Eğitim sendikalarından öğretmen cinayetine tepki
Gebze Atatürk Anadolu Lisesi’nde Necmettin Kuyucu’nun görevi başında öğrencisi tarafından öldürülmesi eğitim işkolundaki sendikaların sert tepkisini çekti. Cinayette öğretmenleri hedef gösteren, ötekileştiren nefret dilinin de etken olduğu öne sürüldü
Gebze’deki öğretmen cinayeti, eğitim iş kolunda örgütlü sendikalar Eğitim Bir-Sen, Türk Eğitim-Sen, Eğitim-Sen ve Eğitim-İş ’in sert tepkisini çekti. Eğitim Bir-Sen tarafından yapılan açıklamada cezai ve hukuki önlemler alınması gerektiği savunulurken Eğitim-Sen ve Eğitim-İş tarafından yapılan açıklamalarda toplumu ötekileştirip ayrıştıran nefret dili ile birlikte eğitimdeki olumsuzluklardan öğretmenlerin hedef gösterilmesi sorgulandı.
TEMEL SORUN, SAYGIDIR
Eğitim Bir-Sen Genel Merkezi tarafından yapılan açıklamada eğitimcilere yönelik saldırıların tedbirler alınmadığı için devam ettiği belirtildi. Açıklamada ayrıca şu görüşler yer aldı: “Yürüttükleri mesleğin manevi karşılığı olan saygının çok görüldüğü; sözlü taciz, saldırı, darp, bıçakla ve silahla yaralama gibi olayların sıradanlaştığı bir dönemi yaşıyoruz. Bugün gelinen noktada, öğretmene saygı sorunu, en temel meselelerimizden biri hâline gelmiştir. Geleceğimiz olan çocuklara bilgi, beceri ve değer kazandıran öğretmenlere reva görülen muamele ve gösterilen kayıtsızlık düşündürücü olduğu kadar vahimdir de.
Hayatlarını, çocuklarımızın daha iyi olmasına vakfeden eğitimcilere yönelik saldırıların önü alınmazsa, şiddet hastalığı bütün toplumu saracak, dolayısıyla yarınlarımız karanlık olacaktır.
HERKES ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMALI
Toplumsal sorun hâline gelen şiddet olaylarına ortak tavır geliştirmek ve çözüm bulmak, sorunun üstesinden gelinmesi için sorumluluk almak zorunludur. Şu gerçeğin altını bir defa daha çizmekte fayda var: Eğitimcileri şiddetin hedefinde olan bir toplumun geleceği karanlıktır. Ciddi bir sorun olan şiddete çözüm bulunması için, başta Millî Eğitim Bakanlığı olmak üzere, herkes elini taşın altına koymalı, üzerine düşeni yapmalıdır.
GİTTİKÇE YAYILIYOR
Önceden ihtimamın odağında olan öğretmenlerimiz artık hakaretin, şiddetin ve itibarsızlaştırma sarmalının içine düşürülmüştür. Bu, bir mesleğin yıpranması değil, bir milletin geleceğinin yok edilmesidir. Münferit eylemler olmaktan çıkmış, gittikçe yaygınlık kazanmış, artık toplumsal bir yara hâline gelmiş bu şiddet, eğitim öğretim hizmetinin yürütülmesini olumsuz etkilemekte, eğitimcilerin verimliliğini düşürmektedir.
CEZAİ TEDBİRLER ALINMALI
Ayhan öğretmenlerin bir daha görevi başında öldürülmemesi, Yusuf öğretmenlerin sırtından vurulmaması, Gülhan öğretmenlerin sokak ortasında bıçaklanmaması, Yunus öğretmenlerin zorbalarca darp edilmemesi, Aybüke öğretmenlerin kurşunlanmaması, Necmettin öğretmenlerin okulda bıçaklanmaması için tüm yetkilileri, eğiti
m çalışanlarına karşı eğitim-öğretim hizmeti sunumundan kaynaklı şiddet eylemlerine yönelik cezai ve hukuki tedbirleri bir an önce almaya çağırıyoruz.
YASAL DÜZENLEME ŞART
Eğitim-Bir-Sen olarak, daha önce düzenlediğimiz imza kampanyasıyla da dikkat çektiğimiz şiddet olaylarına karşı caydırıcı nitelikte yasal düzenleme yapılması talebimizi yineliyor; bir defa daha Necmettin öğretmenimize Allah’tan rahmet, ailesine ve eğitim camiasına başsağlığı diliyor, bu ve benzeri hadiselerin tekrar yaşanmaması temennisinde bulunuyoruz.”
NE İLK NE DE SON OLACAK
Türk Eğitim-Sen Kocaeli 2 No’lu (Gebze) Şube Başkanı Orhan Kütük sosyal medyadan yaptığı açıklamada, “Biliyoruz ne ilk ne de son olacak ama artık isyan ediyoruz. Yurdun dört bir yanında mesleğini her türlü zorluğa rağmen yerine getiren öğretmenlerden kanlı elinizi çekin artık” dedi. Kütük, Eşref Bitlis Parkı önünden başlayarak Atatürk Anadolu Lisesi’nde sona erecek matem yürüyüşüne, “Artık yeter” demek için tüm eğitimcileri davet etti.
HEDEF GÖSTERMENİN SONUCU
Eğitim-Sen Gebze Şube Başkanı Oğur Aydın açıklamasında eğitimdeki yanlış politikaların sorumlusu olarak öğretmenlerin, eğitim ve bilim emekçilerinin gösterilmesinin bir sonucunun yaşandığını öne sürdüğü açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
ŞİDDETE UĞRUYORUZ
“Eğitimdeki yanlış politikaların sorumlusu olarak öğretmeni, eğitim ve bilim emekçilerini, mesleki itibarımızı hedef alan söylemler sürdükçe; eğitim ortamlarında nefretin, ötekileştirmenin dili yaygınlaştırıldıkça, hoşgörünün, sevginin, huzurun, barışın dili yok sayıldıkça şiddete uğruyor, öldürülüyoruz. Artık yeter! Acımız sonsuz... Meslektaşımızın ailesinin, sevdiklerinin, öğrencilerinin ve tüm eğitim ve bilim emekçilerinin acısını paylaşıyoruz.”
DEVLETİN EN ÖNEMLİ GÖREVİ
Eğitim-İş Sendikası Kocaeli 2 No’lu (Gebze) Şube Başkanı Bülent Metin tarafından yapılan açıklamada ise yoksulluk sınırının altındaki ücretlerle, son derece zor çalışma koşulları altında hizmet veren kamu çalışanlarının yaşam güvenliklerini sağlamanın devletin en önemli görevleri arasında yer aldığı hatırladı. Açıklamada ayrıca şu görüşlere yer verildi:
HEDEF GÖSTERİLDİK
“Ne yazık ki,yıllardır yetkililerce hiç bir önlem alınmadığı gibi, her fırsatta öğretmeni değersizleştiren ve hedef gösteren nitelikte açıklamalar yapılmıştır. Öğretmeni toplum önünde itibarsızlaştıran bu tür açıklamaların da saldırılarda önemli bir rol oynadığını düşünüyoruz.
BAKANLIK, GÖREVE!
Eğitim-İş olarak, Milli Eğitim Bakanlığı'nı göreve davet ediyoruz. Okullarımız güvenli alanlar olmalı, öğretmenlerimiz ve öğrencilerimizin can güvenliği mutlaka sağlanmalıdır. Unutulmamalıdır ki, öğretmenlerimiz şiddete maruz kaldıkça, itibarsızlaştırıldıkça bu ülkenin yarınlara yürümesi mümkün olmayacaktır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.