Daha Sık Görülüyor Ama Tedavi Başarısı Artıyor

Daha Sık Görülüyor Ama Tedavi Başarısı Artıyor

Meme kanseri dünya genelinde kadınlarda görülen en sık kanser türü. Öyle ki, tüm kadın kanserlerinin yüzde 25’ini oluşturuyor.

2018 yılında tüm dünyada 2,1 milyon kadın tanıştı. İstatistikler, Türkiye’de de benzer bir seyir izlediğini gösteriyor; ülkemizde kadınlarda görülen kanserlerin dörtte birini meme kanseri oluşturuyor. Uzmanlar uyarıyor; erken teşhis çok önemli. “Erken evrede tanı almak ve her geçen gün ilerleyen tedavi yöntemleri sayesinde hastalığa bağlı hayat kayıplarında azalma yaşanıyor” diyen Acıbadem Altunizade Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Gül Başaran, erken teşhisin tedavide başarı oranını artırdığına ve daha az ilaç kullanımı gerektirdiğine dikkat çekti.

Erken teşhis tedavi başarısını artırıyor!
Prof. Dr. Gül Başaran, “Evre ne kadar erken olursa hastanın cerrahi sonrası aldığı uygun tedavi ile iyileşme şansı da o kadar yüksek oluyor. Bazen erken evre hastalarda cerrahi öncesi tedaviler verilerek memedeki kitle ve koltuk altındaki lenf nodları küçültülebiliyor, bazı durumlarda yok edilebiliyor ve daha sonra cerrahi tedavi kullanılıyor” şeklinde konuşuyor. Günümüzde Her-2 pozitif denilen hasta grubunda erken evredeki hastalara daha az kemoterapi uyguladıklarını belirten Prof. Dr. Başaran “Daha ileri evredeki hastalara ise ikili akıllı ilaç kombinasyonu uygulayarak hastalığın nüksetmesini daha güçlü bir şekilde önleyebiliyoruz” diyor.

İleri evredeki hastaların da yaşam süresi ve kalitesi artıyor
Metastatik evre her ne kadar tedavi edilemeyen ve hastaların çabuk kaybedildiği bir evre olarak düşünülse de bu evrede de çok farklı seyreden hasta grupları mevcut. Metastatik hastaların şimdi yeni çıkan ilaçlarla bu hastaların büyük çoğunluğu 5 yılı aşan sürelerde, üstelik yaşam kaliteleri bozulmadan hayatlarına devam edebiliyorlar. “Her hasta için o hastaya özel tedavi biçimi belirlememiz gerekiyor. Ancak ilerleyen cerrahi yöntemler, yeni akıllı ilaçlar ve daha etkili kemoterapi, immunoterapi, hormonoterapi uygulamalarıyla hasta metastaz evresinde olsa dahi geçmişe oranla çok daha başarılı sonuçlar alıyoruz” diyen Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Gül Başaran, hastalığın tedavisinin yanı sıra bir daha nüksetmesini önlemenin de kendileri için önemli olduğunun altını çiziyor. Prof. Dr. Gül Başaran sözlerine şöyle devam ediyor: “Lokal ileri evre, genellikle cerrahın ilk gördüğünde opere edemeyeceği anatomiye sahip hastaları kapsıyor. Bu grup için önden sistemik tedavi verip (kemoterapi ve/veya akıllı ilaçlar) tümörü küçülterek cerrahiye gönderiyoruz. Bazen önden verdiğimiz kemoterapi ile tümörün hepsi yok olmuyor. Bu gibi durumlarda günümüzde cerrahi sonrası geride kalan tümörü olan hastalarda farklı medikal yöntemlerle hastalığın geri gelmesi önlenebiliyor.
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.