Çiçeği burnunda Bakan’a istifa çağrısı

Çiçeği burnunda Bakan’a istifa çağrısı

Göreve atandığı gün “insanım” diyeni inciten bir pratik sergileyen çiçeği burnunda Aile Bakanı Derya Yanık, Eğitim-Sen Gebze Kadın Meclisi tarafından özre ve istifaya davet edilirken her ikisinin erdemli eylemler olduğu hatırlatıldı

Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile görevden alınan Zehra Zümrüt Selçuk’un yerine göreve atandığı gün “insanım” diyeni inciten bir pratik sergileyen çiçeği burnunda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Eğitim-Sen Gebze Kadın Meclisi tarafından özre ve istifaya davet edilirken her ikisinin erdemli eylemler olduğu hatırlatıldı. Meclis adına Eğitim-Sen Gebze Kadın Sekreteri Meryem Meriç Atalay tarafından yapılan, “23 Nisan ve Çikolata” başlıklı yazılı açıklamada şu görüşlere yer verildi:

KORUMA ALTINDA OLDUĞUNU İFŞA ETTİ

23 Nisan ‘da malumunuz çocuklar yönetici koltuklarına oturtulur. Çiçeği burnunda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, bu amaçla makamına davet ettiği 10 yaşındaki bir çocuğun koruma altında olduğunu ifşa ettiği gibi Ramazan olduğu için çikolata yiyemeyeceği ile ilgili bir açıklamada bulundu ekranların karşısında.

BAKAN YANIK’I ATANDIĞI

YERE DAİR BİLGİLENDİRDİLER

 

Derya Yanık, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin uygulanmasından ve izlenmesinden sorumlu bakandır. Ayrıca Çocuk Koruma Kanunu’nun 4. Maddesinde de, çocuklar hakkında yürütülen işlemlerde kimliğinin başkaları tarafından belirlenememesine yönelik önlemlerin alınması gerektiği vurgulanır.

KORUMASI GEREKİRKEN, SUÇ İŞLEMİŞTİR

Bunların yanı sıra da Bakan Derya Yanık bir hukukçudur. Ve tekrar edelim; kameraların önünde, Ramazan olduğu için çikolata yiyemeceğini söylediği çocuğun koruma altında olduğunun ifşasını yapmıştır. Bu bir suçtur. Derya Yanık’ı bu ilk icraatı ile unutmayacağız; Çocuğu korumakla yükümlü bakan çocuğa zarar vermiştir.

BAKAN’I SORUMLU OLDUĞU

YURTLARA DAİR DE BİLGİLENDİRDİLER

Devlet koruması altındaki çocukların isim ve soy isimlerinin ifşa edilmesi, fotoğraflarının kullanılması güvenlik nedeniyle yasaktır. Çocukların kaldığı yurtların adresleri de paylaşılmaz. Sosyal sorumluluk projeleri ile bu çocuklarla etkinlik yapan kurumların da çocukların fotoğraflarını kullanmasına izin verilmez. Bir koruma evi ya da çocuk yurduna ziyarete gittiğinizde size ilk yapılan uyarı, çocukların güvenliği için fotoğraf çekemezsiniz olur.

GEÇMİŞE VE GELECEĞE KARŞI

KORUMAKLA YÜKÜMLÜDÜR

Aynı zamanda 5395 sayılı kanun gereğince verilen koruyucu ve destekleyici tedbir kararlarının uygulanmasına göre çocuk evlerinde yaşayan çocuğun güvenliği ve gizlilik hakları devlet koruması altındadır. Koruma altında yaşayan bir çocuğun arkada bıraktığı acılı bir geçmiş olasılığı fazladır. Kanun ve yürütmeler çocuğun yüksek menfaati gereğince çocuğu geçmişe karşı koruma üzerine oluşturulduğu gibi geleceğe karşı da korumakla yükümlüdür.

YIKICI VE SARSAN PRAGMATİZM

Geçmişindeki olası mağduriyeti pekiştirme ihtimali olan bu ihlal aynı zamanda çocuğun geleceği için de bir yük oluşturmaz mı? Bakana soralım ’10 yaşınızda iken koruma evinde kaldığınızın açıklaması ve fotoğrafı verilse ne hissederdiniz? Henüz bu gerçekle yüzleşecek zihinsel olgunluğa sahip değilken? Bakan, çiçeği burnunda programına odaklanmışken çocuğun haklarının istismarına ve psikolojisine odaklanacak durumda değildi gerçi; Yıkıcı ve sarsan Pragmatizm.

BAKAN’IN ORUÇLU

OLDUĞUNU ANLADIK…

Gelelim ramazan diye çikolata veremiyoruz kısmına; Buradan Bakan Yanık’ın kameralar önünde oruç tuttuğunu anlıyoruz ancak oruç tutmanın kendisi dışındakiler tarafından bilinmesini istemesini anlayamıyoruz. Elbette ki isteyen orucunu tutar istemeyen tutmaz. Anayasaca Türkiye Laik bir ülkedir. Ancak Ramazan ve oruç nedeniyle küçücük bir çocuğa herhangi bir ikramda özellikle bulunulmamasının çocuğun psikolojisi üzerinde yapacağı tahribat ile dinci, gerici bir zihniyetin ve bunun yarattığı politik davranışların yansıması, ürünü olduğu da gözden kaçırılmamalıdır.

SİYASAL İSLAM REJİMİNİN

İHTİYACI İÇİN İNŞA…

 

Ensar’ dan, Aladağ’ a, Kulp’ tan, Taşkent’ e ve şimdi de geçici koruma altında olan çocuklara kadar on binlerce çocuğun, gencin yaşamı karartıldı, karartılıyor. Okul öncesinden yükseköğretime müfredattan, okullaşma politikasına, sınav sisteminden, protokollere, geçici koruma altında olan çocuklara oruç tutmalarının dayatılmasına; Ayasofya’ dan, İstanbul Sözleşmesi’ ne, Boğaziçi direnişine kadar eğitimin, yaşamın her alanı siyasal İslam rejiminin ihtiyacı doğrultusunda inşa edilişinin yansımasıdır bu olanlar. Ne münferit bir olaydır ne son olacaktır. Yıllardır bize yaşatılan örgütlü karanlığın kendisidir.

 Siyasal İslamcı aklın varyasyonudur. Ancak olanlar Laikliğin eşit ve özgür bir geleceğin kazanılması için laiklik ve kamusal eğitim mücadelesinin ne kadar doğru bir hat olduğunun altını yeniden çizdi.

UTANMASI GEREKEN SİZSİNİZ

          Sosyal medyadan gelen tepkiler üzerine devletin koruması altında olmak utanılacak bir şey değildir minvalinde açıklamalar yapan Bakan Derya Yanık’a Gebze Eğitimsen Kadın Meclisi olarak demek isteriz ki, ekranlara çıkardığınız koruma altındaki çocuğun değil sizin utanmanız gerekiyor zaten. İstifa etmek ve özür dilemek erdemli eylemlerdir bunu da hatırlatmak isteriz.

Çocukların ailelerinin yanında bol bol çikolata yiyebileceği günlere..

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.