EĞİTİMDE, AKP KENDİ CEMAATİNİ YARATIYOR

EĞİTİMDE, AKP KENDİ CEMAATİNİ YARATIYOR

 

 

                               Bugün içinden geçtiğimiz dönemde, bazı vakıf ve dernekler MEB politikasını belirler durumdadır. Eğitimin planlanması ve yönlendirilmesi dâhil, TÜRGEV, Bilim Yayma Cemiyeti, Önder, Zehra Vakfı ve Birlik Vakıflarına bırakıldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi bu hafta tartışmalı Maarif Vakfı Kanunu tasarısını yasalaştırmak için fazladan mesai harcayacak. Maarif Vakfı yasası ile devlet eliyle “Maarif Vakfı” adında bir eğitim vakfının kurulması devletin kendi eliyle bir bakanlığın görev ve yetkilerinin devretmesi anlamına gelmektedir. Bu yasa ile yasal olarak bakanlık devreden çıkacak ve yetkilerini Maarif Vakfı’yla paylaşacak. Bu eksende: yurt dışındaki kamuya ait varlıklar, bakanlar kurulu kararıyla, vakıflara devredilecek. Vakıflar kendi eğitmenini kendi eğitecek, vakfın okul açtığı yerde, başka bir kurum, okul açamayacak. Yurt dışındaki, diğer bütün kamu kurum ve kuruluşlarına ait eğitim kurumları kapatılacak. Vakfın yönetimi iktidarın belirlediği kişilerden oluşacak. Bu kadroların ücretleri de mütevelli heyetleri tarafından ödenecek.

                               Tasarı bu haliyle yasalaşırsa anayasanın koruması altında olan Tevhidi Tedrisat Kanunu ihlal edilmiş olacaktır. Aslında bakarsak Milli Eğitim Bakanlığı 2003’ten bu yana ortaya koyduğu uygulamalarla dinselleştirme dışında bir programının olmadığını ortaya koymuştur. Dinselleştirmeye dayalı ellerinde bütünlüklü bir eğitim-öğretim programının olmadığı da kesin. Ne yaptığını bilmeyen, sürekli yap-boz şeklindeki uygulamalarıyla Milli Eğitim Bakanlığı ülkenin geleceğini tehlikeye atmaktadır. Türkiye’de ki yaşayan işçiler, emekçiler bizzat kendilerini ve çocuklarını ilgilendiren böyle bir yasa tasarısına karşı fikirlerini ve tavırlarını göstermek zorundadırlar. Eğer böyle bir tavır gösterilmezse AKP iktidarının toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren böyle bir yasa hayatımızı vakıfların belirlediği bir eğitim-öğretim ortamına bırakacaktır. Türkiye’de ki sendikalar, eğitim dernekleri, siyasi partiler acilen radikal bir çıkış yaparak bilimsel, demokratik, laik bir eğitim-öğretim programı oluşturmalı, bunun arkasında durmalı ve bütün toplumla böyle bir programı tartışmalı. Yoksa AKP iktidarının oluşturduğu böyle bir yamalı bohça halindeki programlarla bir yere varılmaz. Bizler de tartışarak arkasından koşmuş oluruz.

 

                               Sonuç olarak bu yasa tasarılarına müdahale edelim, değiştirelim, dönüştürelim, yeni bir yaşamı kuralım. 

Bu yazı toplam 182 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi