Çikolata, her geçen gün pazar payını artırıyor

Çikolata, her geçen gün pazar payını artırıyor

Tarihte 5000 yıldan uzun zamandır tüketilen ve kültürlere göre değişim gösteren çikolata, Türkiye’de her geçen gün pazar payını artırıyor; özellikle geleneksel çikolata yüksek talep alıyor…

7 Temmuz dünyada “Dünya Çikolata Günü” olarak kutlanıyor. Türkiye’de her geçen gün tüketimi artan çikolata, Türk kültüründe önemli yere sahip bayramlar ve özel günlerin de vazgeçilmezi haline geliyor. Geleneklerine bağlı bir toplumsal yapıya sahip olan ülkemizde geleneksel çikolata yüksek talep görüyor.

Dünya çikolata günü dolayısıyla çikolatanın tarihsel gelişimi ve ülkemizdeki kullanımı hakkında bilgi veren Sial Çikolata’nın kurucusu Gıda Mühendisi Yeşim Tekin, tarihte tüm dünyada öncelikle ayrıcalıklı kesimlerin erişebildiği çikolatanın hızlı bir gelişim göstererek temel gıdalardan sonra en fazla tüketilen besin haline geldiğini söylüyor. Türkiye’de ise geleneksel çikolatanın git gide yaygınlaştığına vurgu yapan Tekin şu bilgileri veriyor:

“5000 yıldan uzun zamandır tüketildiği bilinen kakao, geçmişte yaşayan kavimlerce bilgeliğin ve gücün kaynağı olarak görülmüş. Çikolataya bilimsel adını veren İsveçli bir doğa bilimci “Tanrıların Yemeği” anlamına gelen the obrama cacao ismini vermiş. Çikolatanın tarihine bakıldığında kültürlere göre değişim gösterdiğini ve belli kesimlerin erişebildiğini görüyoruz. Örneğin, Fransa ve İspanya’da ayrıcalıklı insanların tükettiği bir içecek, İngiltere’de ise politikacı ve entelektüellerin tükettiği bir içecek olmuş. Tarihi kaynaklarda, hem Avrupa’da hem de Osmanlı’da sadece saray ve saraya yakın seçkin kişilerce çikolatanın bilindiği, hatta krallar ve sefirlerin birbirine verdiği hediyeler arasında mutlaka çikolatanın da olduğu yer alır. Daha eskilere gidildiğinde 1600’lü yıllarda Amerika’da yerliler en iyi kakao üreticileriyken yeni kıtaya akın eden yabancıların çiçek hastalığını da beraberinde getirmesi sonucu hastalığın tedavisinde yine kakao çekirdeklerinden yapılan merhemlerin kullanıldığını, daha sonraları 1930’larda yine çikolatanın İsviçre’de çocuklar için ilaç olarak üretildiğini biliyoruz. Türkiye’de ise 1900’lü yılların başında çikolata üretimine başlandı. Cumhuriyet’le birlikte tanınmaya ve tüketilmeye başlanan çikolata kısa zamanda bayramlarımızın da vazgeçilmez ikram ve hediye ürünleri haline geldi. Ramazan ve Kurban Bayramı başta olmak üzere kültürümüzde önemli yer tutan özel günlerde de yüzyıllarca kullanılan lokum, pestil, akide şekeri gibi ürünlerin önüne geçerek bayramın temsili haline geldi. Geleneklerimizin önemli bir parçası haline gelen çikolata endüstriyel anlamda hızlı bir büyüme göstermesine rağmen bugün geleneksel çikolata öncelikli tercih haline geldi.”

Geleneksel çikolata üretimine de değinen Tekin, tamamen doğal ürünler ve geleneksel yöntemlerle üretilen çikolatanın yüksek kakao ve düşük şeker oranı yanında kuruyemiş, kuru meyve gibi doğal ürünlerle çeşitlendirildiğini ve kullanılan malzemelerin de yerinden temin edildiği bilgisini paylaşırken sağlıklı ve doğal ürünlerin de her geçen gün daha fazla tercih edildiğini söylüyor.

Kaynak:Haber Merkezi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.