Asgari ücret sefalet değil insanca yaşam ücreti olmalı

Yeni asgari ücreti belirlemek üzere toplanan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun açıklayacağı rakam merakla bekleniyor. Ülkemizde çalışanların yüzde 43’ünü asgari ücretliler oluştururken açıklanacak fiyatla mühendisler de yakından ilgili. Çünkü Gıda Mühendisleri Odası Kocaeli Temsilcisi Sema Olkun Kopal’ın yaptığı açıklamada da yer aldığı şekliyle gıda mühendisleri dahil olmak üzere mühendisler resmi kurumlarca belirlenen taban fiyatının da altında fiyatlarla çalıştırılmaya itilirken yer yer onlara da asgari ücrette çalışma teklifinde dahi bulunuluyor.

4 KİŞİLİK AİLEDE YOKSULLUK

SINIRI 8 BİN 198 TL

Başkan Kopal açıklamasında, Kopal çeşitli kurumların araştırmasına göre dört kişilik ailede yoksulluk sınırının 8 bin 198 TL olduğuna dikkat çekip, “Asgari ücret sefalet ücreti değil insanca yaşanacak ücret olmalıdır” derken ayrıca şu görüşlere yer verdi:

ORTA OYUNU OYNANIYOR

“2021 yılı için geçerli olacak Asgari Ücreti belirlemek üzere yapılan asgari ücret görüşmeleri bir süredir devam devam ediyor. İşveren örgütlerinin temsilcileri TİSK, TÜSİAD, TOBB; hükümet yetkilileri ve Türk-İş’in yer aldığı bu Komisyonda işçi sınıfını ve emekçileri gerçek anlamda temsil edecek kimse yok. Dolayısıyla bir ortaoyunu oynanmaktadır.

Bu komiyondan, işçi sınıfının ve emekçilerin insanca yaşamasını sağlayacak bir asgari ücret beklemek ölü gözünden yaş beklemek olur.

Komisyonun 22 Aralık günü gerçekleşen toplantısında, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), asgari ücreti belirlemek üzere beklenen rakamları komisyona sundu.

Buna göre TÜİK,

ağır işlerde çalışan bekâr bir işçi için asgari geçim tutarını 2 bin 792.10 TL;

orta nitelikteki işlerde çalışan bekâr bir işçi için 2 bin 507.70 TL;

hafif nitelikteki işlerde çalışan bekâr bir işçi için de 2 bin 339.10 TL olarak belirledi.

YİNE SERMAYENİN ÇIKARLARI KORUNACAK

TÜİK’in verileri, Covid-19 döneminde daha da derinleşen ve faturası emekçilere çıkarılan ekonomik krizi yansıtmaktan çok uzaktır. Bu veriler doğrultusunda belirlenecek olan asgari ücretle, yine sermayenin çıkarlarının korunacağı, işçilerin de sefalet ücretine mahkûm edilip daha da yoksullaşacağı açıktır.

İŞÇİLERİN FONUNDAN SERMAYEYE TEŞVİK

Içinde yaşadığımız Covid-19 sürecinde, sermayeye, yeni çıkarılan düzenlemelerle teşvik üstüne teşvik verilmektedir. ücretsiz izne çıkarılan işçi ayda 1168 lira alıyor. Bu ücret İşsizlik Fonu’ndan ödeniyor. Kısa Çalışma Ödeneği de İşsizlik Fonu’ndan ödeniyor. Asgari ücretin işveren prim payının 100 Lirası da fondan karşılanıyor. Yani İşçiler için kullanılması gereken işsizlik fonu sermaye sınıfına teşvik için harcanıyor.

Halbuki, Covid-19 Pandemi günlerinde, gelir kaybına uğrayan, yoksullaşan, alım gücü düşen, ücretsiz izne mahkum edilen, işsiz kalan işçiler, emekçiler ve küçük esnaflardır. Asıl teşvik ve desteklerin onlara verilmesi gerekir.

HEP AÇLIK SINIRININ ALTINDA OLDU

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun Aralık ayına ilişkin yaptığı “Halkın Enflasyonu” araştırmasına göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 3 bin 146 TL’ye çıktı. 2020’de gıda fiyatlarında, son 12 ayda yüzde 29.9 artış yaşandı.

Çeşitli kurumlar tarafından yapılan Kasım ayı araştırma sonuçlarına göre, dört kişilik bir aile için Yoksulluk Sınırı 8 bin 198 TL.

Ancak bugüne kadar belirlenen asgari ücretler bırakın yoksulluk sınırını, hep açlık sınırının altında oldu. Ülkemizde çalışanların yüzde 43’ü Asgari Ücretle çalışıyor.

ASGARİ GEÇİM İNDEKSİNDEN DÜŞÜK OLMAMALI

Çalışanların yüzde 43’ünün asgari ücret alması, önemli bir noktaya işaret ediyor. İşçinin alacağı minimum ücret olması gereken Asgari ücret, ortalama işçi ücretine dönüşmüş durumda. Asgari ücretin dört kişilik bir ailenin asgari geçim endeksinden düşük olmaması gerekir.

Bu haliyle bir de asgari ücretten vergi alınmaktadır. Vergide ve gelirin-servetin paylaşımında adalet sağlanmalıdır.

TÜM ÇALIŞANLARI ETKİLİYOR

Asgari ücret sadece asgari ücretle çalışan milyonlarca işçiyi değil, alınteriyle çalışarak yaşamını sürdürmeye çalışan tüm işçi ve emekçileri, yani tüm çalışanları etkiliyor.

Üyemiz olan gıda mühendislerinin önemli bir kısmı İstihdamı zorunlu personel (İZP) olarak işletmelerde görev alıyor.

2020 yılı İZP Taban Ücreti net 5 bin 676 TL’dir. Bu ücret kamuda çalışan 4/1 derecedeki bir memurun maaşı baz alınarak, Gıda, Kimya ve Ziraat Mühendisleri Odaları Genel Merkezleri tarafından belirlenmekte ve üç oda ortak protokol imzalayarak kamuoyuyla paylaşmaktadır.

MÜHENDİS ÜCRETİ YOKSULLUK

SINIRININ ALTINDA OLAMAZ

Bildiğimiz gibi taban ücret, belirlenen minimum ücret demektir. Yani mühendisin bu ücretin altında bir ücretle çalıştırılmaması için bir güvencedir. Ancak İZP Taban Ücreti de tıpkı Asgari Ücret gibi ortalama ücrete dönüşmüş bulunmaktadır. Bir mühendisin ücreti yoksulluk sınırının altında olmamalıdır.

Ancak meslektaşlarımızın çoğunluğu (yüzde 65)’i 5bin 676 TL’lik taban ücreti dahi alamamaktadır.

ASGARİ ÜCRET DAYATILIYOR

Ayrıca meslektaşlarımızın önemli bir kısmına da Asgari Ücret (2020 yılı için AGİ dahil net 2 bin 324 TL) dayatılmaktadır. Ekonomik kriz derinleştikçe, işsizlik oranları arttıkça üyelerimize asgari ücret dayatması da artacaktır.

Belirlenecek olan Asgari Ücret, binlerce mühendisi de etkileyecektir. 2021 yılı maaş zam oranları Asgari Ücret baz alınarak belirlenecektir. Dolayısıyla 2021 yılı için belirlenecek asgari ücret tüm çalışanları etkileyecektir.

Asgari Ücret sefalet ücreti değil, insanca yaşanacak bir ücret olmalıdır.” (Haber Merkezi)