Demokrasi seviyemiz 1980’den farksız

İYİ Parti Kocaeli İl Başkanı Nusret Acur, 12 Eylül 1980 darbesinin 43. yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. İYİ Parti Kocaeli İl Başkanı Nusret Acur mesajında, "12 Eylül Türkiye’de iki karanlık tarihin adıdır. İlki Türkiye için en acı günlerden biri olan 12 Eylül 1980 darbesidir. Karanlık 12 Eylüllerin ikincisi ise 12 Eylül 2010’dur" diyerek iki karanlık tarihe dikkat çekti.

EN ACI GÜNLERDEN BİRİ

Acur mesajında, "12 Eylül Türkiye’de iki karanlık tarihin adıdır. İlki Türkiye için en acı günlerden biri olan 12 Eylül 1980 darbesidir. Sağcısıyla solcusuyla gencecik insanlarımızın idam sehpalarına götürüldüğü, annelerimizin-babalarımızın büyük acılar çektiği, sonrasında kurulan otoriter düzenle birlikte antidemokratik bir dönemin başladığı 12 Eylül 1980’de kanlı darbeye imza atanları, onların destekçilerini lanetliyoruz. Başbuğ Alparslan Türkeş’in de dediği gibi, ‘En kötü demokrasi en iyi darbe idaresinden daha evladır.’ İYİ Parti olarak her türlü darbenin, her türlü antidemokratik girişimin karşısında olacağız.

FETÖ KONTROLÜNDE ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ

Karanlık 12 Eylüllerin ikincisi ise 12 Eylül 2010’dur. Ne yazık ki AK Parti iktidarı, demokratik gözüken birçok madde ile birlikte yargımızı FETÖ’nün kontrolüne sokan anayasa değişikliğini referanduma götürmüş, bu referandumla birlikte FETÖ önce yargıda, daha sonra da TSK’da etkin olmuştur. 12 Eylül referandumu ülkemizi ne yazık ki 251 şehit verdiğimiz kanlı darbe girişimine götürmüştür. Ne yazık ki bugünkü antidemokratik düzenin başlangıçlarından biri de 12 Eylül 2010’dur.

12 Eylül 1980 darbesinin 43. yıldönümünde darbecileri lanetlerken, demokrasi seviyemizin AK Parti tarafından 80 döneminden farksız bir hale getirildiğini de görmekteyiz. Kuvvetler ayrılığının ortadan kalktığı, yargı bağımsızlığının olmadığı, özerk olması gereken kuruluşların Cumhurbaşkanına bağlandığı bir Türkiye’yi ne yazık ki hak etmiyoruz. Bu otoriter anlayışın başta ekonomi olmak üzere birçok sorunu da beraberinde getirdiğine inanıyoruz. İYİ Parti olarak darbelerle özde değil, sözde mücadele edilmesi gerektiğini, bunun yolunun da öncelikle güçlendirilmiş parlamenter sistem olduğunu savunuyoruz." dedi.

HABER MERKEZİ