Birbirlerini yalanladılar

Gebze Belediye Meclisi ekim ayı olağan toplantısı ikinci oturumuna, birinci oturumda yaşanan, CHP’li meclis üyesi Halil İbrahim Başçiftçi’nin başkanlığını yaptığı Hasköy Sanayi Sitesi Kooperatifi için belediyeden yer talebi tartışması damga vurdu. O toplantı Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz’ün talebin şahıs adına olmadığı vurgusuna rağmen Başçiftçi’nin şahsı için yer istediği şekilde yansımış, yine CHP tarafından yargıya taşınan Balçık’taki 95 dönümlük alandan olduğu öne sürülmüştü.

Gebze Belediye Meclisi’nde 2022 yılı bütçesi ile 2022 yılı mali performans programının konuşulduğu toplantı öncesi gündem dışı söz isteyen Başçiftçi, ikinci oturumda gündem dışı konuşulamayacağına karşın uyarıya karşın söze girdi. Ardından Başçiftçi ile Büyükgöz arasında şu diyalog gerçekleşti.

Başçiftçi: Öncelikle meclisimizin hayırlı olmasını dilerim. Geçen meclisimizde size bir süre önce Hasköy Sanayi Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı olarak ziyarete geldiğimde mera alanından şahsım adına yer istediğime dair konuşuldu.

Büyükgöz: Şahsın  adına diye bir söz asla sarf edilmedi burada, Hasköy adına.

Başçiftçi: Hasköy adına da istemedim Başkanım. Öyle bir talebim olmadı. Bu asılsız haber.

Büyükgöz: Getirelim şuraya Kuranı Kerimi el bas. Yalan, böyle bir yalan olmaz. Sizi ahlaka davet ediyorum.

Başçiftçi: El basarım. Sizi de ahlaka davet ediyorum benim öyle bir talebim olamaz Başkanım.

Büyükgöz: Geçen hafta neden söylemedin? Yazıklar olsun şahsiyetine yazıklar olsun. Bütün değerlerine yazıklar olsun. Bütün inanç değerlerini yere vurdun. Benim en çok sinirlendiğim şey yalancı konumuna düşürmektir. Beni başka türlü sinirlendiremezsiniz.

Başçiftçi: Size yazıklar olsun Başkanım. Mera alanından Hasköy Sanayi Sitesi’ne bir talebim olmamıştır.

Büyükgöz: Cümleyi düzelt. ‘Ben oranın mera alanı olduğunu bilmiyordum’ diyebilirsin. Yerine koyalım o zaman. Böyle bir taleple benimle bir konuşman oldu mu olmadı mı? Benden, 95 dönümlük alandan Hasköy için de yer istemedin mi?

Başçiftçi: Yemin ederim istemedim Başkanım. Mera alanından benim hiçbir talebim olmamıştır.

Büyükgöz: Laf cambazlığı yapma bana. Ben seni kurtarmaya çalışıyorum. Toplum vicdanında kurtaramazsın. ‘Ben orayı isterken oranın mera alanı olduğunu bilmiyordum’ diyebilirsin.

Başçiftçi: Başkanım ben 95 dönümlük alandan sizden bir şey istemedim. Olmaz da.
 

Büyükgöz: Bir siyasi parti adına, bir makam, mevki adına şahsiyetini, dinini her şeyini satmak yazıktır.

Başçiftçi: Ben hiç bir şeyimi satmıyorum Başkanım. Hiçbir zaman satmam.

 Büyükgöz: Bana Cumhurbaşkanlığı verseler bile bu satılmaz, şahsiyet satılmaz. Seni sıkıştırdılar istifa et dediler diye böyle şahsiyet satılmaz. Sen sattın gittin. Sarayın cambazlığına düşme.

 Başçiftçi: Benim sanayi olarak sizden bir talebim olmadı.Sanayide üyelerin bir talepleri olduğunda size söylediler. Ben de size iki ay önce geldiğimde yine meradan değil, sanayinin taşınabilecek bir yer varsa onun dönüşümü için sohbet anında bir konuşmamız oldu. Ama benim merayla alakalı bir talebim olmadı. 95 dönüm alandan talebim olmadı. 

Büyükgöz: Lütfen dürüst ol, iki ay önce geldin makamıma konuştun. 95 dönüm olarak bildiğin yerden yer istedin. Gerisi senin siyasi manevraların. O alan da mera alanı, bitti.

 Başçiftçi: Başkanım siz siyaset yapıyorsunuz burada. 95 dönüm alandan istemedim diyorum, hâlâ istedin diyorsun. Yalan söylüyorsun. 95 dönüm alandan bir metrekare yer istemedim. Böyle bir şey olamaz.

Büyükgöz: Siz battıkça battınız yazık. Bana krallık makamını bile verseler özümden de sözümden de inancımdan da zerresinden vazgeçemem. Beni sinirlendiren de tek bir şey olur, karşımdaki insanın bu değerleri terk etmesi.