Eyvah yine basın tutuklanacak!

Eyvah yine basın tutuklanacak!

Hırsıza “Hırsız” demenin hırsızlıktan büyük suç olduğu AKP’nin “Yeni” Türkiye’sinde gıda taklit ve tağşişçileri de koruma altına alınıyor. GIDAMO Kocaeli Başkanı Sema Olkun Kopal yeni tasarıya dair, “Taklit ve tağşiş var, demek bile suç unsuru olabilir, b

Ülkemiz demokrasisi ve basını hiçbir dönem çekmedi AKP’den çektiği kadar. Ülkemizde her tür ahlaksızlığa başvuranlar ise hiçbir dönem rahat etmedi, AKP iktidarında rahat ettiği kadar. Hırsıza “Hırsız” demenin hırsızlıktan büyük suç olduğu AKP’nin “Yeni” Türkiye’sinde gıda taklit ve tağşişçileri de koruma altına alınıyor. GIDAMO Kocaeli Başkanı Sema Olkun Kopal yeni tasarıya dair, “Taklit ve tağşiş var, demek bile suç unsuru olabilir, bu tasarıya göre” dedi. Kopal,  “Gıda, Tarım ve Orman Alanında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Teklifi gıda güvenliği konusunda bilgilendirmeleri kısıtlayacak mı?” başlıklı yazılı açıklamasında tezatlıkları da deşifre etti:

 

 

ŞİMDİLİK HAFTAYA ERTELENDİ

                  

TBMM’ye 24 Haziran 2020 tarihinde AKP tarafından verilen gıda, tarım ve orman alanlarında düzenlemelere ilişkin 2/2985 Esas Sayılı Kanun Teklifi geçtiğimiz aylarda TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda kabul edilmişti. Yasa tasarısı dün de (13 Ekim 2020) Meclis gündemine geldi. Şimdilik tasarının görüşülmesi önümüzdeki haftaya ertelendi. Yasa tasarısı henüz Meclis gündemine gelmezden önce, Oda olarak tasarıyı detaylı bir şekilde inceleyen bir çalışma yapmış ve kamuoyuyla da paylaşmıştık.

 

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ

KISITLAYICI DÜZENLEMELER

 

Tasarının özellikle, 28, 29. ve 30. maddelerinin gıdaya yönelik ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı düzenlemeler içerdiğine yönelik kamuoyunda tepkiler oluştu. Toplam 34 maddeden oluşan yasa tasarısının özet bölümüne baktığımızda, 11/6/2010 tarihli ve 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununa 'Yanıltıcı yayın' kavramının eklenmesi ve toplum sağlığını korumaya ilişkin tedbirlerin alınması hususunda yaptırımların getirilmesi öngörülmektedir, açıklamasını görüyoruz.

 

YETERSİZ BİR TASARI

 

Ancak tasarıyı incelediğimizde halk sağlığını tehdit eden, taklit ve tağşiş gıdalar üretenlere karşı alınacak yaptırımlar konusunda tasarının yetersiz olduğunu görüyoruz. Hatta tam tersine, net olmayan kimi ifadelerden dolayı gıdalarda taklit ve tağşiş var, demek bile suç unsuru olabilir, bu tasarıya göre.

 

Tasarının 28’inci maddesi, 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun 3. Maddesinde Değişiklik yapılmasına ilişkin.

 

ŞİRKET YENİLEYİP YİNE ÜRETİYORLAR

 

Bildiğimiz gibi, Tarım Bakanlığı yılın belli dönemlerinde gıda ürünlerinde taklit ve tağşiş yapan firmaları açıklıyor. Ancak bu firmalara karşı etkin bir yaptırım uygulanmadığı için, bu listelerde aynı firmalar defalarca yer almaya ve halk sağlığını tehdit eden taklit ve tağşiş gıdaları üretmeye devam ediyor. Kimi firmalar her seferinde farklı bir isimle yeni bir şirket kuruyor ve haksız rekabet yaparak kârına kâr katmaya devam ediyor.

 

Tasarıyla, gıda maddelerinde taklit ve tağşiş konusunda üretim, reklam, pazarlama ve yanıltıcı yayın konularına para ve hapis cezası getirileceği belirtiliyor.

 

 

“Her türlü yazılı, görsel, işitsel ve dijital iletişim araçları üzerinden yapılan ve ticari reklam kapsamına girmeyen, gıda güvenliği ve güvenilirliği hususunda tüketicide endişe, korku ve güvensizlik yaratarak tüketicinin tüketim alışkanlıklarını olumsuz etkileyen gerçeğe aykırı yayınlar yanıltıcı yayın kabul edilecektir.” deniyor maddede. Yanıltıcı yayında bulunanlara yönelik yirmi bin TL’den elli bin TL’ye kadar idari para cezası düzenleneceği de belirtiliyor.

 

“YANILTICI YAYIN” DERKEN…

 

Burada yanıltıcı yayın kavramının sınırları net olarak çizilmemiştir. Bu durumda, taklit ve tağşiş gıdalar ya da gıda güvenliği konusunda halkı doğru bilgilendirmek amacıyla meslek örgütleri ve bilim insanları tarafından yapılan açıklamaların da bu madde kapsamına dahil edilmesi olasıdır.

 

Ayrıca düzenlemeye göre, bir gıda bilim kurulu oluşturulacak ve kurulun onaylamadığı açıklamaların yer aldığı yayınlar, gerçeğe aykırı kabul edilecek. Ayrıca Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) yasasına eklenen madde ile de idari yaptırım uygulanacak.

 

Bilim Kurulunun kimlerden oluşacağı, meslek örgütlerinin dahil edilip edilmeyeceği açıklanmamış. Bu durum da Kurulun tarafsızlığı ve bağımsızlığı konusunda şüphe uyandırıyor.

 

Tasarıdaki ilgili madde-maddelerle ülkemizde son yıllarda gıda terörüne dönüşen gıda güvenliği ile halkımızın güvenli ve sağlıklı gıdaya erişmedeki sorunlarını dile getirenlere de yanıltıcı yayın yapıyor, diye cezalar verilmesi, engellenmesi olasıdır.

 

YANILTICI YAYIN KAVRAMI

TANIMI NET YAPILMALI

 

Yani zeytine boya, peynire nişasta katılıyor, demek suç sayılabilir. Bu yüzden YANILTICI YAYIN kavramının tanımı net olarak yapılmalı, halkı doğru bilgilendirme amacıyla meslek örgütleri ve bilim insanları tarafından yapılan çalışmaların-yayınların bu kavramdan ayrıldığı kesin olarak belirtilmelidir.

Bizler, meslek örgütümüzün halkımıza ve meslektaşlarımıza karşı duyduğu sorumluluk gereği, olanı olduğu gibi görmek, doğruyu desteklerken, yanlışa yanlış deme görevini yerine getirmek zorundayız.

 

HALKIN DOĞRU BİLGİLENDİRİLMESİNİ ENGELLER

 

Tasarının, Yanıltıcı Yayın kavramının net olarak tanımlanmadan mevcut haliyle yasalaştırılması zaten kronik hale gelmiş olan gıdalarda taklit, tağşiş ve gıda zehirlenmeleri konusunda halkın doğru bilgilendirilmesinin engellenmesine yol açabilir. Gıda güvenliği konusundaki sorunların kamuoyuna yansıması ve halkımızın bilgilendirilmesi-bilinçlendirilmesi sorunun çözümüne katkı sunar. Bunun yapılamaması, halkımızın güvenli gıdaya erişmede yaşadığı sorunların daha da büyüyerek devam etmesine sebep olacaktır.” (Haber Merkezi)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.