Adaletin tesisi için gören varsa konuşmalı
Esma Sultan Çakırka’nın dedesi Duran Korkmaz, 17.00-18.00 aralığında hava aydınlıkken gerçekleşen kazayı komşuların hepsinin “görmediği”ni söylediğini belirtip adaletin sağlanması için, “Varsa kazayı gören, konuşmalı” dedi
Çayırova İnönü Mahallesi’ndeki çöp kamyonu kazasında hayatını kaybeden Esma Sultan Çakırka’nın dedesi Duran Korkmaz görgü tanığı “olmayan” kazada sokaktaki komşulara seslendi. Adaletin tam anlamıyla sağlanması için kazayı varsa gören, tanık olarak yardımcı olmasını istedi. Dede Korkmaz özetle şunları söyledi:
ÇOCUKLAR HALA ŞOKTA
“Kazanın herhangi bir görgü tanığı yok. Torunumun yanında kardeşleri ile beraber başka çocuklar da varmış. O çocukların kim olduğunu bilmiyorum. Annesinin, çocuklarının hemen bildirmesi üzerine kazayı duyup koşup kızını kucaklamasıyla beraber komşular sese çıktıklarını söylüyorlar. Çocuklar da hala şokta, kendinde değil.
TANIK YOK. ANCAK
ÖNGÖREBİLİYORUZ
Kazanın arka lastikten olması mümkün değil çünkü aracın arkasında iki çalışan var. Eğer demin ki arkadaşın söylediği gibi geri geri gelirken çocuk önüne fırladıysa, şoför de kör noktada kaldığı için çocuğu görmediyse tampon vurunca yere yatırmıştır. Çocuk da altta kalmıştır. Benim görüşüm bu. Görgü tanığı olmadığından dolayı ancak öngörebiliyoruz.
ARACIN ARKASINDAKİ
İKİ KİŞİYE DE SORULMALI
Bir de şöyle bir durum var. Aracın arkasındaki arkadaşlar da araç seyir halindeyken araçtaki çöpün kokusunu almamak için mecburen aracın yan tarafından ileriye, aracın gidiş istikametine doğru bakıyor. Muhakkak görmeleri lazım. O arkadaşlara da sorulmasını istiyoruz.
ADALETİN YERİNİ BULMASI LAZIM
Ben de Beşiktaş Belediyesi’nden emekliyim. Bu gibi kaza ve durumlarda suçlu varsa, suçlu tek kişi olmaz. Bizim ciğerimiz yanıyor. Şoförü tanımayız etmeyiz. Hiçbir sorunumuz sıkıntımız yok. Eminiz ki o da çok üzülüyor ama adaletin yerini bulması lazım.
HEPSİ; KÖR SAĞIR DİLSİZ!
Komşularımız, adaletin yerini bulması için yardımcı olmalı. Burada bir kasıt yok. Bir hücum edip, ‘Sen şahitlik yapıp bizil lehimize/aleyhimize çalışıyorsun’ diyen birisi yok. Veya, ‘Haber vermiyorsun’ diye karşı çıkan birisi yok. En azından, insanlık adına, olayın aydınlanması için, adaletin de adil şekilde yürümesi için söylemeleri lazım ama hepsi kör, sağır, dilsiz.
KİMSE SESİNİ ÇIKARTMADI
Çocuğu hastaneden Adli Tıp’a gönderdikten sonra döndüğümüzde Cumhuriyet Savcısı’na yetiştik. ‘Komşular. Bu hepimizin başına gelebilir. Bu kazayı muhakkak gören vardır. Gören de saklamasın. Soruşturmanın aydınlanması, refahı için haber versin’ dedik. Kimse sesini çıkartmadı. Çocuğun annesinin sesi üzerine oraya geldiklerini söylediler, o kadar.
“BÖYLE OLDU” DERSEM GÜNAH İŞLERİM
Kamera yok ya da ters istikamete bakan bir kamera var veya sonradan çevrildi. Onu da bilmiyorum. Cumhuriyet Savcısı gittikten bir iki saat sonra kamera olan binadan polis memurları çıktı. Belki de incelediler, bilmiyorum durumu. Belki de kamera çevrildi. Benim duyumuma göre, şoförün arkadaşı da orada oturuyormuş. Ben bunu duyuyorum ama bilmiyorum. Ben bunu böyle oldu diye söylersem, günah işlerim.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.