7 Haziran seçimini geride bıraktık.

Herkes tercihini yaptı, oyunu kullandı.

Bu önemli seçim sonucunda halk iradesini koalisyondan yana kullanıldı.

Ancak hiç hesapta olmayan konular ortaya   çıktı.

Saray iktidarı diğer siyasi partilerle iktidarı paylaşmak istemedi.

Şimdi yeni bir seçime doğru yelken açılmış durumda.

Bir taraftan mebus pazarlığı ufukta olduğu yönünde söylentiler dolaşıyor.

Henüz resmiyet kazanmasa da siyasi partiler yeni bir seçime hazırlık yapıyor.

Çok büyük olasılıkla “erken seçim” değil “tekrar seçim” olarak Cumhurbaşkanı bu seçimin adını koymuş durumda.

Bu gelişmeler konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin görüşü bile sorulmuş değil.

Tekrar seçim önümüzdeki günlerde hepimizin yaşamını önemli ölçüde etkileyecek.

Milli Eğitim Bakanlığı 14 Eylül’de başlanacağı ilan ettiği eğitim-öğretim yılını Kurban Bayramı sonrasına erteledi.

Daha sonra da 1 Kasım için erken seçim takvimi saray tarafından açıklandı.

Bütün bu gelişmeler herkesin hesabını alt üst etmiş durumda.

Yeni eğitim öğretim yılı bayram sonrasına bırakılmış olması servisçileri de kırtasiye sektörünü de hayli kızdırmış gözüküyor.

Bu tür kararlar alınırken hesaplan iyi yapılmalı.

Birini memnun ederken diğerini mağdur etmemek gerekir.

Okulların açılış tarihinin ertelenmesi turizmcilerin talebi üzerine alındığı söylendi.

Ancak bir başka önemli konu ise Güneydoğu’da yaşanan çatışma ve düşük yoğunluklu savaş eğitim-öğretimin ertelenmesinde etkisi olduğu bilinen bir gerçek.

Bu tür konuları gündeme getiren gazeteciler iktidar çevrelerinin hışmına uğruyor, hoşuna gitmiyor.

Bayram sonrası okullar açılacak bununla birlikte  seçim atmosferine girmiş olacağız.

Herkesin ortak dileği gerilimsiz, sorunsuz bir seçim atmosferine girmiş olmaktır.

Sosyal medyada kullanılan dil ve söylemler ağır ve çatışmacı bir sürecin habercisi gibi gözüküyor.

Ekonomide belirsizlik, siyasette gerilim pek çok insanı tedirgin etmeye yetiyor.