Darıca’da değişim için 36 gerekçe sıraladı
Kocaeli Büyükşehir ve Darıca Belediyesi CHP’li Meclis Üyesi Avukat İbrahim Karslı, Darıca’da neden değişim olması gerektiğini 36 gerekçeyle sıraladı
Kocaeli Büyükşehir ve Darıca Belediyesi, CHP’li Meclis Üyesi Avukat İbrahim Karslı, 31 Mart yerel seçimlerinde Millet İttifakı CHP Belediye Başkan adayı Yakup Törk’ün Darıca Belediye Başkanlığı’na seçilerek değişim yaşanması gerektiğini, “Adalet” vurgusu ile izah edip 36 gerekçe sıraladı.
BIYIK’IN KONUMUNU HATIRLATTI
Karslı sosyal medyadan yaptığı paylaşımda Cumhur İttifakı AKP Darıca Belediye Başkan adayı Muzaffer Bıyık’ın geride kalan 9 yıl boyunca AKP Darıca İlçe Başkanlığı ve Darıca Belediyesi AKP Meclis Grubu’na başkanlık yaptığını hatırlattı. Seçim döneminde mevcut belediye başkanı AKP’li Şükrü Karabacak’ı da eleştiren Bıyık ve emsallerinin, “CHP şunlarla beraber. Beka sorunu var” türü propagandalarının tezatlık olduğunu izah etti.
ÖZÜNDE ADALET
OLANA OY VERELİM
Geride kalan 5 yıl boyunca 204 soru önergelerine ve tüm taleplerine, “Hayır” diyen zihniyetle bugünkü aday zihniyetin aynı olduğunu kaydeden Karslı, “Darıca’da Mart’ın sonu bahar. Darıca’da değişim şart. Belediye başkanımız 10 yıldır mücadele eden Yakup Törk olmalı. Haydi, şimdi tam zamanı. Adında değil, özünde adalet olanlara oy verelim” dediği açıklamasında 36 gerekçeyi şöyle sıraladı:
Darıca’nın Büyükşehir’den aldığı pay yüzde 4. Biz ayağa kalkıp, “Darıca’nın hakkını istiyoruz” dediğimizde ses çıkmadı.
Hünkar Çayırı’nı Erzincan Vakfı’na vermek istediler. Biz ayağa kalkıp, “Tarihimiz” deyince Koruma Kurulu’na takıldılar.
Askeri alanı TOKİ’ye verdiler. Biz sesimizi yükselttik. Meclis’te milletvekillerimiz konuştu Millet Bahçesi oldu.
Darıca’da hayvan pazarının olduğu Yeri Termal Grup’a büyük imtiyazlarla verdiler. Belediyenin yola açılan arsasını değerinin altına verdiler. Biz mahkemeye gidince oyun bozuldu.
Darıca’da tüm zeytinlik alanları imara açmak için deneme imar değişiklikleri yaptılar. Biz ulusal medyada durumu yansıtınca, milletvekillerimiz takip edince durdular.
Bu arkadaşlar başka ilçeye Çataldağ Mesire alanı yapmak istediler. “Darıcalı buradan faydalanmaz” dedik, dalga geçtiler.
İskoliye Mektebi’ni kıraathane yaptılar. “Bir şehir müzemiz bir gençlik merkezimiz yok” dedik düşünmeye başladılar.
Adnan Menderes Kültür Merkezi binasını ticarethane gibi sattılar. Otoparksız bu yapıyı yeşil alana diktiler, trafiği kilitlediler.
Darıca Park AVM’nin alt katlarında otopark planlanmasına rağmen buna uymadılar, trafiği kilitlediler.
Atatürk’e hakaret eden Yavuz Bahadıroğlu’nu Darıca’ya Adnan Menderes Kültür Merkezi’ne getirmek istediler. Biz sesi yükseltince programı iptal ettiler.
Darıcalı’nın parasını Kenyalı atletlere, Asena’ya ve ‘Gazozcu’ lakaplı Nuri Alço’ya verdiler. Beş dakikalık tanıtım için bütçemizi altüst ettiler.
Darıca’da vergisiz ve gıda denetimi olmayan Kültürler ve Şehirler Kaynaşması etkinlikleri ile merkez esnafı iflas ettirdiler. Etrafı dubalarla çevrili alanda esnaf isyan etti.
Darıca’da imarı parsel bazında ele alıp eşitsizliğe yol açtılar. Adamına göre, emsali görülmemiş işlere imza attılar.
Belediyenin malı olan Hospital Park Hastanesi’ni düşük kiralar ile yandaşa verdiler. Başhekimi genel başkanımıza hakaret etti, ödülünü aldı.
Darıca’da, “Deprem” dedikçe AFAD’ı işaret ettiler ama AFAD’ın konferansına katılmadılar. Halen birinci derecede deprem bölgesinde olmamıza karşın afet sonrası toplanma yeri olmayan bir ilçeyiz.
Hava kirliliğini sorduk, “ÇED toplantısı” dedik. “Haberimiz yok” dediler. “Ne soluyoruz” dedik, cevap vermediler.
Bir şekerliğe 500 TL ödendiğini açığa çıkardık. Bizi denetim komisyonuna almadılar. Sayıştay raporunu sumen altı ettiler.
2016’da, “20 proje yapacağız” dediler, iki tanesini zor yaptılar. Belediye 140 trilyon borcuna karşılık 2.6 trilyon faiz ödüyor.
SEDAŞ’ın yapması gereken işi belediye üstlendi. Caddeleri trilyonlarca lira borçla ışıklandırdılar.
Darıca Gençlerbirliği’ni Azeri iş adamına sattılar. Darıcalı’yla dalga geçti, futbolcular ağlayarak gitti.
Darıca’da denize akan lağımın AKP’li meclis üyesinin müteahhiti olduğu siteden geldiği anlaşıldı, ara sıra lağım hala akıyor.
“Mini marina” dediler, balıkçılarla mahkemelik oldular.
“Darıcalı Türkiye’nin en pahalı ulaşımına, en pahalı ekmeğine mecbur edildi” dedik, “Zenginledik” dediler.
Dışardan girilemeyen Diriliş Kampı yaptılar, sorularımıza cevap vermediler
“Darıca’da kitap fuarı düzenlensin, su sporları yapılsın, çöp konteynerleri yerin altına alınsın” dedik, “CHP zihniyeti” dediler.
Büyükşehir’e giden otopark paralarını sorduk beş yıldır cevap alamadık.
“Darıca Belediyesi’nde maaş alamayan taşeron işçisi ne olacak” diye sorduk, cevap alamadık.
“Darıcalı ölünce neden Gebze, Balçık’a gömülüyor” dedik cevap alamadık.
Olmayan metroya “durak” tabelası diken yeğane il olduk, Türkiye dalga geçti.
“Hayvanat Bahçesi’ne gelen geldiği gibi gitti” dedik, bir proje yapılamadı.
“Darıca’da çukuru olmayan tek yok Kaymakamın evinin caddesi ve önü” dedik, ses çıkmadı.
“Millet Tuzla’ya yemeğe gidiyor” dedik, esnafımıza güvenmedi.
Tuzla Belediyesi, sahil yolunu yapmak istedi. Bizim başkan, direndi yol açılmadı.
Türkiye’nin yaya geçidi olmayan yegâne köprüsünü yıllardır düzenlemedik.
“Darıcalı 17B hat numaralı İETT otobüsüne mecbur bırakıldı, yıllarca kahır çekti ve çekiyor” dedik, söz dinletemedik.
“Bu kadar OSB var, bu işsizliği çözün” dedik, ses veren olmadı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.