Çalışma güvencemize dokunmayın

Eğitim İş Kocaeli Şube Başkanı Bilal Şener yazılı bir açıklama yaparak; “Çalışma güvencemize dokunmayın, 3600 ek göstergemi hemen verin” dedi. Şener, bütün çalışanların güvence altına alınması gerektiğini söyledi.

Eğitim İş Kocaeli Şube Başkanı Bilal Şener yazılı bir açıklama yaparak; “Siyasal iktidarın aslında esas amacı; emrinde çalışanların hukuka değil kendisine bağlı olmasıdır. Bunu sağlamanın birinci koşulu devlet memurlarının iş güvencesini ortadan kaldırmaktır. Seçimlerden öncesi taşeron, geçici kısmı çalışana kadro verileceği ile oy toplayan AKP seçimlerin sonucunda tam tersi bir uygulamayla devlet memuru güvencesini kaldırmaya çalışması politik tutarsızlığın göstergesidir. Ülkemizin bütün kaynaklarının sermaye gruplarına peşkeş çekilmesi, kamu kaynakları ve zenginliklerimizin çalışana değil ranta açılması, ulusal gelirin emekçiler aleyhine bozulması gerçeği ile karşı karşıyayız. İletişim, enerji, maden ve ulaşım gibi stratejik yatırımlarımızın “zarar ediyor, devlet bu tür işletmelerden elini çekmelidir” mantığıyla yağmalanmaktadır.  İktidarın emekçileri yok sayan bu tutumuna kesintisiz destek veren yandaş sendikaların olması ise başka bir acı gerçekliktir. Öyle ki, AKP iktidarının devlet memurluğu güvencesi kaldırılma girişimlerine desteğinin tam olduğunu söyleyebilmiştir. Oysa sendikaların var oluş nedeni “çalışanların ortak çıkarlarını ve haklarını korumak, geliştirmek için kurulan örgütlerdir.”  Dedi.

Şener; “Eğitim-İş, sadece memurların iş güvencesini değil, ülkedeki bütün çalışanların güvenceli, kadrolu ve insanca yaşayabilecekleri bir ücret seviyesinde çalışmalarını savunmaktadır. Bu nedenle TEKEL işçileri direnirken var gücümüzle onların yanında olduk. Emekçilerin ortak mücadele anlayışına inandığımız için, emeğe yapılan her saldırının karşısında durmayı bir görev saydık. Bu görev bilinciyle Eğitim-İş olarak 3600 ek gösterge için başlattığımız imza kampanyasının basında ve kamuoyunda yer almasının hemen ardından yine bir yandaş sendika iktidarla işbirliği yaparcasına “devlet kaynakları bu talebi karşılayamaz” açıklamasını yapabilmiştir. Başarılı bir eğitim sisteminin yolu demokratik ve bilimsel bir programla birlikte, motivasyonu yüksek, mesleğinden elde ettiği gelirin yeterli olduğunu düşünen eğitim çalışanlarının varlığından geçmektedir. Ancak ülkemizde eğitim alanında çalışanların, OECD ülkelerindeki eğitim çalışanlarına göre oldukça fazla çalışmalarına rağmen onların dörtte biri oranında ücret aldıkları bilinmektedir. Eğitim çalışanlarımızın büyük çoğunluğu mesleğinden elde ettiği gelirin yetersiz olduğunu, buna bağlı olarak toplumdaki saygınlığının ve mesleki verimliliğinin azaldığını düşünmektedir.” Dedi.