ile eğitim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarını tek taraflı olarak düzenlemiştir.
Bu kanun, muhatabı olan öğretmenlerin iradesi dışında, onların hakları ve taleplerini dikkate almadan hazırlanmış, eğitim emekçilerinin bütün eleştirilerine rağmen, yandaş sendikanın desteği ile iktidar tarafından yasalaştırılmıştır.
Anayasa Mahkemesi süreci devam ederken yönetmelik yayınlanmış ve öğretmenlik kariyer basamakları sürecinin uygulamasına başlanmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin bir an önce bu haksız süreci durdurmaya yönelik olarak karar sürecini hızlandırmasını talep ediyoruz. Ayrıca sendikamız tarafından yönetmeliğin bütün maddelerine ilişkin Danıştay’a açılan iptal davası da kamu vicdanını yaralayacak eşitsizlikler ortaya çıkmadan bir an önce sonuçlanmalıdır.
Eğitim Sen olarak, kanuna dair sürecin en başından bugüne itirazlarımızı yükselttik.
Ne yandaş sendika gibi kanunu desteklemiş ne de iyileştirmeler ile kısmi düzenlemeler talep ettik. Kanuna muhalefet eder gibi gözüküp üyelerini sınava hazırlama tutumuna da girmedik. Eğitim emekçilerinin bu kanun ve yönetmelik kapsamında angaryaya dönüşen, seminer kıskacına alınmasına da sınava da kariyer basamaklarına da karşı olan sendikamız, bu kanunun ve yönetmeliklerin bir an önce iptal edilmesini, öğretmenlere yaşatılan anlamsız, nitelik kazandırmayan ve tersine öğretmen emeğini değersizleştiren bu sürecin bir an önce durdurulmasını talep etmektedir.
Ekonomik krizin derinleştiği bu dönemde eğitim emekçilerinin ekonomik ve özlük hak kazanımlarının kariyer basamaklarına ve sınavlara endekslenmesi asla kabul edilemez.
Mevcut meslek kanunu öğretmenlerin ihtiyaçlarını karşılamadığı gibi çalışma barışını ve iş güvencesini ortadan kaldıracaktır. Metropol şehirlerde ve kentimizde ortalama kiranın öğretmen maaşıyla aynı olduğu koşullarda yaşıyoruz ve tüm emekçiler gibi barınma sorunumuz var. Eğitim Emekçileri olarak lojman veya kira yardımı talep ediyoruz.
Eğitim Öğretime Hazırlık Ödeneğinin, Ayrımsız Bütün Eğitim ve Bilim Emekçilerine Bir Maaş Tutarında ve Yılda İki Kez Ödenmesi Sağlanmalıdır
2020 yılında 1210 TL, 2021 yılında 1250 TL olarak verilen eğitim ödeneği, günümüz enflasyon oranları ve kırtasiye kalemlerindeki ciddi artışlara rağmen, yandaş sendika sayesinde 2022 yılında sadece 1325 TL olarak ödenecektir. Ekonomik krizin geldiği düzey ve enflasyon oranları dikkate alındığında bu rakamın çok yetersiz olduğu açıktır. Gerekli düzenlemeler bir an önce yapılmalı ve eğitim öğretime hazırlık ödeneğinin, ayrımsız bütün eğitim ve bilim emekçilerine bir maaş tutarında ve yılda iki kez ödenmesi sağlanmalıdır.
İdareci atamalarında mülakat ve yandaş kadrolaşma sorunu devam ediyor.
Ataması yapılmayan yüzbinleriz, ücretli öğretmenlik adı altında köleleştiriliyor, özel okullarda güvencesiz ağır koşullarda çalışıyoruz…
Yani bizim, eğitim emekçilerinin, gerçek sorunları ve gündemleri var. Hiyerarşik olarak oluşturulan kariyer basamaklarını reddediyoruz. Dolayısıyla saydığımız hiçbir sorunumuzun çözümünü içinde barındırmayan bu düzenlemeyi meslek kanunu olarak kabul etmiyoruz, kabul etmeyeceğiz.
Öğretmenlik meslek kanunu, ILO ve UNESCO tarafından 5 Ekim 1966’da kabul edilen “Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararı’na uygun şekilde düzenlenmelidir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.