AKP Hükümeti, OHAL ve KHK’lerle birlikte, devrimci-demokrat öğretmenlere, terörle ilişkilerinin olduğu şeklinde, bir kanının ortaya çıktığının gerekçesiyle, 11 250 bin öğretmene, ağırlığını Eğitim-Sen’li öğretmenlerin oluşturduğu, toplu bir kararla açığa aldı. Hükümet, şimdi bu açığa alınanların içerisindeki suçluları araştırıyor. Nasıl ama? Nasıl bir hukuk, iyi mi? Hükümet ortalığı terörize ederek, Eğitim-Sen sanki bir terör örgütüymüş gibi göstererek, lanse ederek, psikolojik bir savaş yürütüyor. Açığa alınan, eğitim emekçileri tam olarak neyle suçlandıklarını bile bilmiyorlar. İddia edilen suçlar genel ifadeleri içeriyor. Kişisel olarak, sizler şurada, şunları yaparak, şu yasaları çiğnediniz denilen, somut bir durum yok.

            Bu eğitim emekçilerinin terörle ilişkili olduklarını kimin tespit ettikleri de belli değil. Bizlere diyorlar ki; sizler 29 Aralık eylemine katıldınız, doğru katıldık. Sendikamızın aldığı kararlar doğrultusunda katıldığımızı, eğitim müfettişlerimize yaklaşık bir yıl önce ifade ettik. Sendikal eylemlerin suç olmadığını verdiğimiz savunmamızda ifade etmiştik. O dönem hiç birimiz bu eylemden dolayı ceza almamıştık. OHAL ve KHK’ler iki aydır uygulanıyor, geçmişte yaptığımız bir eylemden dolayı ceza almamışken, şimdi yeni çıkan, OHAL yasaları ile bizleri nasıl açığa alabilirsiniz?

            Şimdi basına yansıyor. MEB yetkilileri “Terörist” öğretmenleri okul idarelerinden bilgilendirmelerini istiyor. Kanaatlerinizi yolladığımız listelerde belirtiniz, ifade ediniz diyor. Ya da bakkala, kasaba, komşulara soruyorlar. Bu öğretmeni nasıl bilirsiniz? Şimdi böyle bir bilgi toplama ile bir kişiyi suçlu ilan etmek, yargısız infaz değil mi? Elbette Eğitim-Sen olarak hukuk mücadelesini çok yönlü olarak sürdüreceğiz, bizleri mağdur eden herkese de maddi ve manevi tazminat davaları açacağız. O yüzden, bu dönem gelip geçicidir. Eğitim-Sen, hangi inanç, etnik köken ve düşüncede olursa olsun, hukuksuzluğa uğrayan herkesin yanındadır. Hukuksuzluk kime yapılırsa yapılsın, yapanlardan kanunlar önünde, hesap soracaktır.  Bu ülkede, bağımsız hâkim ve savcılar vardır. Eğitim-Sen haksızlığa, hukuksuzluğa karşı açığa alınan ve ihraç edilen bütün öğretmenlerle birlikte fiili mücadelesini sürdürecektir. Fiili, meşru, direngen bir şekilde mücadele eden eğitim emekçilerinin gerçek ve birleşik sesi, çoğulcu sesi , Eğitim-Sen’e üye olma vaktidir.