Amini ve katledilen Kadınlar isyanımızdır

İran’da Jina Mahsa Amiri’nin ahlak polisi tarafından öldürülmesinin ardından başlayan ve önce tüm ülkeye, sonra dünyaya ve ülkemize yayılan eylemler devam ederken Gebze Kadın Platformu da

Mahsa Amiri şahsında katledilen tüm kadınlar için meydana çıktı: “İran’da günlerdir sokak sokak isyanı büyüten, tüm saldırılara rağmen öfkesini kuşanıp şeriatçılara meydanı dar eden kadınların iradesi irademizdir! Mahsa Amini ve katledilen kadınlar isyanımızdır!”

BAŞÖRTÜSÜNÜ DÜZGÜN

TAKMADI DİYE ÖLDÜRÜLDÜ!

22 yaşındaki Jina Mahısa Emini, İran İslam Cumhuriyeti’nde rejimin sözde, “Ahlak polisi” tarafından başörtüsünü düzgün takmadığı gerekçesiyle Başkent Tahran’da 14 Eylül’de işkenceyle gözaltına alındı. Polis karakoluna götürülen Mahsa, aynı gece hastaneye kaldırıl ve oradan da ölüm haberi geldi.

Öte yandan süreç içinde iki hafta önce bir eylem sırasında kaçırılan 17 yaşındaki Nika Shakarami, Tahran’da bir hastane morgunda burnu ve kafatası kırılmış halde bulundu.

Gebze Kadın Platformu; Gebze 15 Temmuz Milli İrade Kent Meydanı’ndaki basın açıklamasıyla İran’daki faşizan rejimi protesto etti.

CHP, HDP, SOL Parti, TİP ve EMEP Gebze’den başkan, yönetici ve üyeler ile birlikte Eğitim-Sen Gebze’nin de katıldığı kınamada basın açıklaması

Eğitim-Sen Gebze Şube Kadın Sekreteri Meryem Meriç tarafından okundu. Yüzde 100 kadın egemen eylemi

Emekli-Sen Gebze, Gebze EYT’den başkan, yönetici ve üye konumunda erkekler de kenardan izleyerek destekledi.

Başta İran olmak üzere dünyanın her yerinde halkların protesto eylemleriyle Mahsa Emini’nin katledilmesine karşı tepkilerini büyütmeye devam ettiğini kaydeden Meriç, “Sokaklarda güçlü gösteri ve yürüyüşlerle erkek egemen İran Rejimi’ne ve onun “ahlak polisi” gibi şeriatçı, gerici kadın düşmanı kurumlarına karşı isyanını yükseltiyor” dedi. Meriç açıklamada ayrıca şu görüşlere yer verdi:

KADIN DÜŞMANI YASALAR

“İran’da 1979 yılından beri uygulanan yasalar kadın düşmanlığı üzerinden inşa edilmiştir. Kadınlara başörtüyü dayatan, kadınların yaşamlarına, giyimlerine, davranışlarına her türlü müdahaleyi hak gören, ‘İslami kurallara’ uymadıkları gerekçesi ile kadınları darp eden, katleden bu rejim yok olmaya mahkûmdur. Günlerdir süren eylemleri, direnişi emperyalizmin oyunu olarak yazıp çizerek hakikati ters yüz etmeye çalışanlar çok iyi biliyor ki siyasal İslam rejimi İran’a, Afganistan’a, Türkiye’ye ve onlarca ülkeye emperyalistler eliyle ihraç edildi. Çünkü kapitalizme, sömürüye biat etmenin, rıza göstermenin tek koşulu dinin siyasallaştırılmasıydı.

KADINLAR DEVRİMLERİNİ YAPACAK

Mahsa şahsında katledilen tüm kadınlara sözümüz, ahlaksızlık sizin görünen saç tellerinizde değil, İran’dan tüm dünyaya erkek egemen iktidarların zihniyetindedir. Kadın öğrencilerin eğitim gördüğü Alzahra Üniversitesi’ndeki öğrenciler yaptıkları eylemle, ‘Birleşmezsek tek tek öldürüleceğiz’ diyerek tüm kadınları eyleme çağırmaktadır. Biz biliyoruz ki kadınlar hep birlikte cesaret ve kararlılıkla kendi devrimlerini yapacaklardır.

BİZLERİN DE MÜCADELESİDİR

Buradan bir kez daha belirtiyoruz. Mahsa’nın direnişi ve mücadelesi bizlerin de mücadelesidir. Bu mücadeleyi halkların isyanı ve direnişiyle birleştirerek özgür bir dünyayı hep birlikte inşa edeceğiz. Kamuoyu araştırmalarından yüzde 70’inden fazlasının, ‘Laik bir ülkede yaşamak istiyorum’ diyen İran halkının sesine ses vereceğiz.

Dinci politikalar ile irademizi, kimliğimizi, varlığımızı yok sayanlara karşı özgürlüğümüzü savunuyoruz. İran’da ve dünyanın her yerinde yaşamlarımız için mücadele etmeye, kadın dayanışmamız ile sınırları yıkmaya devam edeceğiz.

ERKEK EGEMEN FAŞİST SİSTEM

 ‘Polisimiz namusumuzu korumuş’ diyen İran Başkanı’nın dayandığı güç erkek egemen faşist sistemdir. Bedenimize namus kisvesi altında tahakküm kurulmasını redediyoruz. Renklerimizle, coşkumuzla, dünyayı yaratan emeğimizle özgürlüğümüz için mücadele edecek ve kazanacağız. Hiçbir sömürüye, baskıya ve zorlamaya maruz kalmadan laik ve özgür yaşayacağımız bir dünyayı mücadelemizle yaratacağız.

Özgürlükleri için direnirken öldürülen kadınlar her zaman mücadelemizde yaşayacaktır. Birlikte güçlüyüz ve başaracağız.”