Bayramda et tüketimine dikkat!
Yaz mevsimine denk gelen bayramda kurban etinin pişirilip saklanmasından tüketimine kadar dikkat edilmesi gereken birçok nokta var. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Sarıkaya, ‘’Günlük ortalama 70 gramdan fazla kırmızı et tüketilmemesi önerilmektedir’’dedi.
Kronik hastalığı bulunan ve yüksek risk grubundaki kişileri et tüketimi konusunda dikkatli olmaları konusunda uyaran Prof. Dr. Murat Sarıkaya; “Aşırı miktarda et tüketmek kalp damar hastalığı, inme, diyabet ve karaciğer yağlanması riskini artırır. Ayrıca kolorektal kanser riskini de artırmaktadır. Bu faktörler göz önüne alındığında insanların doymuş yağ oranı yüksek olan kırmızı etleri daha az yemesi gerektiği anlaşılmaktadır. Günlük ortalama 70 gramdan fazla kırmızı et tüketilmemesi önerilmektedir.” dedi. Dengesiz kırmızı et tüketiminin sindirim güçlüğü, mide ağrısı, mide krampları, şişkinlik ve reflü gibi sindirim sistemi gibi sağlık sorunlarına yol açtığını belirten Sarıkaya, aç halde sindirimi zor olan et tüketiminin midede hazımsızlık ve ağrı şikayetlerine yol açtığı için öğünlerde aşırı et tüketmemeye gayret edilmesi gerektiğine değindi.
ETİN SAKLANMASI ÇOK ÖNEMLİ
Etin saklama koşullarının da tüketimi kadar önemli olduğunu vurgulayan Prof.Dr. Murat Sarıkaya, kesilen kurban etlerinin geniş kaplarda serin bir ortamda soğuması gerektiğini belirtti. Etin sağlıklı bir şekilde saklanabilmesi için “Hemen poşetlere koymak temiz hava bulunmayan nemli bir ortam oluşturacak bu da bakterilerin üremesine zemin oluşturacaktır. Önemli olan tüketim aşamasında etin sertliğinin geçmiş olması. Etin sağlıklı bir şekilde tüketilmesi için ölüm sertliğinin geçmiş olması gerekiyor. Soğuduktan sonra etler buzdolabında 24 saat dinlenmeye bırakılmalı. Bu kurallara riayet etmeyip hemen tüketilirse sert dinlenmemiş etler sindirim problemlerine yol açacaktır.” şeklinde tavsiyelerde bulundu.
HAŞLAMA VEYA IZGARA ŞEKLİNDE, SEBZEYLE BİRLİKTE TÜKETİLMELİ
Kurban etinin pişirilmesinin öneminden bahseden Prof. Dr. Murat Sarıkaya, “Pişirilmeden önce etler hazırlanırken diğer ürünlerden farklı bir yerde hazırlanmalı, bulaş olmamasına dikkat edilmelidir. Pişirmeden önce görünür yağları alınmalı, pişirirken ekstra yağ eklenmemelidir. Etlerin pişirilmesinde ise kızartma ve mangal gibi pişirme yöntemleri yerine ızgara ve haşlama yöntemleri tercih edilmelidir. Etler yüksek sıcaklıkta pişirildiğinde zararlı bileşikler oluşabilir, bu maddeler kanser riskini artırabilmektedir. Bu nedenle yüksek ısılarda pişirme en aza indirilmeli ve etler ateşe maruz bırakılmamalıdır. Kömürleşmiş etler tüketilmemeli, bu parçalar kesilmelidir. Etli yemeklerin daha az miktarda et ve daha fazla sebze içermesi sağlığımız açısından daha faydalıdır. Ayrıca sebzelerdeki c vitamini etteki demir emilimini de artırmaktadır.” ifadelerini kullandı.
ETİN İYİCE PİŞTİĞİNDEN EMİN OLUNMALIDIR
Son olarak iki özel durumdan bahseden Sarıkaya, açıklamalarını şu şekilde sonlandırdı;
“Hamile kadınlar, toksoplazmoz riski nedeniyle az pişmiş veya çiğ et yemekten kaçınmalıdır. Yemeden önce etin iyice piştiğinden emin olunmalıdır. Bir diğer dikkat etmesi gereken grup ise takma diş kullanan özellikle ileri yaştaki bireyler. Bu kişiler etleri tam olarak çiğneyemediği için ve diş aparatları nedeniyle his kaybı bulunduğundan etleri bütün olarak veya içindeki kemik parçaları ile yutabilmektedirler. Bu durum da yemek borusu tıkanıklığı ve yaralanmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle yaşlı kişilere etler küçük parçalar halinde ve iyice kontrol edildikten sonra servis edilmelidir.”
TURGAY ÇÖPOĞLU
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.