1933 Yılından bu tarafa  “öğrenci” sıfatı taşımış milyonlarca kişi, “andımız” olarak tanımlanan metni söylemiştir. Bu metinde, Atatürk’ün deyişiyle: “ Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran halkın, ulus” olduğunu kabul eden birleştirici coşku vardır.

     Şimdilerde “andımız” kaldırılmıştır. Gerekçe şudur: “ Soğuk savaş döneminden kalma, Demirperde ülkelerinde saptanan bir içerik ve şekil oluşturmaktaymış”.

      Bu yaklaşım, yakın tarihi hiç bilmemektir. Cehalettir. Ya da saptırmacadır. Çünkü  “Soğuk savaş ve demirperde” nitelemelerinin başlangıç tarihi 1933 değil, 1946 yılıdır. Bu deyiş, İngiliz Başbakanlarından Winston Churchill’in ABD’deki bir konferansından kaynaklanır.

        Churchill, ABD’nin “Seattle” kentinde konuşarak bu iki sözcüğü kullanır. ABD, Churchill tarafından dünya İmparatorluğu kurmaya çağrılır. Çünkü İngiltere artık bu gücü taşıyamamaktadır. 1915-1916 yıllarındaki Çanakkale saldırısının yenik İngiliz Bahriye Bakanı, bu kez ABD öncülüğünde yeni emperyalizme taraftardır. Sosyalist ve tarafsız bloklar Churchill için: “soğuk savaşçı ve demirperde içindedirler”.

   Bu tarihsel bilgiye göre, Türkiye’de 1933 yılından beri söylenen “andımız” metninin “soğuk savaş ve demirperdeyle” ne ilgisi vardır? Olsa olsa halkı kandırmanın yanıltıcı gayreti vardır. Bu tutum en hafif nitelemeyle; basittir, siyasal safsatadır.

    Türkiye külliyen Atatürk dönemini ret ve inkar mı edecektir? İnönü’nün sırtından Cumhuriyet ve devrime yapılan şimdi en pervasız şekilde Atatürk’e yönelmiştir. Bu tutumun bu ülkeye ve halka nasıl zararlar getireceği ortaya çıkacaktır. Ulusal birliğin parçalanmasına giden yol, felaketlerle doludur. Dağılmadır.Vah Türkiye’ye vah…