BAŞKAN HÜRRİYET: ‘’Büyükşehir’in Arazi Oyunu, İSU’ya 15 Bin, Vakfa 3 Bin 200 TL!’’

Kocaeli Büyükşehir Belediyesinde İSU’ya devredilen arazilerin yüksek bedellerle satılmasına yönelik CHP Grubu tarafından konuyla ilgili bir basın açıklaması yapıldı. İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, yapılan satışların kamu zararına yol açtığını belirterek şu ifadeleri kullandı: Dünkü mecliste meclis üyemiz Mehmet Ümit Küçükkaya konuyu çok net anlattı. Çok net sorular sordu. Ama biz bu konuda da net cevaplar alamadık.

“KAFANIZA GÖRE SATAMAZSINIZ”

Bu köprüleri bu kadar pahalı neden yapıyorsunuz diyoruz siz köprüye mi karşısınız diyorlar. Aynı anlayış bu arazi devirlerinde de yaşandı. Geçenlerde konusu olmuştu. Tahir Bey, ‘Ben zaten vakfa verecektim burayı. Siz Gürcülere mi karşısınız?’ dedi. Bizim ağzımızdan ne Artvinliler çıktı, ne Gürcüler çıktı. Bu vakfa niye satıyorsunuz demedik. Tam tersine biz satışa karşı değiliz. Bizim de sattığımız yerler var. CHP’li belediyelerin de sattığı yerler var. İstediğinizi satabilirsiniz ama babanızın malını değil devletin malını, milletin malını satıyorsunuz. Kafanıza göre satamazsınız.

“GERÇEK DEĞERİNE SATMAK ZORUNDASINIZ”

Gerçek değerine satmak zorundasınız. Gerçek değeri ne ise kamu zararına sebebiyet vermeden satmak zorundasınız. Geçen mecliste bunu anlatmaya çalıştığımız halde yine büyük bir kurnaz siyaset yaptılar. Bu konuda ellerine su dökülemez. Ama biz mücadeleye devam edeceğiz. Çok sesli korolarıyla istedikleri kadar bizi bir kitleyle karşı karşıya getirmeye çalışsalar da biz işin özünde gerçek değerinin çok altında bir arazi satışı olan gerçek gündemimizi ısrarla söylemeye devam edeceğiz. Eninde sonunda haklılığımız anlaşılacak. Geçen dönem biz İzmit’te bunu yaşadık. O zaman da haklı çıktık, bugün de haklıyız.

“İNANAMADIK!”

Dün önümüze gelen bir büyükşehir gündemiyle haklı olduğumuz o kadar net anlaşıldı ki. İSU’ya 1 milyarlık gayrimenkul devredildi. O gayrimenkullerin içerisinde öyle bir arazi var ki. Daha önce vakfa satılan ve metrekaresi 3 bin 200 liradan satılan arazinin hemen yanı başında. İki arazi de büyükşehirin. Ama arada çok büyük bir fark var. Bir arazinin metrekaresi 3 bin 200 liradan satılıyor. Diğer arazinin metrekaresi 15 bin liradan satılıyor. Daha da fecaatini söyleyeyim. Ucuz olan dışarıya satılıyor –ki biz o kısımla ilgilenmiyoruz- pahalı olan ise kendi kurumuna satılıyor. Berna Hanım diyor ki, ‘İSU bizim kurumumuz. Önemli bir kurum. Burada zaten İSU’nun hizmet binaları var, altyapı yatırımları var. Zaten değersiz” İnanamadık.

“İŞLERİN GELDİĞİNDE YUVACIK BARAJI’NI AĞIZLARINA DOLUYORLAR”

İSU kadar önemli bir kurum var mı ya? Su olmazsa hayat olmaz. Geçmiş dönemde başkanlarımızın emeği çok kıymetli. Bugün onlar sayesinde temiz su içiyoruz. İSU aslında şu an para basıyor. Bakmayın Yuvacık Barajı’nın borçları dediklerine. İşlerine geldikleri zaman ağızlarına doluyorlar. İşin detayı hiç de öyle değil. 25 yıldır bu kenti kesintisiz yönetiyorlar. Hükümet gücüyle yönetiyorlar. Ama sıkıştıkları zaman Yuvacık Barajı’nın borcu diyorlar. Öyle bir dünya yok kardeşim. Bu kadar değersiz dedikleri arazileri metrekaresini 15 bin liraya satıp daha değerli olan bir yeri 3 bin 200 liraya dışarıya satmaları halk ihanettir. Büyük bir kamu zararıdır. Geçen mecliste de bize yine laf ebeliği yaparak dediler ki, ‘Bu arazi yoldan ihdas edildi, biz yolu kaç paraya satacaktık ki?’ Kafasında kırk tilki olanın dilinde yalan bitmez.

“BU KURNAZLIK ANCAK ONLARA YAKIŞIR”

Arazinin ilk halinin haritasını gösteren Başkan Hürriyet, “Arazinin büyük bir kısmı daha önce ticari alandı. Bu arazi Mia bölgesi içerisinde. Sonrasında burası düzenleniyor. Büyük bir kısmına park yapılıyor diğer kısım yol. Sadece 700 metrekaresi yol. 2 bin 275 metrekare satılan arazinin sadece 700 metrekaresi yol bize ‘Hepsi yoldu, o yüzden eder değeri bu’ diyorlar. Hayır buranın kökü ticariydi, sonra bir kısmını park bir kısmını yol yaptılar. Sonra da sattıkları alanda böyle bir mülkiyet oluşturdular. Mecliste çoğunluk var. İstesek biz de destek veririz. Tekrar imarı değiştirilerek burası ticaret yapılıp satılabilecekken gerçek değeri en az 60 milyon civarında olabilecekken sırf 700 metrekaresi yoldu diyerek kurnazlık yapmak anca onlara yakışır.

“CHP GRUBU OLARAK KİRALAMAYA ONAY VERDİK”

Basın mensuplarına verdiği belgelerden bahseden Başkan Hürriyet, “Büyükşehirin kararı bu. Büyük bir kısmı iş merkezi alanı diyor. Bunu büyükşehir meclis kararı diyor. Sonra aklımızla dalga geçercesine ‘Siz Artvinlilere karşı mısınız’ demek büyük kurnazlık. Hemen altındaki belgeye bakmanızı istiyorum. Bakın bu satış kararı gelmeden önce Artvinliler Vakfı bir dilekçe veriyor Büyükşehire. Diyor ki bu satılan arazi için ‘Biz burayı kiralamak ve sosyal tesis yatırımı yapmak istiyoruz’ konu meclis geliyor. Mecliste de üst yazıyla birlikte diyor ki ‘Artvinliler vakfı bu araziyi kiralamak istiyor. Ne dersiniz?’ Biz CHP grubu olarak seçime 3 ay kala oy birliğiyle evet burayı Artvinliler kiralayabilir ve sosyal tesis yapabilir diyoruz.

“FISILDAMAYIZ, ÇIKIN CESURCA SÖYLEYİN”

3 ay sonra karşımıza aynı araziyi kiralamak yerine bu sefer satış kararı geliyor. Ama satış kararı da öyle bir gerekçeyle geliyor ki ‘SGK ve vergi borçlarımıza mahsuben takas, devir’. E hani borcumuz yoktu. Doğacak olan borçlarımıza diyorlar. Doğmamış çocuklara siz don mu biçiyorsunuz dedik. Sonradan el altından fısıldaya fısıldaya ‘Biz burayı Artvinlilere 10 milyona vermek istiyoruz’ diyorlar. Bu gizem niye? Satmak istiyorsanız buraya yazsanıza. Neden SGK, vergi borçlarını karıştırıyorsunuz? Çıkın adam gibi cesurca ‘Biz bu araziyi bilmem ne vakfına satmak istiyoruz’ deyin.

“BU ARAZİYİ SİZ ATIL BIRAKTINIZ”

Bunda kötü bir şey yok, satabilirsin. Buna da karşı değiliz. Biz zaten kiralamaya onay vermişiz. Ama şunu diyemezsin: SGK borçlarına karşılık deyip el altından başka bir amaç güdemezsin. Gerekçesinde şöyle yazıyor: burası sosyal kültürel alan. Burası atıl kalmış bir alan. Başka bir projeye kullanılması mümkün değil. E kardeşim burayı atıl sen bıraktın. Niyetin zaten başka bir şeye evirmekmiş konuyu. Önce sosyal alana çevirdin, sonra atıl bıraktın. Bu şekilde çerçevelediler konuyu. Sonra da sıkıştığın zaman ‘Biz zaten Artvinlilere satacaktık, o yüzden getirdik. Siz Artvinlilere mi karşısınız?’

“BU TOPLUMU KANDIRMAKTIR”

Buradan tüm vicdanlı Artvinlilere sesleniyorum. Bütün vicdanlı Gürcülere sesleniyorum. Bizim derdimiz vakıf bilmem ne değil. Hangi derneğe, hangi vakfa olursa olsun babalarının malı gibi devletin malını bu şekilde satamazlar. Değerini düşürerek satamazlar. Değerini yükseltsin adam gibi satılsın. Ama bu uyanıklık, bu toplumu kandırmak. Bakın biz aynı bölgeden yer sattık. Aynı mia arazisi içerisinde. Ve metrekaresini 22 bin liraya sattık. Aynı mahiyette araziyi 55 milyona sattık. Onlar 7 milyona sattı. Bakın bu çok ciddi bir zarar. Çok ciddi bir haksızlık.

“KANUNA UYDURABİLİRSİNİZ AMA BU HELAL Mİ?”

Kanuna uydurabilirsiniz ama bu helal mi? Etik mi? Ve ben buna vicdanlı olan Artvinlilerin de karşı çıktığını duyuyorum. Kimse kurnazlık yaparak ‘Siz Artvinlilere karşısınız’ muhabbeti yapmasın. Net cevap verin kardeşim. Siz kendi şirketiniz olan İSU’ya 377 milyon daha pahalıya arazi sattınız mı satmadınız mı? İSU’nun bu kadar borcu varken daha uyguna satabilecekken neden bunu tercih etmediniz? Dışarıya daha ucuza satarken kendi kurumunuza neden daha pahalıya arazi satıyorsunuz? 3 5 ay önce imarını neden düşürdünüz?

“RANTIN RANTI, HAKSIZLIĞIN HAKSIZLIĞI”

Çok basit sorular. Bunları anlamıyorlarsa kafalarında başka tilkiler dolaşıyordur. Bugün İzmit Belediyesi olarak bir imar uygulaması yapsak sosyal kültürel alan göründüğü için biz Artvinliler vakfına o araziyi veremeyiz. Onun metrajında o alanda başka bir ticari alan vermek zorundayız. İzmit Belediyesi AKP’de olsaydı belki de bunu da yapacaklardı. Rantın rantı. Haksızlığın haksızlığı. Ama biz yapmıyoruz tabi ki.