Bilmiyorum doğru dürüst anlatabilecek miyim Tahir Canan seni?

Kapitalist sistem tutuklayıp, seni cezaevine koyduğu o dönem ben köyümde çobanlık yapıyordum.

O günden bu güne tam 32 yıl geçmiş. Günler ayları, aylar yılları takip edip, art arda devrilip gitmişler.

Zaman durmuş, hayat değişerek devam etmiş.

Sen de tam 32 yıl cezaevinde yatmış, çıkmışsın halen dimdik ayaktasın. Yıllar sonra senin bu onur verici hayat hikayeni yazma şerefine ben nail olmuşum.

Sevgili Tahir Abi,

Yaşam devam ediyor ama bir şey var ki, yaşamak için yaşamaya değer olmalı insan bir bit gibi bir hamamböceği gibi Kafka’nın sözünü ettiği gibi yaşamamalı.

İnsan boyun bükerek  yaşamak, kölece yaşamak, çıkarı ve menfaati önde tutarak,  yanlışa doğru giderek yaşamak yaşamaya değmeyen kölece bir yaşamaktır.

Tahir Canan, 32 yıl tutuklu kalmış.

O’nu sermaye sınıfı böyle cezalandırmış….

Suçu, halkın yanında olmak, halkın aydınlanması için önderlik etmek…

O’nun halkı götürmek istediği yer, eşitliğin, adaletin, insanlığın olduğu bir sistem.

O’nun götürmek istediği sistemde adalet, bolluk, bereket, mutluluk ve kardeşlik var. Orada emir almak, emir vermek ve alt üs ilişkisi yok. Hile, hurda, ikiyüzlülük yok, orada sanat, edebiyat bilim var.

Bilgelik var. İşte bütün bunlar için mücadele vermiş Tahir Canan.

Su sistem, sosyalist sistemdir.

Yazının başlığını Can Yücel’in Devrimci hareketin efsane ismi Deniz Gezmiş için söylediği bir şiirdir. Bazı sözler bazı anları ve adamları beklerler.

İşte o an ve o adam geldiği için ben bu cümleyi Tahir Canan için kullanıyorum ve “Aşk olsun Tahir Canan sana” diyorum.

Herkesin bir hayat hikayesi var. Tahir Canan’ın hayat hikayesi de böyle, bu hayat hikayesini anlatan bir de kitap yazdı Tahir Ab…

Ben Tahir Canan’ı ve Tahir abi gibileri baharın o ilk günlerinde karları delerek kafalarını gökyüzüne çıkaran kardelen çiçeklerine benzetirim.

Bitkilerin en isyankarları ve en asileridir.

Sevgili Tahir abi, ben seninle konuşurken hep Neyzen Tevfik’le, Ömer Hayyam’la  ve üstat Dostoyevksi ile konuşuyormuşum gibi olurum.

Seninle konuşurken, sosyalizmin alfabesini okuyormuş gibi oluyorum.

Seninle her konuştuğumda hayat hakkında bir şeyler  öğreniyorum.

Senden öğreneceğim daha çok şey var!...