CNN Türk’te SÖZCÜ tartışması… ‘Gazetecilikten içeride oldukları bilirkişiden belli’
Ömer Faruk Gerçek'in SÖZCÜ'ye yönelik algı operasyonuna bilirkişi olarak görevlendirilmesi CNN Türk canlı yayınında gündeme geldi. CHP Parti Sözcüsü...
Ömer Faruk Gerçek'in SÖZCÜ'ye yönelik algı operasyonuna bilirkişi olarak görevlendirilmesi CNN Türk canlı yayınında gündeme geldi. CHP Parti Sözcüsü Tezcan, bilirkişi görevlendirmesiyle ilgili, "Niye? Hakim kendisini ceza vermek zorunda hissediyor. Cezasına bir kılıf yaratmak zorunda, bir gerekçe bulmak zorunda. Gerekçeyi de bilirkişinin üzerine atıyor. Onun için bilirkişiyi taraflı seçiyor" ifadelerini kullandı. Emekli askeri savcı Ahmet Zeki Üçok ise hakimlere tepkisini "Abuk sabuk paylaşım yapan birini neden bilirkişi yapıyorsun?" sözleriyle gösterdi.
CNN Türk’te Şirin Payzın’ın sunduğu Ne Oluyor? programında, çocuğunu FETÖ okullarına yazdıran ve kapatılan Bank Asya’nın müşterisi olduğu ortaya çıkan Ömer Faruk Gerçek’in, SÖZCÜ soruşturmasına bilirkişi olarak atanması gündeme geldi.
Şirin Payzın, konuklarına konuyla ilgili görüşlerini sordu. İşte konukların açıklamaları:
USLU: HAKİMLER YANLIŞ KARAR VERMİŞ
Anar Araştırma Şirketi Başkanı İbrahim Uslu, “Bilirkişi atamaya yetkisi olan hakimlerdir. Yanlış karar vermiş. Bu tür yanlışları sistem içerisinde çözmek doğru. Savunma avukatları itiraz eder. Mahkeme heyeti yanlış karar vermiş olabilir buradan siyasi kurgu çıkarmak… Problem burada. Çok belli ki mahkeme heyeti yanlış karar vermiş. Yargının her yaptığını, yürütmenin her yaptığını harmanlamak doğru değil, sorunları biz büyütüyoruz” dedi.
Bu sözler üzerine Şirin Payzın “Bylock üzerinden yazarlar tutuklu, Konyaspor Başkanı serbest bırakıldı. SÖZCÜ’ye bilirkişi atanıyor. Gidişattaki problem bir araya gelince böyle bir algı oluşmuyor mu?” sorusunu yöneltti.
“FARKLI HUKUK STANDARTLARINA GÖRE KARAR VERMESİNDEN…”
Uslu bu yorumuna “Bunlar farklı davalar ve yargıçların farklı hukuk standartlarına karar vermesinden… Savcıların ve hakimlerin yaklaşımı farklı. Biri masumiyet karinesine inanıyordur diğeri inanmıyordur” karşılığını verdi. Uslu, “Kamu vicdanını yaralayan her şey AK Parti tabanının da vicdanını yaralanıyor” dedi.
MEHMET SARI: TARAFLI BİLİRKİŞİ OLMAZ
Hukukçu Mehmet Sarı, bilirkişi görevlendirmesini “Taraflı bilirkişi olamaz. Böyle bir davaya rapor hazırlayamaz. Hukuki niteleme meselesi hakimin vazifesidir. Hukuki anlamda bilirkişi tayin etmesi mümkün değildir. Bilirkişide tarafgirlik varsa itiraz edilmesi lazım” dedi.
TEZCAN: GAZETECİLİKTEN İÇERİDE OLDUKLARI BİLİRKİŞİ RAPORUNDAN BELLİ
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti sözcüsü Bülent Tezcan ise şöyle konuştu:
“Özellikle bu tip operasyonel davalarda, kumpas davalarında; mahkemeler siyasetin kontrolü dışında siyaset kurumuna rağmen adaletsizlikleri sürdüremezler. Eğer adaletsizlik sürüyorsa bilin ki arkasında İktidar vardır.
Bu dava maalesef tapu davası değil. İnsanların hapiste olduğu bir dava. Buradaki mesele, ne yazık ki üst düzeyden siyasetin diliyle müdahale ediliyor. Moda bir deyim yerleşti son günlerde Türkiye’de; ‘Onlar gazetecilikten içeride değil…’ Cumhuriyet yazarları, SÖZCÜ Gazetesi’nden Mediha ve Gökmen gazetecilikten başka ne yapmış? Zaten davanın gazetecilik faaliyeti nedeniyle olduğu atanan bilirkişiden ve bilirkişinin verdiği rapordan belli. Bilirkişi gazetenin manşetlerini çıkarıyor ve bu manşetlerden suç üretiyor. Her hakim böyle bir konuda bilirkişi atanmayacağını bilir.
“HAKİM CEZA VERMEK ZORUNDA HİSSEDİYOR, GEREKÇEYİ BİLİRKİŞİNİN ÜZERİNE ATIYOR”
Hakim kendisini ceza vermek zorunda hissediyor. Cezasına bir kılıf yaratmak zorunda, bir gerekçe bulmak zorunda. Gerekçeyi de bilirkişinin üzerine atıyor. Onun için bilirkişiyi taraflı seçiyor. Çünkü o gazetecilerinin içeri girmesi, ‘bunun hesabını vereceksiniz’ mealindeki sözler üzerine olmuş. O yüzden böyle bir bilirkişi buluyor.
“MESELE YARGIYA YÖN VERME MESELESİ”
Manşetlere ben de baktım. O manşetlerden suç oluşturacak hiçbir delil çıkmaz. Buradaki temel mesele şudur; ‘Onlar gazeteci değil terörist’ gibi sözler… Ben bu sözleri 10 senedir duyuyorum. Mesele basit bir mahkeme hatası değil, yargıyı dizayn etme, yargıya talimat verme, yön verme meselesi, yargıyı kontrol etme meseledir.
“SİYASET KURUMUNDAN BİR ŞEY İSTİYORUZ”
Siyaset kurumundan bir şey istiyoruz. Siyaset kurumu Türkiye’de gazeteciliğin özgürce yapılabileceği bir faaliyet olduğunu yüksek düzeyden ifade etsin.”
ÜÇOK: ABUK SABUK PAYLAŞIM YAPAN BİRİNİ NEDEN BİLİRKİŞİ YAPIYORSUN?
Eski Hava Kuvvetleri Savcısı emekli Albay Ahmet Zeki Üçok ise tepkisini “Hakimlerin tarafgir beyanatları olan birini bilirkişi olarak ataması her türlü tartışmayı beraberinde getireceğini bilmesi gerekir. Kınıyorum bu heyeti. Hakimler daha hassas olmalıydı. Böyle bir davaya körün gözüne parmak sokar gibi, abuk sabuk paylaşımlar yapan birini neden bilirkişi yapıyorsun?” sözleriyle dile getirdi.
Kaynak SÖZCÜ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.